Biraz yürüyüş yapayım, bir de ekmek de alayım dedim. Bir kaç fırın geçtim, yeni moda ekmek satan bir dükkanın önünde durdum. Kuyrukta bekleyenlerle dükkan sahibinin diyaloğunu dinledim. Bir bayan sord...
Biraz yürüyüş yapayım, bir de ekmek de alayım dedim. Bir kaç fırın geçtim, yeni moda ekmek satan bir dükkanın önünde durdum. Kuyrukta bekleyenlerle dükkan sahibinin diyaloğunu dinledim. Bir bayan sordu; “Bu ne ekmeği?” Dükkan sahibi “Alman ekmeği. Fiyatı 20 lira, diğeri süper Alman ekmeği fiyatı 30.” dedi. Bu defa diğer ekmek çeşitlerini saydı Kara kılçıklı, atalık buğday ekmeği, çavdar ekmeği, yulaflı ekmek, kepekli ekmek, sayda say... Kafam karışmıştı ki yulaflı ekmeğin 9 lira olduğunu öğrenince iki tane istedim. Aldığım yulaflı ekmeğin kaç gram olduğunu sormak aklıma gelmedi bile. Sorsam ne olacak? Maliyetini mi çıkaracaktım. Benim gibi kimse de sormadı. Ancak Alman ekmeğini 20-30 lira verip alan hanıma takılı kalmıştım. ‘Ülkeme bak’ dedim, ‘Ülkemin insanına, kahraman, milli yerli halkıma bak!’ Attı mı mangalda kül bırakmayan halkıma... 30 liraya Alman ekmeği yiyor. Dükkan sahibine sordum bu nasıl Alman ekmeği? Dükkan sahibi sanki kargo ithali gibi bir takım anlaşılmaz laflar etti. Bir kez daha içinden ülkem beni çok aşmış diye geçirdim. Alman ekmeği alan sanki ekmekten çok anlıyor. Hem buğday ürettim, hem un sattım, hem de kısa süreli de olsa fırıncılık yaptım. Hala daha çözemediğim konu bulunduğu zamana göre 3 lira olan ekmeğin 1,5 lirasını bakkala vermek. Yani fırıncı 150 kuruş sattığı ekmekten kar ediyor. Hala bu nasıl bir ticari anlayıştı, çözememiştim. Şimdi de farklı olduğunu sanmıyorum. 4 liralık ekmeği tartış, sonra 30 liraya ekmek al. Borsada birden altıya kadar un tipi var. Borsalarda bu konuda işlev var mı, yok! Peki unda elek üstü, elek altı, yabancı madde, tavlama, randıman, ekmeklik un nedir bilen var mı, yok. Unda fire zayiat oranını, ülkemin bütününde 1000 çeşide yakın ekmek üretildiğini, hangisinin diğerine üstünlüğü olup olmadığını bilen var mı, yok! Yüzde 60-70 randımanlı unun ekstra-ekstra un, yüzde 70-80 randımanlı unun, ekstra un, yüzde 80-90 randımanlı unun 1. kalite, yüzde 90’dan fazla randımanlı unun 2. kalite olduğunu, aldığı ekmeğin un randımanını bilen var mı, yok! Beyaz ekmek, tam tahıl ekmeği, tam çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği, özellikle yulaflı tam kepekli ekmekleri tercih etmek gerektiğini bilen var mı, yok! Tam buğday ekmeğinin kalp krizi riskini yüzde 25 düşürdüğünü bilen var mı, yok! Ülkemizde bir kaç firma tarafından cevizli, üzümlü, yoğurtlu, beyaz ekmekte normal, susamlı, baget, papatyalı, çavdar, yulaf, kepekli ekmek üretildiğini bilen var mı, yok!
Gelelim işin esasına... Bu bin çeşit ekmek üretiminin maliyetini bilen var mı, yok! Çünkü toplum düzeni sosyal devlet. Bilgi alma, bilgilendirme hürriyeti çalışmıyor ki. Hele ‘Denetim nerede?’ diye sorsak, konumuz ekmekse bir odanın inisiyatifinde. Belediyeler bu işleri niye üstünden attı? Bir de çalımlı çalımlı ekmek seçiyoruz. Oy atarken de insanlara cahil demek yerine kendi cahilliğimizi görsek belki bazı işler hal olacak. Bu işlerin yolu bağımsız müstakil belediyeler ile olur.