Ülkemizde hükümet, her ne kadar korona virüsle mücadele konusunda çok ciddi eleştirilerle karşı karşıya olsa da dünyada ve özellikle de Avrupa ülkelerinde yaşanan aşı krizlerine tanık oldukça ‘Halimiz...
Ülkemizde hükümet, her ne kadar korona virüsle mücadele konusunda çok ciddi eleştirilerle karşı karşıya olsa da dünyada ve özellikle de Avrupa ülkelerinde yaşanan aşı krizlerine tanık oldukça ‘Halimize şükür’ demekten başka bir şey gelmiyor içimden.
Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel verilerine göre 2 Nisan 2021 tarihi itibariyle Türkiye’de 16 milyon 300 bin doz aşı uygulandı. Tüm aşıları tamamlanan kişi sayısı 7 milyon olurken, bu 7 milyonluk nüfus ülkemizin toplam nüfusunun yüzde 8,5’una ulaşmış durumda.
Karşılaştırmayı birkaç Avrupa ülkesi üzerinden yaparsak ülkemizin aşı sürecinde nereden nereye geldiğini anlamak çok daha mümkün olacak aslında. Açık konuşmak gerekirse bu yıl yaz sonuna kadar toplam nüfusun önemli bir bölümünün aşılanması planlanırken ben bunun çok da gerçekçi bir planlama olmadığını her seferinde söylemiştim.
Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerine göre ülkeler bazında nüfusa göre tüm aşıları tamamlanan kişi sayısında (2 Nisan 2021 tarihli verilere göre) Amerika Birleşik Devletleri 58 milyon (tüm nüfusun 17,7’si), Hindistan 9 milyon 970 bin (nüfusun yüzde 0,7’si), İngiltere 4 milyon 950 bin (tüm nüfusun yüzde 7,4’ü), Almanya 4 milyon 150 bin (tüm nüfusun yüzde 5’i) güncel durum bu şekilde.
Başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesi aşı sürecinde hız sağlayamamış durumda. Bu alanda en başarılı olarak gösterilen İsrail’de ise 4 milyon 800 bin iki doz aşılamayla nüfusun yüzde 53,1’i aşılanmış durumda. İsrail dışında da ciddi bir başarı öyküsü yok dünyada.
İKİ AŞI SEÇENEĞİ
Başta yavaş ve ağır adımlarla başlayan aşı sürecimizde Biontech Pfizer aşılarının da aramıza katılmasıyla vatandaşlar hangi aşıyı tercih edeceklerine kendileri karar veriyor. Basın kartı sahibi gazetecilere getirilen öncelik nedeniyle ben de Biontech aşısı olmak için Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinden randevu aldım. Siz bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda eğer söylendiği gibi bir aşı temin krizi yoksa ben büyük ihtimalle korona virüs aşımın ilk dozunu olmuş olacağım.
Geçen yılı hayal kırıklığı ile kapatan bu yıldan büyük umudu olan turizmciler ise umutlarını aşıya bağlamış durumda. Güvenli turizm belgesi ile hemen hemen ülkenin dört bir yanındaki otel ve konaklama tesisleri bu yeni düzene hazır. Ancak bir açılan bir kapanan, kısıtlamaların kısa süre içerisinde değişebildiği bir düzende uzun soluklu yatırım ve planlama yapmak güç.
Yaz sezonunda yurt dışı seyahatlerin genel anlamda yapılabileceğini düşünmüyorum. Birkaç ülkeye seyahat edebilecek olmamıza rağmen Avrupa’nın kapılarını açmayacak oluşuyla büyük bir kitle bu yazı da Türkiye sınırlarında geçirecektir. Bireysel ev ve villa kiralamaları ile butik otellere olan ilginin artacağı bir gerçek. Bir an önce aşı sürecini atlatıp normale döneceğimiz günleri birlikte yaşamak umuduyla.