24 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Turizm Geliştirme Bölgesi içinde yer alan acele kamulaştırmalar gökten düşmüş gibi gündeme oturdu. Oysa “Çeşme’de sezonu nasıl uzatır...
24 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Turizm Geliştirme Bölgesi içinde yer alan acele kamulaştırmalar gökten düşmüş gibi gündeme oturdu. Oysa “Çeşme’de sezonu nasıl uzatırız?” sorusu, son çeyrek yüzyılın başlıca tartışmasıydı. Konunun, sadece acele kamulaştırma ile gündeme gelmiş olması başka bir muammadır. İçinde Çeşme’nin de yer aldığı 32 bölgenin, Öncelikli Turizm Geliştirme Bölgesi ilan edilmesi, bundan yaklaşık 6 ay evvelki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde açıklanmış, bölgenin sınırları o tarihte belirlenmişti. Ve hiç kimse bu bölgeler neyi tanımlamakta diye sorgulamamıştı. Plan konusuna geçmeden önce, oturup dürüstçe “Rayiç nedir?” meselesini çözmek, arazi fiyatlarında, piyasa rayici ve belediye rayiçleri arasındaki uçurumun nereden kaynaklandığını, bunun ne işe yaradığını sorgulamak gereklidir.
En önemli konu, elbet ki; turizm geliştirme sahasındaki projelerin içeriğidir. Henüz içeriği kesinleşmemiş Yeni Çeşme destinasyonu yarımadanın güneyinde Ovacık Ovası doğu sınırından başlayıp Alaçatı’ya ve Mersin Körfezi’ne uzanmakta, yüzde 99’u hazineye kayıtlı bakir alanlardan oluşmaktadır. Çeşme Merkez’den Ildırı’ya uzanan tüm kuzey sahil bandında, 80’li yıllarda turizm gelişim alanları ilan edilmişse de, 50 yıl boyunca, turizmi geliştirmek ve doğal dokuyu korumak kaygılarından yoksun, konutlar, siteler ve nihai olarak rezidans üretimine harcanmış, Çeşme turizmden gün geçtikçe uzaklaşmıştı.
“Kıyılar, koylar, sahillerimiz bir zümre elinde parselleniyor” diye bağırdığımızda kimsenin ilgilenmediğini de hatırlatmamız yerinde olur. Geçen ay turizm konferansında Bakan Ersoy kısaca Çeşme projesine değinmiş, doğal dokuya hassasiyet gösteren mimari özelliklerde, marinalar, irili ufaklı otel ve tesis yatırımları, havalimanı ve golf sahalarından bahsetmişti.
Bu destinasyonun oluşumu için gerçekten de acele kamulaştırma şart mıydı? Kamulaştırma kararı alınan parsellerin sahipleri kimlerdir ve bu konuda neden sessizliklerini korumaktalar? Bölgemiz en yetkilileri tüm bu olan bitene ne der? Neden hiçbir açıklama veya yorum yoktur? Bilinmez! İçerikte Çeşme’nin turizmi 12 aya çıkarmada en önemli kozu olan Termal’den bahis olmadığı ayrıca önemlidir. 20 yıl evvel, Paşalimanı ve Şifne’de hazineye ve bir kısmı belediyemize ait parsellerde, merhum Mehmet Beset, Çeşme Wellness Town’ı termal ve sağlık üzerine planlamış, bu devasa destinasyon projesini hayata geçirememişti.
Yeni Çeşme’de başka bir önemli konu; planların içeriğinde tarih ve kültür miraslarımızdan bahsedilmemesidir. Erythrai Antik Kent başta olmak üzere, Çakabey köy, Bağlararası kazı alanı gibi önemli kültür miraslarımızın korunması, restorasyonu ve ören yerine dönüştürülerek turizme kazandırılması dilekçelerimize, maddi imkanların yetersizliği, kamulaştırmalarda rayicin yüksekliği gibi engeller öne sürüldüğünü hatırlatmadan geçemeyiz.
Ayrıca, Hükümet planları ile turizm geliştirme sahası ilan edilen alanda 500 küsur parselde kamulaştırma kararına atıfta bulunmadan evvel, Çeşmemiz’de geçtiğimiz 2 yıl içinde imar barışından faydalanmak amaçla 900 den fazla Hazine parselinde kaçak yapı oluşturulduğunu, büyük kısmının yapı kayıt belgelerinin iptal edildiği halde halen mevcudiyetini koruduğunu da unutmamak gerekir.