Bir danışanımla görüşmedeyiz, her zaman onunla yaşadığımız konuşma akışının dışında bir yerlerdeyiz, yüksek ve anlaşılmayan hislerle, boğuşmalarla yüz yüze kaldık. Çok depresif...
Bir danışanımla görüşmedeyiz, her zaman onunla yaşadığımız konuşma akışının dışında bir yerlerdeyiz, yüksek ve anlaşılmayan hislerle, boğuşmalarla yüz yüze kaldık. Çok depresif bir his, insanı öylece ağlatmadan beş dakika bırakmıyor.
Görüşme yaptığım koltuğun yanında okuma hayatım boyunca aldığım kitaplardan bir demet var. Sosyal psikoloji, anormal psikolojisi, klinik görüşme kitapları gözüme ilişiyor. Birde tanı ölçütleri kitabımız var. Onu görseniz harika bir mizacı var kitabın. Semptomlarınızı ve bunları ne kadar zamandır gösterdiğinizi söylüyorsunuz oda size olası psikolojik hastalığınızı söylüyor. Muhteşem bir denk geliş diye düşünüyorum. Danışanımla konuştuğumuz konuların ve hislerin hepsinin o kitapta bir yeri var. Biraz daha kurcalarsak kesin tanısını aldırabilir, hayırlı uğurlu olsunlarla terapiden gönderebiliriz.
Ama işin garibi, ben o kişinin hayatını, ilmek ilmek ördüklerini, zorlanmalarını, sevinçlerini ve mutluluklarını gördüm. Nasıl bir yoldan geldiğini ve nereye ilerlediğini de biliyorum. Tanı ölçütleri kitabının ‘depresyon bu!’ dediği gibi bir depresyon değil ki bu. Bambaşka bir zorlanma hissi, toplanan konuların kabına sığmaması, sistemin biraz ara vermek istemesi, durması. Çok kısa bir zaman sonra bu aranın aslında ona iyi geleceğini, olduğundan daha dinlenmiş bir noktaya taşıyacağını da biliyorum.
Bence vücudunuzun ve sizin biraz araya ihtiyacı olabilir.
Kilit cümle burada başlıyor. Bazı anlarda hayatta birçok şey başarsanız, her zorluğun üstesinden gelseniz bile çok yorgun hissedebilirsiniz. Sürekli çalışan bir makine düşünün, kısa bir dinlenme molası iyi olmaz mıydı? Bizim insanı mizaçlarımız biraz da böyle değil midir? Peş peşe kendinizi çok yorduğunuz günlerde uyursunuz mesela. Neden ruhunuz da bunu yapmaya çalışmasın?
Elinizin kolunuzun kalkmadığı, içinizden hiçbir şeyin gelmediği, hissiz kaldığınız bir ara, ya sizi toplamak ve dinlendirmek için var oluyorsa?
Bu tarafından olaya bakmak size yeniden kalkmak için gereken gücü topladığınızı hatırlatabilir. Ve bazen hepimizin bir araya ihtiyaç duyduğunu. Özellikle kışın gelişiyle birlikte gripler ve dinlenme ihtiyaçlarımız daha çok artar. Ruhunuzun da gribi daha depresif hissetmeniz, melankoli yaşamanız olsaydı, onu kendinizden ittirmeye çalışmadan kabul etmeniz ve gerekenleri yapmaya başlamanız en güzel sonuçları verirdi.
Bu grip arasında en çok nelere ihtiyacınız olabilir? Bazı insanlar başkalarıyla temas ederken bazıları yalnızlığın tadını çıkarabilir. Bazıları sürekli bir şeyler izler, bazıları yazmayı çok sever. Ya da sadece uyuyabilirsiniz! Bu gribin geçmesi için kendinize biraz zaman tanımanız ve bakıma almanız yeterli olacaktır.
Bugünlük yerimiz bu kadar, başka yazılarda buluşmak üzere!