İki gündür, benim için İzmir’e en yakın huzur noktalarından birinde, Şirince’deyim. Şirince’ye tepeden hâkim bir konumdan bakan, Şirince’nin mimarisi, doğası, kültürü ve dönüşümünün öncüsü Nişanyan Evleri’nde kalıyorum.

Nişanyan Evleri’nin işletmecisi, profesyonel turist rehberi, gastronomi araştırmacısı Müjde Tönbekici’nin mutfak kültürüne dair araştırmaları, geniş bir perspektif sunan sohbeti ve anlatımları bugüne kadar bir şekilde uzak kaldığım gastronomiye daha fazla ilgi duymama sebep oldu.

Her Şirince seyahatinin ardından aldığım küçük notlar üzerinden internetin derinliklerinde bir şeyler araştırırken kendini bulma hissi tarif edilemez güzellikte.

Şirince’ye bu kez gelmemin sebebi de yine gastronomi oldu. Kadim ekmek kültürünün izini süren Müjde Tönbekici, Prof. Dr. Ali Güveloğlu ve Prof. Dr. İlknur Taş hocalarımızla bir araya gelip Hitit ve Roma döneminde Anadolu’da pişirilen, tüketilen ekmekleri kayıt altına aldık.

Arpanın, yabani buğdayın, mercimeğin, çavdarın, bezelyenin, kara burçağın, nohutun ana vatanı olan kadim Mezopotamya, günümüzden 10 bin yıl önce tarım devrimine ev sahipliği yapmış. Farklı metinlerde Bereketli Hilal olarak da adlandırılan bu coğrafya insanlık tarihi için oldukça önemli.

Dünyada tarihi akışı değiştiren ve büyük heyecan uyandıran ve Taş Tepeler olarak da adlandırılan Göbeklitepe başta olmak üzere, Karahantepe, Boncuklutepe gibi tarihi duraklar Anadolu’nun zenginliklerinin birer yansıması.

Hitit Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlknur Taş hocanın Hititler’in çivi yazılı kil tabletlerinde yer alan metinlerden çevirdiği Hitit ekmekleri ile Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tarih Bölümü, Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Güveloğlu’nun araştırdığı Roma dönemi ekmeklerinin tariflerini birlikte uygulayıp görsel kayda aldık.

Uzunca bir süre devam eden araştırma ve araştırmaları yazıya geçirme sürecinin ardından adım attığımız bu girişim birçok açıdan heyecan verici.

TAŞ DEĞİRMENDEN EKMEĞE

Antik Roma’da Bir Gurme, Çeviri Yorum ve Uygulamalarla Apicius'un İzinde kitabıyla Roma dönemi mutfağını kayıt altına alan Müjde Tönbekici ve Prof. Dr. Ali Güveloğlu’nun birlikte çıktığı bu yolda, Hititler alanında uzman olan Prof. Dr. İlknur Taş’ın da sürece dahil olmasıyla hem Türkiye hem de dünya için çok kıymetli bir proje hayata geçmiş oldu.

Projenin hazırlık sürecinde taş değirmenlerde öğütülen çeşitli buğday ve arpalar, günümüzden binlerce yıl önce ekmeğe katılan malzemelerle birleşip Şirince’de Müjde Tönbekici’nin evinin bahçesindeki taş fırında ekmeğe dönüştü. 

Proje kapsamında uzun araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılan tarifler önümüzdeki dönemde kitaba dönüşüp hem tarihçiler hem de gastronomi konusunda merakı olan farklı kişiler için ilham kaynağı olacak.

Bir sonraki aşamada ise aynı ekip Anadolu’nun farklı noktalarını ziyaret edip günümüzde geleneksel olarak ekmek pişiren bilge insanların izini sürecek. Proje ile ilgili süreçle ilgili tüm paylaşımlar ‘ArkeoMutfak’ adlı Instagram hesabından paylaşılıyor. 

Konuya merakı olan ve ekmeğin coğrafyamızdaki serüvenine tanık olmak isteyenler sosyal medya üzerinden takipte kalabilir.

Bu heyecan verici deneyimin bir parçası olmak beni hem gururlandırdı hem de bir hayli heyecanlandırdı. Bu kapsamda bu projeye emek veren, zaman harcayan hocalarımıza ve özellikle de Müjde Tönbekici’ye bir kez daha teşekkür etmek isterim.