Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün gerekliliğini her savaş görselinde iliklerimize kadar hissediyoruz. Olan masumlara oluyor. Rengi, dili, dini ne olursa olsun hiçbir çocuk kanlı topraklarda yetişmeyi, hiçbir kadın çıplak bedenle oradan oraya savrulmayı hak etmiyor. Ne düşündünüz, saldırı olunca? Ortadoğu karışınca, gözünüzü ilk nereye çevirdiniz? Mısır Harp Akademisi’ne ait mezuniyet töreni görüntülerini “Hamaslı militanlar festivale paraşütle indi” diye yazanlara mı? Bedelli askerlik yapanların, kendi ülkesindeki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınanları arkasına alarak “Mehmetçik Gazze’ye” diye bağıranlara mı? Her krizde Müslüman ülkelerin karşısında durmasına rağmen cihad ilan eden Filistin’e din kardeşliği taslayanlara mı?

İsrail’in, ‘tam taarruza’ geçtiği bugünlerde pek çoğumuzun aklında tıpkı 11 Eylül saldırısındaki gibi, bir ‘meşruiyet’ senaryosunun kurgulandığı düşüncesi var. Gazeteci Banu Avar da Youtube kanalında “Gazze savaşı, büyük İsrail’in hazırlığıdır” başlıklı bir video yayınlayarak yaşananları değerlendirmiş. Aslında yıllardır, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde İngiliz mandasına giren bölgenin, Birleşmiş Milletler’e nasıl birkaç saat içinde devredildiğini, Birleşmiş Milletlerin aslında milletleri nasıl ayrıştırdığını anlatıyordu. Şimdi Büyük Ortadoğu Projesi’ni hatırlatan duayen gazeteci bakın bize neler söylüyor: “7 Ekim 2023 Ortadoğu’nun şekil değiştirdiği gün olarak anılacak. Ortalık bir anda kana, dumana bulandı. Her yanı ajan, muhbir, silah, koruma kalkanı, füze dolu olan İsrail’e bir iki düzine Filistinli saldırıyor, ayaklarında terlikler, tank üzerinde pozlarla karakola giriyorlar ve kimse onları engelleyemiyor.

HER YER İSTİHBARATÇI AMA...

Olaylar 1973 Arap-İsrail savaşının meşhur Yom Kippur savaşlarının 50. yıldönümünde oldu, sürüyor. Sosyal medya birkaç saat içinde Filistinli silahlı güçlerin, Hamas askerlerinin İsraillilere saldıran katliam filmleriyle doldu. Bombalanan binalar, kaçışan insanlar… Her yanı istihbaratçı dolu, demir kubbeli (İsrail'in geliştirdiği ileri teknoloji hava savunma sistemi) İsrail devletine rahat rahat baskın yapan Filistinli mücahitlerin videoları 5-6 saat içinde tüm dünyaya yayıldı.

Kendi derdine gömülmüş sade vatandaş bu sahnelemeyi, bu kurguyu anlayamayabilir. Ama bölgeyi bilenlere ‘pes artık’ dedirttiler. Mükemmel bir sahne hazırlanmış. Gazze, ardından da Lübnan işgali için mükemmel bir hazırlık yapılmış. Bunun devamında İran ve Türkiye’nin belli bölgelerinin bilfiil hedefe alınacağı çok açık. Çünkü bu 100 yıllık bir plan. Şu haritaya bakın (İsrail ve Filistin haritalarını inceliyor), durumu anlamak için 75 yıl içinde Filistin topraklarının aldığı şekil, büyük ve çok acı bir derstir. Bu, Büyük Ortadoğu Projesi, ondan bahsediyoruz.

HEDEF SİYON KRALLIĞI

Büyük Ortadoğu genişletilmiş İsrail demektir. Yıllarca bu konuda programlar yaptık. Siyon krallığı demektir ve bunun açılımı da bölge ülkelerinden koparılmış kürdistan parçaları demektir. Bu nedenle kürdistana ‘İkinci İsrail’ deriz. Irak’ta bu gerçekleştirilmiştir; Irak parçalanmış, türlü manevrayla bir barzanistan kurulmuştur. Öyle ya da böyle Suriye’de fiilen Amerikan ordusu korumasıyla bir kürdistan oluşturulmuştur. Şimdi de sırada İran ve Türkiye vardır. Bunu uzunca bir zamandır batılı düşünce kuruluşları ve onların Michael Rubin (eski Pentagon yetkilisi) gibi tetikçileri söylemektedir.

15 Temmuz darbe girişimini 3 ay önce yazan Rubin, olayların hemen akabinde, dün (7 Ekim 2023) ‘İran ve Türkiye Hamas terör örgütünden sorumludur’ diye yayın yapmıştır. Ardından Biden (ABD Başkanı) ‘Hamas ve Filistin yanlısı devletlerden hesap sorulacağını’ beyan etmiştir. Batılı liderlerin çoğu, olayların ilk saatinde İsrail’in yanında olduklarını ifade etmişlerdir. Ortadoğu’da topyekûn bir savaş hali vardır ve kapımızdadır. Türkiye’de herhalde devlet adamlarımız durumun farkındadır ve gerekli önlemleri almaktadırlar, diye umuyoruz.”