Sağlıklı beslenme sürecinde kişilerin en zorlandığı durum iştah problemleri olarak karşımıza çıkıyor. Kimi zaman psikolojik kimi zaman da fizyolojik durumlardan etkilenen iştah mekanizması, besin takviyesi ile vücudun enerji dengesini düzenliyor. Tüketilen öğünün duyusal özellikleri sonucu oluşan bu mekanizma dengesizleştiğinde ise süreci yönetmek bir o kadar zorlaşıyor.

HEDONİK AÇLIK

Felsefede ‘hedonizm’ beslenme biliminde ise ‘hedonik açlık’ olarak yer alan bu kavram vücudun biyolojik enerji ihtiyacının olmamasına rağmen yeme isteği oluşumu olarak karşımıza çıkıyor. Vücutta enerjinin fazla olduğu durumlarda tetiklenerek iç dengeyi değiştiren ve lezzetli yiyeceklerin tüketilmesi için arzuyu artıran bu durum iştah mekanizmasının en önemli kavramlardan biri. Tokluk mekanizmasında ve sinyallerinde aynı enerjiye sahip farklı besinler bedende de farklı duyular oluşturarak bir sonraki öğüne kadar olan sürede kişinin psikolojik beslenme ihtiyacını düzenliyor. Bu besinler sırayla protein, karbonhidratlar ve yağlar olarak karşımıza çıkıyor. Aynı enerjiye sahip protein ile yağ grubu bir besinin kişide farklı doygunluk yaratması da bu sebepten ortaya çıkıyor.

ÇİĞNEME SAYISI

Tüketilen besinlerin ağızda dişler yardımıyla çiğnenmesi ile sindirim sisteminde besinin daha rahat ve etkin emilebilmesi sağlanır. Bunun yanı sıra her çiğneme işleminde üretilen tükürük sıvısı ile iştah mekanizmasında etkili olan çeşitli hormonlar uyarılır ve beyine sinyal gider. Öğünlerini hızlı tüketen kişilerin ne kadar yediğini algılayamaması ve ardından mide hacminin dolu olduğunu gözlemlediği halde doygunluk hissinin kişide oluşmaması tüketilen besinin az çiğnenmesinden kaynaklanır. Bu durum kişide iştah artışının ve gereksiz besin tüketimine neden olmanın yanı sıra ciddi sindirim sistemi problemlerine de zemin hazırlar.

TABAĞA ODAKLANIN

Teknolojik ürünlerin ve internetin hayatımızda etkisinin artması birçok alanda olduğu gibi beslenme üzerinde de olumsuzluklar yaratmaya devam ediyor. Televizyon, tablet veya telefondan öğün esnasında bir şeyler izleme ihtiyacı hisseden kişilerin sayısı git gide artıyor. Beslenme süresi içerisinde odağın yenilen besinde olmaması açlık ve tokluk mekanizmalarını etkiliyor ve kişiye keyif vermesi gereken süreç uzun vadede iştah kontrolsüzlüğüne neden oluyor. Kişinin yediği besine karşı duyarlığını azaltan bu durum aynı zamanda dikkat dağınıklığı yaratarak ihtiyaçtan fazla porsiyonda tüketmeye neden oluyor. Bu yüzden gün içerisinde özellikle ana öğünlerde kişinin kendine sadece 30 dakikalık beslenme ortamı hazırlaması öz bakım basamaklarının başında bulunuyor.