Hüseyin Eroğlu gerçeğidir, hikayesidir, romanıdır bu. İzmir'in, Çamdibi'nin gururu Altınordu'nun onuru, göçmen çocuğu. Sonunda süper lig apoletini de taktı. 1972 Almanya Delmenhorst doğumlu. 10 yaşlar...
Hüseyin Eroğlu gerçeğidir, hikayesidir, romanıdır bu. İzmir'in, Çamdibi'nin gururu Altınordu'nun onuru, göçmen çocuğu. Sonunda süper lig apoletini de taktı. 1972 Almanya Delmenhorst doğumlu. 10 yaşlarında 'futbolcu fabrikası' mütevazi imkanlı Çamdibigücü'nün alt yapısında, 10 yıl oynadı. Kimler çıkmadı ki. Çıkan sadece futbolcu değil, vefasız da çok çıktı. Profesyonel takımlara gittiler, isim yaptılar, paraya para demediler. Özünü, evveliyatlarını unuttular. Profesyonelliğe geçen 186'sından sadece ikisi arayıp soruyor Lütfi Cihaner hocamı, şu an 76 yaşında. Böyledir bu işler, kahrını çek, saç baş yoldursunlar, sonra da bayram da seyran da bir alo deme. Vakit yok denir, oysa o kadar çok boş zamanları var ki. Borç para isteyeceklerinden çekinirler, bilirim. Cihaner öyle hocalardan değildir, arayan sadece iki evladı var. Biri istikrarını kupayla taçlandıran Hüseyin Eroğlu, diğeri de aynı teknik ekipte yer alan ağabeyi Halit Eroğlu, o kadar. Vefanın, emeğin, şifresidir; 186'da 2.
HEM ALAYLI HEM MEKTEPLİ
O günleri çok iyi hatırlıyorum. Hüseyin-Halit Eroğlu kardeşleri, hakem olarak maçlarını yönetmişliğim, haber yapmışlığım vardır. Arşivler inkar etmez. Sağlam karakterlidir bizim göçmen çocukları. Hem alaylı, hem mektepli. Çamdibigücü'nde kaleci, bek hariç, her mevkide oynadı. Orta saha ile, gerisinde stoperdi. Lütfi Cihaner hocanın yanında pişti, yardımcı antrebnörlük yaptı. Bir nevi staj, hayata hazırlık oldu. Okudu, düşündü, araştırdı, uyguladı, bugünlere geldi. 1994'de Soma Sotesspor'da profesyonelliğe adım attı. TKİ Soma Linyitspor, Marmaris Belediyespor, Akhisar Belediyespor, Eskişehirspor ile Kemalpaşaspor'da 2006'ya kadar 308 maça çıktı 34 gol attı. Alayı buraya kadar, mekteplidir de, Ege Üniversitesi BESYO mezunu. Komple sporcu, teknik adam. Teorik, pratik hepsi mevcut.
GÜLLÜ TEYZEM, NÜKRİ AMCAM
'Analardır adam eder adamı ', 'Baba çınardır, gölgesi bile yeter' diye boşa denmiyor. Güllü teyzemin, Nükri amcamın mübarek ellerinden öpüyorum, hep destek oldular, bilirim, tanırım, bizzat yaşadım. Okurken sakın aldanmayın 'Bu bir yapay zeka röportajı değildir' hissedilerek yazılmıştır. Hayat arkadaşı Fatma bacım kardeşim, evlatları Nehir ile Emir, gönüllü destekçi zaten. Hatta babalarını öyle hissettiler ki. Nehir Eroğlu futbola başladı, halen oynuyor. Oğul Emir de Altınordu da iken koridorlarda dolaşır, hatta babasının maç sonrası basın toplantısına katılırdı. Sonuç ortada. Altınordu'da 3.Lig ve 2.Lig'de, bu sezon da Samsunspor'da kupayı kaldırdı. 3 şampiyonluğu var.
'ODANI TEMİZ BIRAK'
Hakemlikte, spor yazarlığında, futbolculukta, antrenörlükte kimse ama hiç kimse tek başına bir yere gelemez, bu bir ekip işidir. Önce yeteneğin, yatkınlığın olacak çalışacaksın, emek vereceksin ki Hüseyin Eroğlu gibi olasın. Hayt huyt, gündemde kalma isteği, reklam, medya şebelekliği para etmiyor. Balon gibi sönüyor. Umarım kalıcı olursun kardeşim. Samsunspor da sizin gibi vefalı çıkar. Buraya yazıyorum. 5 yıl daha piş Hüseyin hocam, dibi tutmadan Milli Takımımızın hocası olasın inşallah. Hani Altınordu'da nerede olursan ol, maçın sonucu ne olursa olsun. 'Odanı temiz bırak da çık' felsefesi, medeniyeti var ya. O da Çamdibücü'nden geçme, bir Lütfi Cihaner gelenekseli. GSİM emekçisi Halil Melik abimden bilirim. 4 sahada, 16 maç. Tek başına, temizlik. Hürriyet arşivlerine bakabilirsiniz, Cihaner 30 yıl önce icat etti, Eroğlu halen daha uyguluyor.
CİHANER, ACAR, ÖZKAN
Alaylı, çünkü. Futbolu, sporu uygulamalı, yaşayarak öğreten, duayen isim, gerçek altyapı mimarı Lütfi Cihaner hocama. Mektepli çünkü, BESYO'dan teorisyen, bilimsel, akademisyen üstadım Prof.Dr.Mustafa Ferit Acar hocama. Klonlanarak çoğaltılması gerektiğine inandığım, Eroğlu'na ilk kucak açan, eleştriye rağmen peşini bırakmayan, pişiren, sabreden ve de şampiyonluğa ulaştırınca tebrik eden örnek spor insanı, Altınordu FK Başkanı Seyit Mehmet Özkan başkanıma. Armasına hayran olduğum, doğru insanı doğru zamanda tercih eden, işine karışmayarak tam da yetki veren tüm Samsunsporlulara nacizane şahsım adına çok pek çok teşekkür ediyorum. Ey futbol alemi. Anlayanlar sağolsun, İzmir'deki cevherleri bilmeyen, dışa bağımlı kalmayı pek seven, kaliteden anlamayanlara da kapak olsun.