Türkiye’nin devletçi bir ekonomik değişime çok ihtiyaç duyduğu şu anda, sosyal demokratlar farkında dahi değil. Tek başına tarım ile kalkınmak, ileri ve muasır olmak müreffeh ve gelişmiş ekonomik konu...
Türkiye’nin devletçi bir ekonomik değişime çok ihtiyaç duyduğu şu anda, sosyal demokratlar farkında dahi değil. Tek başına tarım ile kalkınmak, ileri ve muasır olmak müreffeh ve gelişmiş ekonomik konuma ulaşmak imkansız. Bu girişten sonra biz asıl işimize ve devletin yereldeki görevine bakalım. Yaşadığımız İzmir’e bakalım. Karşıyaka’dan başlayalım. Beşikçioğlu Camii altından yeni opera inşaatına doğru gidelim. Opera binası ile balıkçı barınağı arasında 20 metrelik bir yol. Hemen sonra spor tesisi. Denizkent Tesisleri, sağda Ege Park AVM. Albatros sitesine geldiğinizde solda İstek Özel Eğitim Kurumu. Albatros bitişiğindeki Eraslan Eğitim Kurumu. Hemen karşıda Atılgan rezidans ve bitişiğindeki Bahçeşehir Eğitim Kurumları. Tabi ayni mekanda Mavişehir’in çok katlı sitesi ile deniz tarafında villalar. Bu alandaki inşaat izinleri verildiği sırada buraya su baskınları olacağı bilinmez mi?
ÇİN SEDDİ
Şimdi deniz tarafına Çin Seddi gibi bir yapı, mimari katliamdır.
Diyecek bir şey yok ancak;
Denizkent’e kadar bu set uzayınca kötü bir sahil katliamı olmuyor mu? Bahçeşehir Eğitim Kurumu karşısında çocuklar için Taypark ve bitişiğindeki yeni yapılan cami. Caminin devamında ise 15-20 adet iş yeri bir de kafe dahil. Şimdi bu kurumlarda insan sirkülasyonu nasıl olur. Yetmedi Taypark’ın karşısında biri ada üzerinde olmak üzere iki site bir tramvay durağı daha. Okullar açıldı yazlıkçılar döndü. Cahar Dudayev Bulvarı’nda Atakent’ten itibaren hastaneler, Atatürk Kapalı Spor Salonu, Mavibahçe AVM, tramvay durağı, Soyak ve Emlak Kredi siteleri, Hilltown ve Cahar Dudayev’de kilometreleri bulan trafik kuyruğu. Bu kuyruk değişik ve beklenmedik zamanlarda iki yönlü olarak oluşuyor. Yeni yapılan caminin çıkışındaki kavşaktan çıkışta Koçtaş, Vatan Compitür sol tarafta tam bir trafik problemi. Benzin istasyonu, Ziraat Bankası ATM’si. Bu istasyona giriş çıkış tehlikeli ve trafik akışını da felç ediyor, ana cadde çıkış mesafesi düzenlenmesi gerek. İAOSB çıkışı ise gerek Koçtaş’ın karşısından gerek Çiğli yönünden gelen araç kuyruğu felaket. Bu derece şehir plancılığının hiçe sayıldığı görülmüş değil. Çiğli’deki hastane sayısı Ata Sanayii’ndeki esnaf ve personel sayısı, KİPA gibi Migros, Gülmar gibi beş adetten az olmayan süper marketlerdeki insan sirkülasyonunu çok yüksek. Eski hava alanı yolundan Menemen yoluna çıkan alt geçitte araç kuyruğu Çiğli girişi üst geçidine kadar uzamakta. Çiğli Hastanesi’nin yeri tam bir felaket. Çiğli ve Karşıyaka’nın sınırındaki trafik felaketini yapılmakta olan tramvay güzargahı rahatlatacak mı? Çiğli merkez Atakent, Mavişehir, Ataşehir’e kulak verin. Buralarda trafik insan yaşamını tehdit edecek gibi. En azından artık bu yöreye kalabalıkları olan yapı ruhsatları verilmemeli. Mavibahçe’nin karşısındaki 01 Lokantası’nın iki tarafındaki arsalar, Bahçeşehir Okulu’nun çevresindeki ve karşısındaki arsalarda inşaat bitimi ile bu yöre yaşanmaz olacaktır. Ataşehir kapalı pazar yeri ve aynı civarda 5 büyük hastane var. Şehircilik bu kadar insafsız olmamalı. Karşıyaka’nın ve Çiğli’nin durumu yeniden ve acilen gözden geçirilmeli. Bir arkadaşım kalp krizini 4 saniye ile atlatmıştı. Hatırlamakta yarar var ve belediye yetkilileri bu konuda oturum yapmalı. Trafik İzmir’i felakete sürüklüyor. Gediz’de gezinmek, tarımla kalkınmak bu sorunları çözmeye yetmiyor.