BERNA SEVER-EGE TELGRAF- Aşırı hastalık kaygısı, hipokondriyazis olarak da adlandırılan bir durumdur. Bu durumda, kişi genellikle küçük bir semptomu bile büyük bir sağlık sorunu olarak algılar ve bu konuda sürekli endişe duyar. Uzmanlar bu durumun kişinin günlük yaşamını etkileyebilir, işlevselliğini azaltabilir ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebildiğinin altını çiziyor.
YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Aşırı hastalık kaygısının belirtileri geniş bir yelpazede bulunabilir. Sürekli vücut belirtilerini kontrol etme, sağlık konularında sürekli araştırma yapma, doktor ziyaretlerinin sıklaştırılması ve sürekli bir sağlık endişesi duyma gibi belirtiler, aşırı hastalık kaygısının göstergeleri olabilir. Bu durum, gerçek bir sağlık sorunu olmasa bile kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
ERİŞİM KOLAYLAŞTI ENDİŞE ARTTI
Aşırı hastalık kaygısına sahip olan bireyler, sıklıkla "Dr. Google" sendromuna düşerler. Internet üzerinden yapılan araştırmalar, kişinin endişelerini artırabilir ve gerçek olmayan sağlık teşhisleri konmasına neden olabilir. Bu durum, sağlıkla ilgili bilgiye erişim kolaylaştığından, aşırı hastalık kaygısı yaşayan kişilerin endişelerini daha da artırabilir.
PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIK
Uzmanlara göre, aşırı hastalık kaygısı genellikle psikolojik bir rahatsızlık olarak değerlendirilir. Bu nedenle, bu durumu yönetmek ve tedavi etmek için psikoterapi ve destek hizmetlerinden faydalanmak önemlidir. Kognitif davranışçı terapi, aşırı hastalık kaygısı yaşayan bireylere bu kaygıları yönetme becerilerini öğretmekte etkili olabilir.