Gelişmiş şehirler yaya odaklı ve insan dostu altyapılarıyla öne çıkıyor. Avrupa’ya seyahat edenlerin yürümekten keyif aldığı, boy boy fotoğraf çekerek paylaştığı geniş meydanlar, sadece yaya trafiğine açık olan caddeler yıllar boyu öykündüğümüz ancak ülkemizde örneklerine pek rastlamadığımız iyi örneklerden.

Geniş ve yaya odaklı meydanlar, şehirlerin sosyal dokusuna birçok açıdan katkıda bulunurken aynı zamanda önemli birer cazibe merkezi olarak öne çıkıyor.

Meydanlar, insanların bir araya gelip etkileşime girebilecekleri, sosyalleşebilecekleri ve fikir alışverişinde bulunabilecekleri ortak alanlar sunarken, şehre ait olma duygusunu pekiştiriyor.

İtalya’nın başkenti Roma’nın birbirine bağlı minik meydanları, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın kanallar ve köprülerle geçiş sağlanan meydanları, Amerika’da Times Meydanı gibi bir sürü ünlü meydandan bahsetmek mümkün.

Meydanlar, konserler, festivaller, sanat sergileri ve diğer kültürel ve sanatsal faaliyetler için uygun bir altyapı sunarken şehrin canlılığı ve hareketliliğine de büyük katkı sunuyor.

Meydanlar, çevresindeki işletmelere ve mağazalara müşteri çekerek yerel ekonomiye katkıda bulunuyor. Yerel ekonominin gelişmesi ve kalkınması için yaya odaklı cazibe merkezlerinin artması ve yaygınlaşması oldukça önemli. Bu alanlar turistler için de önemli bir cazibe merkezine dönüşürken şehrin marka kimliği ve tanınırlığı için büyük potansiyel taşıyor.

Yurt dışında iyi örneklerini gördüğümüz bu meydanlarla ülkemizdeki meydanları karşılaştırdığımızda yaya ve insan odağından ne kadar uzakta olduğumuzu fark ediyorum. 

AÇIK OTOPARK

Karşıyaka İzmir’in en önemli markalarından biri. Ancak bu marka sanki kendi haline bırakılmış ve ismi dışında diğer özellikleri hakkında konuşmaya bir türlü fırsat bulamadığımız bir hale dönüşmüş gibi duruyor.

Karşıyaka’nın kalbinde devlet kurumlarının bir arada bulunduğu Hükümet Konağı binası ise Karşıyaka kimliği ile asla uyuşmayan mimarisi ve yerleşimi ile bana göre bir an önce yıkılıp yeniden planlanması gereken noktalardan biri.

Karşıyaka Nüfus Müdürlüğü’ndeki işlemlerim için bir saate kadar zaman geçirdiğim Hükümet Konağı’nın içerisinde yer aldığı meydan kamu kurumlarının araçlarının park ettiği açık bir otoparka dönüşmüş durumda.

Güneşin altında ağaçların altında soluklanmaya çalışan insanlar meydandaki vızır vızır araç trafiği içerisinde kendilerine alan yaratmaya çalışıyorlar. Adliye, PTT, polis, cezaevi derken birçok farklı kurumun resmi plakalı araçlarının yanı sıra muhtemelen binada çalışan kamu görevlilerinin sivil plakalı araçları da meydanı otopark olarak kullanıyor.

İnsan odaklı bir yaklaşımla yeniden planlanarak halkın Karşıyakalılık hissine hizmet edecek bir yaklaşıma ihtiyaç var. İşin ilginç yanı 35 yıllık ömrümde bu meydanın hiç değişmeden yıllar boyunca açık otopark vasfını sürdürüyor olmasına kimsenin itirazı ya da bir önerisi olmadı mı, kentin yöneticileri bu kötü manzara karşısında hiç rahatsız olmuyor mu anlamak mümkün değil.

Daha nitelikli yaşam alanlarında, daha konforlu ve insan odaklı bir şehirde yaşamaya hakkımız var. İzmir’in en gözde ilçesi Karşıyaka, İzmir’in en çirkin meydanına sahip maalesef. 

Birileri şehirlerin estetik özellikleri konusunda dertlense de bu sorgulamalar keşke bize düşmese diye umut ediyorum her defasında.