Günlük yaşamımızda ihtiyaçlarımız gereği kullanmak zorunda olduğumuz, pek çok madde bulunur. Bu maddelerin neler olduğu noktasında tekrar tekrar kullanabildiklerimizin yanı sıra, bir kereye mahsus kul...
Günlük yaşamımızda ihtiyaçlarımız gereği kullanmak zorunda olduğumuz, pek çok madde bulunur. Bu maddelerin neler olduğu noktasında tekrar tekrar kullanabildiklerimizin yanı sıra, bir kereye mahsus kullandıklarımız; geri dönüşüm sistemleri aracılığıyla birden fazla kullanımımıza sunulanlarla beraber artık hiç bir işlevi olmadığı gibi mutlaka imha edilmesi gerekenler bulunur.
Burada en önemli ayrım çöp ve atıklardır. Zira kelime olarak çöp, çoğumuz tarafından atık ile aynı anlamda kullanılsa da aslında birbirinden farklı içerikler ihtiva eder. Çöp; içinden daha çok kağıt, karton, plastik, cam türevli maddeler ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan ve hiç bir suretle geri kazanımı ve dönüşümü söz konusu olmayan artık malzemelerken; Atık, üretici yada kullanıcı tarafından çevreye atılan veya bırakılan, herhangi bir madde, materyallerden oluşmaktadır.
Atıklar, çöplerden farklı olarak geri dönüşüm sayesinde yeniden kullanılabilir; artıklardır. Ancak, üretim ve tüketim faaliyetleri sonrasında oluşan, doğaya bırakılması halinde insan ve çevre sağlığına zarar verecek nitelikte olurlar. Kendi içerisinde, tıbbi atık, endüstriyel atık, tarımsal atık gibi türleri olan atığın sanayi, endüstri tesislerince ortaya çıkan ve içinde çeşitli kimyasallar barındıran tehlikeli atık olarak nitelendirilen türü de bulunur.
Artan nüfusa paralel zorunlu olarak artan, kentleşme, sanayileşme ve gelişen endüstri bir taraftan doğal kaynakları hızla tüketirken, diğer taraftan çöp ve atık miktarının da hızla artmasına neden olmuştur. Bu da bizi söz konusu artıkları geri dönüşüm, geri kazanma gibi yöntemlerle yeniden kullanılabilir hale getirmeye ve bunun mümkün olmadığı hallerde ise uygun koşullarda imha etmeye mecbur bırakmıştır.
Söz konusu dönüşüm ve imha evrelerine kadar geçecek olan süreçte atıkların çevre, doğa, insan, hayvan ve tüm canlılığa verdiği zarar incelendiğinde, konunun ne denli önemli olduğu ve ne denli geniş bir alanda tezahür ettiği daha iyi anlaşılmaktadır.
Günümüz teknolojisiyle, çöp ve atıklara bakış açımızı top yekun değiştiren gelişmeler olmuş; bu yeni perspektifte söz konusu atıklardan faydalı ve ekonomik enerji kaynakları elde edilmeye başlanmıştır. Bu nedenle atıklar bir çok ülkede hem bir hammadde hem de bir yerüstü madenciliği olarak benimsenmiştir.
Ülkemizde, 2015 yılında ilk defa kapsamlı bir biçimde atık yönetimi yönetmeliği oluşturulmuş; geri dönüşüm, ayrıştırma ve atık bertarafıyla ilgili çalışmalara başlanmışsa da , geri kazanım ve kirliliğin önlenmesi hususundaki ekonomik teşvikler yetersiz kalmıştır.
Burdan hareketle çöp ve atıkların, bir yandan ekonomiyi olumsuz etkileyen yönleri olduğu kadar iyi yönetilmeyle bu negatif etkileri ortadan kaldıran, enerji, kaynak ve kazanç oluşturan olumlu yönleri olduğunuda söylemek mümkündür.
Çöp ve atıkların hangi tür veya türevden olduklarından, nereye ve ne şekilde atıldıklarına, bırakıldıkları yerdeki canlı türleri ve ekolojik dengeyi nasıl etkilediklerinden, fiziksel ve ekonomik anlamda nasıl dönüştürülebilir enerjiye evrildiklerine kadar, her biri ayrı bir akademik alanın konusunu oluşturan bu kavramlar taşıdıkları önem nedeniyle, ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmak, bireysel ve toplumsal olarak bilinçlenmek gerektiren çok ciddi ve hayati bir konuma gelmiştir. Temiz bir çevre, sağlıklı bir doğa ancak kirletmediğimiz bir dünya ile mümkün olacaktır.