29 Haziran 2024 tarihli Çeşme Kent Konseyi toplantısında katılımcılara bir de anket dağıtılmış, ilçenin genel değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştı. Aynı anketin son bölümünde yapılması gerekenler, eksiklerin neler olduğunu düşündüğünüze dair dilek ve temenniler bölümü bulunuyordu. 

İlçede 10 yıldır çevre başlıklarında çalışma yapan bir dernek olduğumuz üzere, anketin bu bölümüne eksik ve yanlışları, dilek, umut ve beklentilerimizi sığdırabilmemiz elbet ki söz konusu olamazdı. Ancak yine de elimizden geldiğince önemli saydığımız başlıklardan notlar düştük. İlçemizin en büyük sorunu atık yönetimidir. İzmir ilinin genel ve kangren haline dönüşmüş sorunu olarak halihazırda çözümsüzlük seçeneğine mahkum bırakılmış konu, çöp olarak nitelendirilen ve ayrıştırıldığında hammadde olup yeniden kullanılabilen tüm atıkların, hiçbir şekilde yönetilmeyişidir. 

Kent konseyi toplantısı günü ve hemen aynı saatlerde, ilçenin Germiyan Köyü civarında oldukça büyük bir yangın meydana gelmişti. Ilıca’da düzenlenen toplantıdan çıkar çıkmaz, şiddetli poyraz etkisi ile gökyüzünü kaplayan dumanlara tanık olduk. Anlatıldığına göre bir vatandaşın, arabasından dışarı fırlattığı sigarası, bir kamera tarafından tespit edilmiş, yangının hemen o bölgede ve aynı saatte çıktığı göz önünde bulundurularak, araç sahibine cezai işlem uygulanmıştı. 

Ancak, aynı gün ve aynı saatlerde bir başka yangın, Ovacık tarafında illegal çöp depolama sahasında çıkmış, şiddetli rüzgar etkisi ile yayılarak çevresindeki ormanlık alana sıçramış ve çok zor söndürülebilmişti. Bu ikinci yangın hakkında hiç kimseye hiçbir cezai işlem uygulanmamıştı. Açıkçası, bahsettiğimiz illegal depolama sahası, derneğimizin kuruluş amaçları ve mesaileri başında yer alır. 

Derneğimiz kurulduğu 2015 Ocak ayından bu yana illegal çöp döküm alanı hakkında sayısız başvuruda bulunmuş, sayısız dilekçe vermiştir. Madem ki yeni başkan katılımcı demokrasi, şehrin el birliği ile yönetimi, bilmediği veya yanlış bildiği konularda kendisinin uyarılması, yanlışların beraber düzeltilmesi şeklinde çağrıda bulunmakta, biz de bu çağrıya çöp başlığı ile giriş yapmalıyız. Elbette ki anayasamızda da yer alan çevre ilkesi olan, sağlıklı dengeli ve sürdürülebilir çevre olgusu ile kurulan Kent Konseyinin birincil görevi de bu olmalıdır. 

2015 yılından 2024 yılına kadar derneğimiz, illegal çöp alanı hakkında sayısız başvuru yapmış, dilekçeler yazmış, 4 kez de Savcılığa Suç Duyurusunda bulunmuştur. İlk refleks, önceki İzmir Valilerimizden Mustafa Toprak’tan gelmiş, alan temizletilip, atık depolama için yasaklanmış, ilgili kurumlara idari cezai yaptırımlar uygulanmıştı. Ardından, alana depolama devam edince, ikinci kez, yine eski İzmir Valisi Sayın Erol Ayyıldız tarafından alana müdahale edilmiş, alan temizlenmiş, tekrar idari işlemler uygulanmıştı. Ancak alana döküm devam etmişti. 

İllegal ne demek? Yasal bir döküm alanı değil, demek. Bir yerin yasal bir döküm sahası olabilmesi için, çok sayıda izine, kanuna, Çevresel Etki Değerlendirme raporuna ihtiyacı vardır. Alelade hiçbir alana döküm veya depolama yapamazsınız. İlkel depolama, her tür malzemenin aynı yere gelişigüzel atılmasıdır ki, bu da ayrıca yasaklanmıştır ve suçtur. Diğer yandan yakarak çöp imha etmek de başlı başına başka bir suç ve çevre katliamıdır. Ancak bu işlemler aynı sahada yaklaşık 30 yıldır devam etmektedir. Sigarasını fırlatıp yangın çıkaran bir vatandaş eyleminden ceza alırken, bunu yapan bir kamu kurumuysa, ne hikmetse hiçbir şekilde eyleminden vaz geçirilememektedir.