Maliyetleri kontrol edilebilme, tüketicilerin artan beklentilerini karşılama ve kaynakları verimli kullanma gerekliliği sağlık sektöründe yeşil hastane kavramını getirmiştir
Yeşil hastane kavramı,...
Maliyetleri kontrol edilebilme, tüketicilerin artan beklentilerini karşılama ve kaynakları verimli kullanma gerekliliği sağlık sektöründe yeşil hastane kavramını getirmiştir
Yeşil hastane kavramı, kaynak kullanımına alternatif üretmek, enerjinin, suyun ve malzemenin daha etkin ve verimli kullanılmasını teşvik etmek, her türlü israfın önüne geçilmesini sağlamak, çevreye duyarlı ve çevre dostu bina tasarımlarını gerçekleştirmek ve hizmet sunum sürecinde de çevre dostu olabilmektir. Bu çalışmanın amacı, yeşil hastane kavramı hakkında bilgi vermek, sağlık sektöründe özellikle, sağlık hizmeti sunan kurumlarda yeşil hastane kavramının uygulanabilirliğini ortaya koymak, sağlık sağladığı katkıları incelemek ve Türkiye’de sağlık kurumlarına ve çevreye sektöründe yeşil kavramına dikkat çekmektir. Bu çalışma ile gerek kamu gerek özel hastanelerde görev alan hastane yönetimlerine, sürdürülebilir sistemlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için çevre dostu yeşil stratejilerin uygulanması, toplumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde sağlıkta çevre dostu yakla ımlar benimsenmesi ve bu konuda çalı anların, hastaların, hasta yakınlarının ve toplumun bilinçlendirilmesi önerilebilir.
Hastanelerde, enerji ve su tüketiminin yoğun, kimyasal ve kimyasal olmayan atık miktarının fazla, potansiyel tehlikeli madde çıktısının yüksek, satın alınan malzemelerin çeşitli ve çok sayıda olduğu bilinmektedir. Ancak kaynakların sınırlı, atık depolama ve imha alanları yetersiz, tehlikeli madde kullanımı ve atılması ile ilgili personel eğitimlerinin dar kapsamlı ve yenilebilir enerji kaynakları kullanımı için teşviklerin az olması sonucu sağlık kurumlarında “yeşil” kavramı gündeme gelmiştir.
Hastanelerde “yeşil” kavramı ile kaynak kullanımına alternatifler üretmek, kullanılan enerjinin, suyun ve malzemenin daha etkin ve verimli kullanılmasını teşvik etmek, her türlü israfın önüne geçilmesini sağlamak, çevreye duyarlı ve çevre dostu bina tasarımlarını gerçekleştirmek amaçlanmaktadır.
Yapılan kapsamlı araştırmalar ve literatür taraması sonucu, yeşil kavramına değinen, çevre dostu yeşil stratejiler belirleyen hastanelerin dünya çapında uzun yıllardır var olduğu bilinmektedir. Ancak Türkiye’de yeşil hastane kavramının yeni olduğu ve yeşil hastane kategorisine giren hastane sayısının çok az olduğu görülmektedir.
YEŞIL BİNALAR
Çevre dostu yeşil binaların ne olduğu veya ne işe yaradığı değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlardan biri, yeşil binanın ortalama bir binaya göre çevreye etkisi bakımından daha iyi tasarlanmış olduğundan bahsederken bir başka tanımda ise yeşil bina “çevresinde elle tutulur bir gelişme ve yenilenme yaratan bina” olarak tanımlanmaktadır. İdeal bir yeşil bina, çevresindeki yaşam alanını korumanın ve yenilemenin yanı sıra tam anlamıyla bir tüketici olmak yerine kaynaklar, enerji ve su üreten bir üretici halindedir. Yeşil binalara ilişkin en önemli özellik, inşaatı başlamadan önce arazide mevcut olan doğal sistemleri doğal sistemleri verimli bir şekilde kullanıma ilişkin tasarımın oluşturulmasıdır.
"Enerji verimliliği yüksek bina", "çevreci bina", "eko-bina", "sürdürülebilir bina" ve "yüksek performanslı yeşil binalar, topluma ve çevreye karşı birçok avantaja sahiptir.
• Verimli teknolojiler: Yeşil binalar, geleneksel binalarda çoğunlukla bulunmayan, enerji ve su verimliliğini artıran teknolojileri aynı çatı altında toplamaktadırlar. Bu teknolojiler, yenilenebilir enerjiden faydalanmakta, böylelikle israfı azaltmakta, ısıtma-soğutma giderlerini düşürmekte, aynı zamanda daha sağlıklı ve daha rahat bir çevre meydana getirmektedirler.
• Kolay bakım: Yeşil binalar, genel anlamda daha az bakım gerektirmektedirler. Yeşil binaların her 3 ile 5 senede bir dış cephe boyanmasına ihtiyaç duymaması buna örnek olarak verilebilir. Böylece çevrenin korunmasına yardımcı olunurken, zaman ve para kaybı da önlenir.
•İyileştirilmiş iç ortam hava kalitesi: Yeşil binalar ile iç ortam hava kalitesi doğal ve sağlıklı materyaller yardımı ile iyileştirilmektedir. Yeşil binalar, fosil yakıtlar yerine güneş enerjisi ve rüzgâr gücü gibi temiz enerji kaynaklarından faydalanmaktadırlar.
• Yatırımın geri dönüşü: Bir binanın ortalama kullanım süresi göz önüne alındığında (50-100 yıl arası) binaya güneş enerjisi panelleri yerleştirmek veya olan miktarı iki katına çıkarmak gibi bazı yeşil bina standartlarının, yapılan yatırım üzerinde önemli bir etkiye sahip olabildiği ve mülkün satış değerini artırabildiği söz konusu olabilmektedir.
• Enerji verimliliği: Yeşil binalarda kullanılan yöntemler ile enerji, kaynak ve materyallerin etkili biçimde kullanımı amaçlanmaktadır. Enerji Bakanlığı tarafından müteahhitlere ve mimarlara enerji yasasına uyma yükümlülüğü getirilmiştir.
• Vergi teşvikleri: Yeşil bina yapımını desteklemek amacıyla Amerika’da yerel, eyalet ve federal düzeylerde olmak üzere birçok teşvik mevcuttur.
Çevre dostu yeşil binaların birden fazla kullanım alanı mevcuttur. Yeni inşaatlarda, kapsamlı yenileme çalışmalarında, kaba inşaatlarda, okul binalarında, müstakil evlerde, kentsel dönüşüm ve iç mimari projelerinde yeşil binalar kullanılmaktadır .
Yeşil sağlık hizmetleri:
Yeşil sağlık hizmetleri, çevre dostu uygulamalar ile sağlık hizmetlerinin bir araya gelmesidir. Sağlık hizmetlerinde gelişen “yeşil” hareketi, hastanelere çevreyi korumak, öncülük etmek, toplumu eğitmek ve maddi tasarruf yapmak gibi avantajlar sağlamaktadır. Birçok sağlık profesyoneli tarafından bu hareket, "sağlığın koruması ve geliştirilmesi bakımından saygı uyandırıcı" olarak tanımlanmaktadır.
“Yeşil hastane” kavramı, çevre dostu bir yerleşim yeri seçmek, sürdürülebilir ve verimli tasarımlar kullanmak, doğa dostu yapı malzemeleri ve ürünleri satın almak, inşaat esnasında çevreye duyarlı olmak ve çevreye duyarlılığı hizmet sürecinde de devam ettirmek gibi seçeneklerden en az birini karşılayan hastaneleri tanımlamak için kullanılmaktadır.
Yeşil hastane, geri dönüşüm yapan, materyalleri, malzemeleri tekrar kullanan, atık maddeleri azaltan ve çevreye daha temiz hava veren bir tesis etrafına kurulmuştur.
Bir hastane ortamında, geliştirilmiş çevresel ve sağlık prensiplerini ve uygulamalarını tesisin planlama, tasarım, inşa, bakım ve onarım faaliyetlerine entegre etmenin getireceği birçok maddi ve manevi avantaj bulunmaktadır. Yeşil hastanelerde yatan hastaların duygusal açıdan daha sağlıklı oldukları ve daha az ağrı kesici vb. ilaç kullanarak daha kısa sürede taburcu oldukları yapılan araştırmalarla belgelenmiştir. Dolayısıyla hastaneler açısından “yeşil” stratejiler belirlemek oldukça önemlidir.
Sağlık kuruluşları için LEED, yataklı ve ayakta tedavi merkezleri ve lisanslı bakımevlerine uygun olarak tasarlanmıştır. Bunların dışında, klinik, huzurevi ve tıbbi eğitim ve araştırma merkezleri için de kullanılabilir. Amerika'da yataklı ve ayakta tedavi merkezleri, lisanslı bakımevleri gibi bazı sağlık kuruluşlarında belirli kritere uygun projelerin LEED derecelendirme sistemini kullanması zorunludur.
Hastaneler için LEED derecelendirme sisteminin amacı, yüksek performanslı tedavi ortamlarının tasarlanması, inşa edilmesi ve kurumda kullanılmasıdır. Böylece sağlıklı, dayanıklı, ekonomik ve çevreye duyarlı uygulamalar ön plana çıkmaktadır.
LEED ve Yeşil Sağlık Hizmetleri Rehberi (GGHC- Green Guide For Health Care) gibi teşvik veya derecelendirme programlarıyla belirlenen kriterlere bağlı olarak tasarlanan yeşil hastane binası sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu binalar çoğunlukla pencere gölgelikleri, iyi gün ışığı aydınlatmaları, yeşil (yeşillendirilmiş) çatıları ya da doğal havalandırmaları ile göze çarpan "yeşil" özelliklere sahiptirler.
Birçok yeşil hastane, hemen göze çarpmayan ya da görünmeyen özelliklere sahiptir. Bu özelliklerden bazıları aşağıda yer almaktadır
• İlham verici: Yeşil hastaneler sadece çevreye zarar vermemeyi değil, aynı zamanda esenliği artırmayı ve çevreyi yenilemeyi de amaçlamaktadır.
• Ekonomiklik: Yeşil hastaneler maddi açıdan tasarruf sağlamaktadırlar.
• İhtiyatlılık: Yeşil hastaneler, enerji fiyatlarını etkileyecek krizler, yapı malzemesiyle bağlantılı sağlık problemleri ve binanın değer kaybetmesi gibi gelecekte oluşabilecek bazı riskleri azaltır.
• Uzun vadeli: Yeşil hastane binalarının bazı faydaları yıllar içinde ortaya çıkmaktadır.
• Diğer: Yeşil binalar sadece kendi duvarları içinde fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda toplum çerçevesinde hatta ulusal veya küresel arenada da fayda sağlar.
“Yeşil” in hastaneler için önemi
Yeşil hastaneler, hem ulusal hem de uluslararası sağlık ve sağlıklı yaşamı destekleyen sorumlu tasarımlar ve faaliyetler ile hizmet verdikleri toplumun sağlığını sürdürülebilir kılmayı amaçlamaktadır. Çevre yönetim sistemi için yeni bir yaklaşım olan yeşil hastane tasarımı, tek seferlik bir proje değil, sürekli iyileştirmeyi kapsayan bir süreçtir. Bu süreç, hastanelerin geniş hedeflerinin bir parçası olabilir ve ileride ortaya çıkabilecek ihtiyaçlar ve potansiyel sorunlar için çözüm önerisi haline gelebilir. Yeşilin hastaneler için birçok faydası bulunmaktadır.
Tehlikeli maddelerin yönetimi
Tehlikeli maddelerin tanımı ve sınıflandırılması dünya çapında değişiklik göstermektedir. Ancak sınıflandırılması nasıl olursa olsun bu maddelerin yönetilmesi, hastaneler için büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu maddelerin açığa çıkmasından yok edilmesine kadar olan süreç, hastanelerin günlük faaliyetlerinin bir parçası olmaktadır.
Hastanelerde kullanılan potansiyel tehlikeli maddeler; halojenlenmiş ve halojenlenmemiş organik bileşikler (örneğin çözücüler); inorganik bileşikler; aşındırıcı maddeler (asit/baz), reçeteli ilaçlar, dezenfektanlar ya da karsinojenik (kanserojen), mutojenik veya üreme toksinleri içeren diğer bileşiklerdir. Hastanelerde bu bileşikler, radyoloji departmanlarında yapılan işlemler, tehlikeli mikrobiyolojik kültür alım işlemleri, patoloji operasyonları, sterilizasyon ve anestezi gibi işlemler sonucu oluşabilmektedir.
Yani görülmektedir ki, tehlikeli maddelerin kullanımı ya da oluşması hastaneler için kaçınılmazdır. Dolayısıyla, bu maddelerin yönetimi hastaneler için büyük önem taşımaktadır.
Hastaneler için “yeşil” kavramı, tehlikeli maddelerin yönetilebilmesine olanak sağlamaktadır. Böylece, çevre yönetim sisteminin de ayrılmaz bir parçası olan tehlikeli madde yönetimi, uyulması gereken sıkı standartlar içermelidir.
Bu standartlar,
• Tehlikeli maddelerin alımı, taşınması, depolanması ve imha edilmesi ile ilgili süreçler yazılı prosedürlerle takip edilmelidir.
• Potansiyel olarak tehlikeli maddeler kullanılmadan önce değerlendirmeli ve onaylanmalıdır.
• Potansiyel tehlikelerle ilgili bilgiler; üreticiler ve satıcılar tarafından malzeme güvenlik bilgi formlarından temin edilmelidir.
• Tehlikeli maddeleri yönetmek için kimyasal maddenin adı, açıklaması, eş anlamı, faaliyet alanı, çevre ve insan riskleri, kullanım talimatları, koruyucu önlemleri, acil ve ilkyardım talimatları ve uygun imha etme yöntemlerinin yer aldığı yazılı bir prosedür oluşturulmalıdır.
• Tüm hastane bölümleri ve bölüm çalışanlarına, tehlikeli maddelerin varlığı ve kullanımı için eğitimler verilmelidir.
Kaynak : Gözde Terekli, Okan Özkan, Gamze Bayın
DEVAM EDECEK