4 maçlık mağlubiyet serisinin ardından Kasımpaşa deplasmanından 2-1'lik dönen Göztepe için artık yeni sayfa açma zamanı. Nestor El Maestro'nun, takımın sakatlıklar olmadığı sürece net bir ilk 11'i olm...
4 maçlık mağlubiyet serisinin ardından Kasımpaşa deplasmanından 2-1'lik dönen Göztepe için artık yeni sayfa açma zamanı. Nestor El Maestro'nun, takımın sakatlıklar olmadığı sürece net bir ilk 11'i olması gerektiğini anlaması gerek. Tahtaya yazılacak ilk iki isim Obinna ve Ndiaye. Yazılmaması gerekenler de Soner ve Berkan... İstanbul'daki maç bunun önemli bir tatbiki oldu. Arslanagic yokken 3 stoper birden sahaya sürerek yepyeni bir formasyona geçmek de ciddi bir cesareti, dezavantaları da avantajları da görüldü. Aslına bakarsak, Kasımpaşa maçı ligin geneli için iyi bir örnek sayılamaz ama Giresunspor'a evinde kötü oyunla kaybediyorsan bu tür maçları ne yapıp edip kazanmak zorundasın. Ayrıca bu maçta şunu da gördük ki, Ndiaye bir forvet oyuncusuyla daha oynayınca harikalar yaratıyor. Sürekli basan, yıpratan bir oyuncu olarak yanındakilere çok güzel alan açıyor. Gününde olan bir Jahovic de gol atmayı ihmal etmez... Ancak Ndiaye'yi diğer maçlardaki gibi tek forvet olarak oynattığınız zaman eğer bir de oyunu geride kabul etmeye başlarsanız, neredeyse hiç hücum edemez hale gelirsiniz. Yerine tek başına Jahovic oynarsa, tempoyu kaldıramaz ve yine hücum edemez hale gelirsiniz. Yani takımın matematiğinin ne akdar yanlış olduğunu geride kalan maçları analiz ettiğinizde görebiliyorsunuz. Bir sonraki maçı iple çekiyorum, tutturulmuş düzen mi yoksa alışkanlık mı kazancak Göztepe'de?
Bir parantez de David Tijanic'in enfes golü için açmak gerek. Amiyane tabirle, "Adam ne vurdu be usta" denecek bir gol gönderdi Kasımpaşa ağlarına. Ne yazık ki, bu ekstra şut gol olmasaydı şu anda alınan bir puandan söz ediyor olacaktık belki de. Kasımpaşa çok ciddi ataklardan eli boş döndü, İrfancan'ın hatası çok pahalıya mal olabilirdi hatta. Sonuç oalrak, daha tempolü oynayan, top kaybı yapmayan bir Göztepe izlemeyi temenni ediyoruz.