Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı’na sunulan vergi paketi tartışılmaya devam ediyor. Henüz üzerinde çalışıldığı, kamuoyundan gelen tepkiler neticesinde birtakım eklemeler ve çıkarmalar yapıldığı konuşulsa da Meclis’e ve komisyonlara gelmediği için vergi paketinin en son halinin ne olacağı merakla bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan vergi paketine farklı kesimlerden tepkiler geldi. Ekonomistler ve siyasetçiler, yurttaşın cebine göz dikildiğini belirterek tepkilerini ironilerle ifade etti. Birbirinden ilginç öneriler getiren ekonomistler, "Amaç vergide adalet ve verginin tabana yayılması ise iki kriteri de karşılamıyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

Yeni pakete göre her şeye vergi geliyor, olanlardaki oranlar da artışa gidiliyor. Son olarak Bakan Şimşek tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı’na sunulacak 104 sayfalık 2024 yılı Mevzuat Düzenlemeleri Önerileri içinde ÖTV Kanunu ile ilgili olarak “ÖTV ve KDV Kayıpları-Engelli Araçlarına yönelik olarak yapılması planlana düzenleme engelli bireylere ağır bir darbe vuracağı kesin, umarım bu yanlıştan dönülür. Devletin tüm yükü çalışan kesime ve emeklilere yüklenirken, tuzu kuru olanlar keyif üzerine keyif sürüyor. Futbol kulüplerine ve bazı holdingler için çıkarılan vergi aflarındaki paralar tahsil edilse tüm bu sorunlar ortadan kalkar.
Durum öyle bir hal aldı ki aldığımız havaya bile vergi ödeyeceğiz. Yakın zamanda ‘en temiz yakıtlarla' çalışan araçlar haricindeki tüm araçlardan 'temiz hava' vergisi alınması önerilirse kimse şaşırmasın.

BİR GARİPLİK YOK MU?

Hani, yap işlet devret sistemiyle yapılan İzmir Şehir Hastanesi’ni hepimiz biliyoruz. 16 Ekim 2023'te açılan hastane, 2 bin 60 yatak kapasitesiyle Ege Bölgesi'nin en büyük, ülkenin dördüncü büyük hastanesidir. Buraya kadar her şey normal. Geçtiğimiz günlerde benim de yolum düştü. Tedavi olacağım polikliniği ararken hastaneye mi geldim, yoksa AVM’ye mi geldim anlayamadım. Evet hastane çok büyüktü, poliklinikleri ararken inanın nefesim tükendi. Ama benim garibime giden, hastane içinde büyük bir firmanın alışveriş mağazası, güzellik ürünleri, giyim mağazası, lokantalar, kahvehane gibi yerlerin olması hala kiracı arayan mekanların olmasına çok şaşırdım. Kafamdaki soru şu; devlet buraya günlük bilmem kaçtan hasta garantisi verdiğini bilmiyorum. Eğer bu hasta sayısına ulaşılmazsa aradaki farkı devlet yani halk ödeyecek. O zaman o bahsettiğim yerlerden elde edilen kira gelirleri devletin kasasına mı yoksa şirketin kasasına mı gidiyor? Devletin kasasına giriyorsa bir sorun yok ama şirketin kasasına giriyorsa eksik hasta için devletin ödemeyi vadettiği paradan düşülüyor mu?

EMEKLİLER NE?

Sosyal medyada bir paylaşım gördüm. Onu da sizlere aktarmak istiyorum. Paylaşımda diyor ki; Suriyelilere yardım ‘Din Kardeşi’ Cibuti’ye yardım ‘Din kardeşi’ Somali’ye yardım ‘Din kardeşi’, sahi bu ülkenin emekçisi, emeklisi, öğrencisi, dar gelirlisi kafir mi?

SAYILARI ARTMALI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ilk 180 günlük görev süresini kapsayan Hızlı Eylem Planı’ndaki maddeler bir bir hayata geçiriliyor. Artan ekonomik krizde yurttaşların sağlıklı, lezzetli ve uygun fiyatlı yemeğe ulaşmasını sağlayacak Kent Lokantaları’nın ilki Kemeraltı Çarşısı’nda açıldı. İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç tepki göstermiş. Orada duracaksın Doğan Kılıç! Bırak garibanların midesine sıcak bir şeyler girsin.