Son günlerde Hindistan ve ABD Çin, sınırına yakın Himalayalar’da bulunan Hindistan’ın Uttarakhand eyaletinde ortak tatbikatlar gerçekleştirdikleri bildirilmektedir. Hindistan savunma Bakanlığı, söz ko...
Son günlerde Hindistan ve ABD Çin, sınırına yakın Himalayalar’da bulunan Hindistan’ın Uttarakhand eyaletinde ortak tatbikatlar gerçekleştirdikleri bildirilmektedir. Hindistan savunma Bakanlığı, söz konusu tatbikatları, terörle mücadele ve doğal afet durumlarına yönelik olarak gerçekleştirdiklerini açıklarken, Çin, Amerika’yı Hindistan ile ilişkilerine müdahale etmemesi konusunda uyarmaktadır.
Anglo-Sakson dünyası için Çin, büyüyen ekonomisi ve artan siyasal gücüyle mevcut dünya düzenini bozan bir aktör olarak değerlendirilmekte; bu nedenle de ABD-Çin rekabetinde Hindistan’ın bir sıçrama tahtası olarak görüldüğü söylenebilir. Hindistan’ın kadim komşusu Çin ile olan ve zaman zaman çatışma noktasına gelebilen karmaşık ilişkisi, bu noktada Batı için önemli bir siyasal argüman olarak önem kazanmaktadır.
Hindistan’ın genel dış politikası stratejik dengeleme amacıyla tanımlanabilecek, Moskova, Washington, Tahran, Londra ve Pekin arasında ulusal çıkarlarını gözeterek ilerleyen bir stratejidir. Uluslararası ilişkilerdeki değişim ve çok kutupluluğa doğru eğilim özellikle Şubat 2022’den bu yana büyük bir ivme kazanırken Hindistan’ın da bu konjonktürel değişimden etkilenmemesi mümkün olamazdı, olmadı da. Ekonomi-politik ve etnopolitik çatışmaların etrafında şekillenen yeni jeopolitik dengeler çerçevesinde Yeni Delhi, Pekin'in, en büyük ticaret ortaklarından biri olmaya devam ettiğinin farkındadır. Bununla birlikte Çin, Hindistan için çözülmemiş bir toprak sorunu konusunda çatıştığı; Hint Okyanusu bölgesinde, Doğu Afrika’da ve Güneydoğu Asya’da potansiyel bir rakip.
Diğer yandan Batı yatırımları ve Ukrayna meselesi nedeniyle yönünü tamamen Doğu’ya çeviren Rusya, petrolü için Hindistan’ı önemli bir pazar olarak görmekte. Şubat 2022’de Moskova için Doğu’ya dönüş kaçınılmaz bir hal almış ve Doğu’nun iki büyük ekonomisi Çin ve Hindistan’ı odak merkezi olarak almıştır. 2000 yılında Stratejik Ortaklık Deklarasyonu imzalandığı ve daha sonra "Özel İmtiyazlı Stratejik Ortaklık" olarak yeniden adlandırılan Moskova ve Yeni Delhi arasındaki yakınlaşma, bugün gelinen noktada hem Rus hem de Hindistan yönetiminin birbirlerini karşılıklı olarak dost kutuplardan biri olarak gören çok kutuplu uluslararası ilişkiler düzeni konusunda birleştirmektedir. Rusya Federasyonu ile olan ilişkileri her ne kadar Sovyet dönemindeki kadar yoğun olmasa da Hindistan ile Rusya geleneksel ortaklık zemininde yakın gelecekteki çok kutuplulukta potansiyel işbirliği içinde olabilecek iki aktördür. ABD’nin S-400’ler konusundaki uyarılarının Yeni Delhi tarafından göz ardı edilmesi de Moskova-yeni Delhi ilişkilerinin Washington’dan bağımsız olarak gelişmekte olduğunu göstermektedir.
01 Aralık 2022’den itibaren gelecek yıl G20 Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Hindistan, uluslararası ilişkilerdeki gelişmelerle paralel olarak 2023’te adından sıklıkla söz ettireceği açıkça görülmektedir; özellikle ekonomik kalkınma ve Doğu’da daha etkili dış politika konularında.