Kişilik, mizaç, karakter ve kişinin zihin yapısından oluşur. Bu üç bileşenin etkileşimi ile kişi kendisi ve çevresine karşı geliştirdiği bakış açısı doğrultusunda çevresi ile olan ilişkileri ve deneyi...
Kişilik, mizaç, karakter ve kişinin zihin yapısından oluşur. Bu üç bileşenin etkileşimi ile kişi kendisi ve çevresine karşı geliştirdiği bakış açısı doğrultusunda çevresi ile olan ilişkileri ve deneyimleri sonucu kişilik örgütlenmesini oluşturur.
Kişi kendisine anlamlı bir hayat kurmuş ve yaşamında uyum sağlayabilmişse sağlıklı bir kişilik, uyumsuz ve kişiliği katı ise bozuk bir kişilik geliştirir. Farklı kişilik tipleri olduğu gibi farklı kişilik bozuklukları da mevcuttur.
Özellikle son dönemlerde sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan narsist kavramı birçok kişide merak uyandırdığı gibi bu kavrama dair edinilen birkaç yüzeysel bilgi ile insanlar birbirlerinin davranışlarını kolayca narsist olarak tanımlar hale geldiler.
Kabaca tanımlarsak narsist kişilik, kişinin kendisine karşı şişirilmiş bir beğeni içinde olması, küçümseme davranışının yoğun olarak görülmesi, kişide içgörü geliştirme ve empati yapma becerisinin bulunmaması ve kişinin kendisini yoğun bir şekilde beğenilme ihtiyacının içinde bulma halidir. Kişi kendi içinde yaşadığı kaostan dolayı çevresi ile olan ilişkilerinde uyum sorunları yaşar. Bana göre narsisti en iyi tanımlayan şey içeride ve dışarıda denge kurmada zorluk yaşaması ve kendisini travmatize eden en ufak bir olay karşısında kırılgan bir dengeye sahip olmasıdır.
Narsist bireyler, kendi gücünü ve bilgisine aşırı önem verip yeni bilgilere açık değildir. Pohpohlanma ve övülme ihtiyacı yoğun olup ilişkilerini bu ihtiyacı üzerine kurarlar. İlişkilerinde sadece kendi ihtiyaçları için vardır. İçinde oldukları ilişkilerde karşı tarafın istek ve ihtiyaçları ile ilgilenmezler. Büyüklenmecilik, narsistin en temel özelliğidir. Kendini diğer insanlardan farklı ve üstün olarak algılayan narsistlerin büyüklenmeci tavrı bir çeşit kendini koruma altına alma yöntemi olup bu büyüklenmeci tavırları sahip oldukları özgüvenden çok özgüvene olan ihtiyaçlarından gelir. Bu ihtiyaçları onları sürekli onay görme beklentisi içine sokar.
Narsistlerin ideal benlikleri ve gerçek benlikleri arasında fark fazla olduğu için sık sık narsistik yaralanmalar yaşarlar. Bu yüzden yaşadıkları en ufak bir hayal kırıklığında yoğun öfke patlamaları yaşarlar. Kendine güven ve özsaygıda sorun yaşayan narsitler, ilişkilerinde duygusal yakınlık kuramazlar. Başkaları tarafından ilgi odağı olma, beğenilme ve övgü alma ihtiyacı onları ilişkilerinde sürekli onaylanma arayışının içine sokar. Narsistlerin sevgiyi alma şekilleri hayranık elde etme yoluyla sevilebilir hale gelmektir.
Narsitlerde içgörü ve empati becerisi gelişmediği için kendi davranışlarının farkında değildirler. İyi bir manipülasyon ustası olan narsistler, partnerlerine suçluluk ve yetersizlik duygularını yoğun olarak yaşatırlar ve zamanla partnerlerinin özgüvenlerini yok ederler. Bu yüzden en çok psikolojik desteğe narsistlerin partnerleri ihtiyaç duyar.
Sevgiler…