Sporun birleştirici yanı, toplumun önemli güçlerinden biri haline geldi. Elbette günümüzde daha ayıştırıcı bir rol kazandığında hem fikiriz ancak güzel şeyler de olmuyor değil. Geçtiğimiz günlerde İzm...
Sporun birleştirici yanı, toplumun önemli güçlerinden biri haline geldi. Elbette günümüzde daha ayıştırıcı bir rol kazandığında hem fikiriz ancak güzel şeyler de olmuyor değil. Geçtiğimiz günlerde İzmir Beşiktaşlılar Derneği, Kızılay ile birlikte kan bağışı kampanyası düzenledi. Özellikle korona virüs pandemisi sonrasında kan stoklarında azalmanın baş göstermesinin ardından kan bağışı kampanyaları daha hayati bir hal aldı. Hayatta iyi şeyler olduğu gibi maalesef hastalık ve kaza gibi hadiseler de insanın başına gelebiliyor ve bu durumlarda acil kan ihtiyaçlarının karşılanması, hayat kurtarmadan çok önemli oluyor. Bu bağlamda bahsini ettiğim kan bağışı kampanyalarına katılmak, hatta düzenli olarak ilgili kurumlara başvuru yaparak kan bağışında bulunmak hepimizin görevi olmalı. İzmir Beşiktaşlılar Derneği Başkanı İnan Esen ve kan bağışında bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum. Taraftarlık duruşu, sadece tutulan takımın değerleriyle değil, toplumsal olarak kabul ettiğimiz kültürel kodların bir tezahürü olarak bizi iyi insan olmaya iten önemli etmenlerden. Hatta diğer takımların da taraftar dernekleri vasıtasıyla bu tür önemli kampanyalar düzenlemeleri, hayat gailesinde es geçtiğimiz önemli noktalara dahil olmamızı sağlayabilir. Bunun tatlı bir yarış haline dönmesi, geleceğimiz adına parlak umutların artmasına da vesile olur. Kan bağışı konusunda Türkiye rekoru kıran, her yıl defalarca kan bağışında bulunarak farkındalık yaratan Emin Şahin'in de Beşiktaşlılığı çok sayıda Beşiktaş taraftarı için kan bağışında bulunmaları konusunda destek olacaktır.
NEYİ BEKLEDİNİZ?
Önceki gün TFF tarafından yapılan açıklamaya göre, 3 Nisan 2022'de oynanan Trabzonspor-Beşiktaş maçındaki kural hatası için karar verildi. Neredeyse 2,5 ay süren bu inceleme sonucu, 'yapıldığı iddia edilen kural hatası'nın maçın sonucuna etki etmediği anlaşılmış ve maçın tekrarını gerektirmediği, sonuca etki etmesinin sadece varsayımsal olduğu kararı çıktı. Bu sonuca ulaşılırken bu kadar uzun süre geçmesi için kimse hesap sormadı. Trabzonspor'un şampiyon olması neden beklendi? Kural hatası yapan hakem hakkında neden bir yaptırım uygulanmadı? Başkanı istifa ettiği halde işlemeye devam eden TFF yönetim kurulu, başsılık sebebiyle mi karar mekanizmalarını çalıştırılması konusunda bu denli eksik kaldı? Kale önündeki endirekt serbest vuruşun, vuruşu kullanacak takımın lehine yönelik şekilde düzenlenmesi gerekirken Türkiye futbol tarihinde görülemeyecek bir amatörlükle diğer takıma avantaj sağlayacak hale getirilmesi, maçın sonucuna etki etmemekte midir? Kararın alındığı Tahkim Kurulu, hukukçuların yer aldığı, hukuka uygunluğun denetleme görevi bulunan bir kurulken, futbolun topla ilişkisini inceleyen hangi görüş sonucu hukukçular bu kararı uygulamıştır? Aynı tahkim kurulu Trabzonspor – Antalyaspor müsabakasında ve sonrasında yaşananlar üzerine PFDK tarafından verilen kararların Sporda Şiddet Yasası'na uyup uymadığını denetlemiş midir? Saha içinde darbedilen iki Antalyasporlu oyuncu için Tahkim Kurulu herhangi bir dava açılmasını istemiş midir?
Buna benzer sorular, sezonun tamamını kapsayacak şekilde binlerce kez sorulabilir... Ancak karşıda bu sorulara değer bir muhatap olduğunu düşünmüyorum.
ADAY BİLE YOK
Altay'ın seçimli kongresinde yaşananların üstünden neredeyse bir ay geçti. Kavgalar edildi hatta silahlar konuştu. Altay henüz bir başkan adayı bile bulamadı. Yani anlaşılan o ki, kulüp ekonomik olarak öyle bir batakta ki, kimse bu sorumluluğu alarak elini taşın altına koymak istemiyor. Sporu, spor profesyonellerince yönetilebilir kılmadığı sürece her yönetim başarısız olmaya mahkumdur. Sadece erkek futbol takımını düşünmeye gerek yok, Altay Kadın Futbol Takımı her maç çok ciddi fark yiyor rakiplerinden. Bu örnek bile, branşlara gereken önemin verilmediğini, 'yaptık, oldu' zihniyetinin kulübe zarar verdiğini kanıtlar nitelikte.
KAZANMIŞ KADAR OLDU
Basketbolda her geçen gün yeni bir durur yaşıyoruz. Eurocup'ta final oynayan Frutti Extra Bursaspor, çok iyi mücadele ettiği akşamda kupaya uzanamadı. Ancak maçı izleyen herkes beni daha iyi anlayacaktır, Bursa ekibi ne yapsa, ne etse o kupayı alamayacaktı. Bursaspor ne zaman bir momentum yakalasa kendi arasında konuşmaya dalan ve neredeyse bir dakika boyunca oyunu başlatmaktan aciz olan ve basketboıla aykırı fauller çalan bir hakem triosu varken gerçekten işler daha da zorlaştı. Bologna ise kurulan müthiş kadroya rağmen ciddi anlamda diş geçiremedi timsahlara. Wild Card ile önümüzdeki sezon Frutti Extra Bursaspor'un Euroleauge'da oynama ihtimali bulunuyor. Bu konuda çok heyecanlıyız. Umarım Wild Card hakeden takıma verilir. Bununla birlikte doğru bir şube yönetiminin başarıya ulaşma konusunda çok büyük örnek teşkil eden Bursapsor yöneticilerini tebrik ediyorum.