Batman, Mardin, Van, Isparta, İzmir, Nevşehir, Siirt, Bitlis. Şu an bu illerimizde bulunan gençlerimize sesleniyorum. Sahalarımız sizi bekliyor. Hazır mısınız veya farkında mısınız ? Tekrarı yok. Açılırsa bir daha, iki yıl sonra. İlla bu illerimizde devam edeceksiniz diye bir şey yok. Aday hakem olmaya hak kazanırsanız, dileğiniz zaman istediğiniz ilde başlayabilirsiniz. Kaçırmayın bu fırsatı. 'Bu memlekette hakemlik yapılmaz' söylemine karşı, 'İnadına hakemlik inadına adalet' duygusu bende daha ağır basmakta. Gerçek de bu. 825 başvuru olup, 750'si kursa katılsa da bir yıl sonra sayı 50'ye evet evet elliye iniyorsa, oturup düşünmek gerek. Varsa yoksa Süper Lig'in dedikodu dizilerine taş çıkartan akibeti, Milli Takımımıza doğru teşhis, doğru tedavi, doğru ilaç bulunamasa da.  Diğer çözüm bekleyen bekler, çözüme kavuşamaz. Sonra da hakemleri beğenmezler. Torpil, adam kayırma, iteleme kakalama çok olunca, 'Bu düzende hakemlik yapamam' deyip bırakıyorlar. Kim bilir nice değerler, yıldız olacak hakemler tee en başta yok olup gidiyor. Utanıyorum. Bozuk düzen. Daha 30 yaşında gencecik hakemlere plaket verildi, sebep ? Hakemliğe veda ettiler. Umduğunu bulamamak bunun adı. Amatör kümede devam etsinler. Yoo, olmaz, yaşlısın derler. Ücretler de çok komik zaten hem güçlü hem suçlu. Hem az para ver o da 5 ay sonra hem de yapmazsan yapma tavrı. Çok trajikomik. Tıpkı zeytin ağaçlarını kesmek gibi. Olmaz böyle şey.

AZIYLA SAHAYA, CEBİNDEN TRİBÜNE

İzmir futbol hakemlerinin sezon açılış töreninde duayen hakem Engin Kurt, mikrofonu aldı konuştu. Koskoca adam da isyan etti. Bugünler iyi günlerimiz. Gün gelecek hakem bulamayacaklar. Hakemsiz resmi maç olmayacağına göre. Artık akıllı teknoloji mi onu kullanırsınız. Kaldırın insanı ortadan. Hatta futbolcular da hakemler hep birlikte robotlar, oynasın yönetsin. Drone da tepeden takip etsin, 150 tane kamera koyun. Maçlar böyle oynansın. Yedek kulübesinde de insana gerek yok. Böyle olacak, gidişat öyle. Olay çıkmaz, bol sıfırlı transfer olmaz. Yabancı hakem, yabancı futbolcu, yabancı teknik adam ısrarı da biter. Hepsi dijital ohh ne güzel. Sen sağ ben selamet. Yılların Kurt hocası iki konuya dikkat çekti. Özellikle yolun başındaki hakemlerin komik ücretleri ile serbest giriş kartlarının iptali. İlkinde zengine, ünlüye daha çok verme meyli, diğerinde alttaki aşağıdakileri görmezlikten gelme basiretsizliği. Oysa gelecek onların. Kulüpler daha çok kazansın diye, serbest giriş kartlarını kaldırdılar. Niye ne hakla ? İnsan haklarına aykırı. Amatör futbolcular, genç hakemler maçı tribünden izleyecekler ki. O havayı yaşayacak, umutlanacaklar. Canlı canlı öğrenecekler. Bir de adı Hakemlik Akademisi mi ne ? O geliyor, VAR gibi sorun olacak. Boşa harcama, bu da tutmayacak. O bütçeyi amatörlere aktar, bak gör neler olacak ? Ne kadar çok hakem ve sporcu çıkacak. Liyakat şart, aslında topu bilmeyen, insanı sevmeyenleri azaltmak gerek. Sonuç ortada.

KARABAĞ 42 YIL SONRA AYNI ÇİZGİDE

Açılış dedim ya. Geçmişte çanta taşıyan, palto tutan, araya 'bir dost' sokan, yıkama yağlama yapanların, bir yerlere gelince ne kadar çok küçüldüklerini bir kez daha gördüm. Vefa filan değil, izan bu izan. O lazım. İlk önce haddini bileceksin. Tribünde maça hazır gençler, çoğu şeyin farkında değiller ama. Yükselmek tek istekleri. Oysa içlerinde biri var ki, epey ünlü. Yaşı 70'den fazla. En öne, çok rahat koltuğa oturması gerekenlerden. Yerler karışmış. Hancı var bir de yolcu, bu böyle. Her zaman. Gençler farkında değil o kişiden. Gündemde olmak, musluğun başında olmak değil, kokart filan hiç değil konu. Muhsin Karabağ hocamdan bahsediyorum. Serde araştırmacılık ruhu var ya. Rica ettim kırmadı. Bayrak verecektim, olmadı. Yandaki derneğimde bir bayrak bulamadım. Törenin yapıldığı statta maça çıkanlardan Muhsin hocam. Hem de ne maça. Yer Atatürk Stadı, Tarih 16 Mayıs 1981, 80 bin seyirci, Göztepe: 0 - Karşıyaka; 0. Hakemler; Halil Atalık, Onur Sorguç (Merhum) ile Muhsin Karabağ. Açık tribün önünde. Arkası, sağı, solu, karşı kapalı seyirci dolu, iğne atsan yere düşmez. Fotoğraf, Foto Dursun'a Dursun Özmen abime ait. Çekmiş vakti zamanında, başka yok. Dialarda yakıldı. Gençler bilemez ki. Hep göz önündekilerle olmaz bu iş. Anlatılmaları, tanıtılmaları gerek, onore yani. Geçmişi bilmeyen, geleceği göremez. Az ücret, görsellik yok, vefa yerlerde. Ee ne diyoruz. Gün gelecek hakem bulamayacağız, yapay zekâ, dron, dijitalite var ya, sağ olsun. O zaman da adına spor denecek mi acaba. İleriyi ve alttaki çoğunluğu hissedenlere, işe yarayanlara selam olsun.