Sinop'ta doğduğu söylenen ünlü düşünür Diyojen’in, lakabı çılgın filazof. Hani fıçının içinde yaşayan o çılgın isimden bahsediyorum. Kinik felsefenin temsilcisi olan Diyojen, tıpkı günümüzdeki gibi ortada “adam” bulamamaktan yakınıyordu. Buradaki “adam”lık deyimi erkek olarak değil ”gerçek insan olmak” anlamına geliyor.
Verdiği sözünün arkasında duran, nimet dilencisi olmayan, el etek öpmeyen, nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmeyen “gerçek insan”.
Bu tür insanların sayısının günümüzde ne kadar azaldığının farkındasınız değil mi? Artık -hele de bizim toplumumuzda- yalakalığın meziyet, yalancılığın marifet, arkadan vurmanın siyaset sayılması sizi de tedirgin etmiyor mu?
“Gerçek insanın, dürüst insanın, bilinciyle hareket eden insanın, düşünce namusuna sahip çıkan insanın özlemini çeker hale geldik.
 Diyojen fıçıda yaşadığı dönem insanların dürüstlükleriyle övünmesine rağmen herkesin yalancı, dolandırıcı olmasına sinir oluyor. Günümüz de durum sizde farklı mı?
Diyojen bir gün bir fener bulup, gündüz vakti elinde bu fenerle dolaşıp sanki hiçbir şey göremiyormuş gibi feneri insanların suratına tutarak çevresine bakıp bir şeyler arıyor.
En sonunda birisi gelip kendisine "gündüz vakti fenerle ne arıyorsun sen be adam?" diye sorunca "dürüst insan arıyorum" cevabını veriyor. Hepimiz elimizde bir fener alıp  dürüst insan mı arayalım?

MAKAM ARACINA HACİZ

Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı bir süre önce bildiğiniz gibi  biriken işçi alacaklarını ödeyebilmek için makam aracını satışa çıkarmıştı. Başkan Fıçı Mayıs ayı meclis toplantısında ” Belediyemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı personel maaşlarının ödenebilmesi amacıyla belediye başkanlığına ait 35 FA 5555 plakalı makam aracın satılması hususunun gündeme alınmasını öneriyorum “şeklinde konuşmuştu.Yapılan oylama sonucunda makam aracının satılmasına karar verilmişti. Ama bu aracın üzerinde hacizler ortaya çıkınca satılamadığı öne sürüldü. Saniye Bora Fıçı şimdi kara kara işçi alacaklarını nasıl ödeyeceğini düşünüyor.

PERŞEMBENİN GELİŞİ

CHP’li belediye başkanları göreve başlar başlamaz maaşları ödeyemez hale gelince eski başkanları kötüleme yarışına girdi. Kardeşim atalarımız ne demiş “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur”. Yani bir işin sonunun nasıl olacağı şimdiki gidişinden belli olur. Siz adaylığını belli olunca hiç mi inceleme yapmadınız. Sizler o partinin içinde değil miydiniz? Seçim zamanı bol keseden atarken bunları düşünmediniz mi? Şimdi dert yanmaya hakkınız yok maalesef. Hiç bir şey yapamıyorsanız görevi devraldığınız belediye başkanlarını mahkeme verin. Esas sizi şimdi bekleyen tehlikenin farkında mısınız? Yani yeni sözleşme dönemleri geliyor. Sendikalar ile masaya oturacaksınız. Ne kadar zam vereceksiniz? Şimdi işçi alacaklarını ödeyemeyen belediyeler zamlardan sonra nasıl ödeyeceksiniz?

ADRESE TESLİM SÖZ

"Veda etme şekli her insan için farklıdır, kimi içinde ne varsa KUSARAK, kimisi de her şeyi içine atıp SUSARAK veda eder.....