Hava 40 derece sıcaklığı zorlamış, hissedilen 45 derecelere ulaşmış. Kendini yazlık ilçelere atabilecek imkanı olanlar şanslı. Kimi tası tarağı toplayıp yazlıklarına kaçmış kimi küçük otellerde, pansiyonlarda istirahat edebilmenin derdinde kimi de ancak günü birlik serinleyebilecek izne ve bütçeye sahip.
Sağlık kontrolleri, önemli ziyaretler olmasa yazlıkçılar İzmir merkeze ayak basmayacak. Ama onları ziyaret eden, her işlerine koşan çocukları kent merkeziyle yazlık arasında mekik dokuyor. İlçe otobüsleri tıklım tıklım. İş halledecekler, ziyaretten dönenler, tatili bitirenler ve daha niceleri...
Hepsi yaz sezonunda, bazısı saat başı kalkacak kadar seyrek geçen bazısı da küçücük olan otobüslerde yolculuk ediyor.
Uzun süren yolculuk, kısacık otobüste yığılmalara sebep oluyor. Hat içindeki küçük indi-bindiler dışında çoğu yolcu İzmir'e dönüyor. Yolcu sayısı artıyor, sıcaklık artıyor, gerilim artıyor.
Bir önceki şoförün almadığını anlatanlar, "Hastane randevuma geç kaldım" diye isyan edenler, hattın ilerleyen duraklarında otobüste yer olmadığı için yine durakta kalanlar öfkeli.
Zar zor binip sıkışanlar, birbirine kızanlar, "Baştakilerin suçunu birbirimizde aramayalım" diyerek yönetimi eleştirenler kızgın.
Vatandaş soruyor:
Yazlık ilçe otobüsleri sezonun en hareketli zamanlarında neden seyrek, neden küçük?