Bu hafta bu iki konuda kararsız kalırken birde eğitim konusu düştü önüme... 3 milyon 243 bin öğrenci katılan, toplam 837 bin kontenjan ve kontenjanlarda doluluk oranı yüzde 99.3 boşta kalan öğrenci is...
Bu hafta bu iki konuda kararsız kalırken birde eğitim konusu düştü önüme... 3 milyon 243 bin öğrenci katılan, toplam 837 bin kontenjan ve kontenjanlarda doluluk oranı yüzde 99.3 boşta kalan öğrenci ise yaklaşık 2,5 milyon yazık. Çok önemli bir konuya böyle kısaca değindikten sonra gelelim dış politikaya. Muhalefet yorumcularından anlaşılıyor ki...
Uzun zamandır Rus uçakları kendisine uygulanan ambargo nedeni ile semalarda Türk Bayrağı ile dolaşmış.Nato da Rusya’nın bu durumuna Türkiye ile komşuluk ilişkilerini öne alarak maçı idare etme yolunu uygun görmüş. Türkiye Rusya arasındaki son ikili anlaşmada da ihracatın ruble ile yapılmasına karar verilmiş. Türkiye ihracat ve ithalatının yüzde yetmiş beşi Avrupa’da olunca ruble ile nasıl olacak. Rusya’nın enerji nedeni ile Türkiye’ye yüksek oranda bir ticari üstünlüğü söz konusu. Bir de orta doğuya bakalım. PYD 2011 kadar yoktu bu örgüte SK Esad’ı devirmek için ne istersen veririz harekete geçin denilmiş. (Hüsnü Mahalli) Biliniyor ki 75 ülkenin istihbarat örgütleri orta doğuda çalışıyor gayya kuyusu sanki. PYD, Suriye’yi devirecek de arkasında Putin olduğu biliyor Türkiye’de biliyor.
Putin’den 50 milyon dolar nasıl istiyorsun. Siyaseten en kötü bir davranış biçimi daldan dala atlamak. Bitmedi ABD orta doğuya ülkesinden gelipte mi yerleşti yoksa incirlikten inipte mi yerleşti. Peki, “Seta’yı da Davutoğlu kurmadı mı? Esad devrilseydi kim Halife olacaktı, Bağdadi olacaktı ve Şam’da halifelik tahtına kurulacaktı iddiası her yerde söylenmiyor mu?” diyor muhalefet yorumcuları. Dış ilişkilerde her konuda yanlışlar devam ediyor ve muhalifler devam ede dursun da nerede hatadan dönülecek acaba diye soruyorlar,haklılar da.Misafir Suriyeliler Türkiye’nin üzerinde oturduğu kuzey Irak’ta ki yerleşim bandında,Türk bayrağını yaktı, hükümetten ses yok dış işleri çark ederek ‘Biz Suriyelilerden vaz geçmiş değiliz’ dedi. Olmadı.
Ortadoğu’da işler karanlık. Dış politikada hiç bir kimseye ‘Ne diyorsunuz?’ diye sorulmuyor peki doğrumu yapılıyor.
Basın’a 750 milyon dolar verirsen tabii ki her şeyi güllük gülistanlık gösterir. Muhalefet basını haklı olarak diyor ki ey eyy siyasi muhalefet yüzlerce hataya rağmen iktidarı sarsamıyorsan sende veya durumda bir sorun var. Sonra ayni muhalefet basını gazetecilere ve medya çalışanlarına hitaben diyor ki basın mensubu kardeşim yapman gereken iktidara sorman gereken soruların var niye soramıyorsun? Sonra sıralıyor;
AK Partililer’e Esad’ı niye istemiyoruz diye sormalısın. Pazar yerlerinde sebze çadırları ile sebze meyve fiyatları ne kadar düştü. Tarım kredi marketleri uygulaması fiyasko mu başarı mı. Genel kurmaya gidip bilgi almalısın, idlibe ve diğer yerlere gidip durumu görmeli haberi merkezinde toplamalısın. Esad İLE ilişkilerin düzelmesi konusunda şans olup olmadığını sormalısın. ‘Türk Bayrağı yakıldı niye sineye çekildi bu nasıl bir milliyetçilik?’ demelisin!
8 aydır faizler indirilmedi nedenini sormalısın. Tabi sormak için bir yürek varsa... Tam da bu yazının yazıldığı sırada sormaya gerek kalmadan faiz indirimi haberi geldi. Faiz haberi ile ayni anda dolar ve altın hemen yükseldi. Her kim bu uygulamaları öneriyor veya iyi olduğunu söylüyorsa, iktidarın yıkılmasını istiyor. Ekonomik olarak bu uygulamanın hiç bir getirisi yok. Zararı ise felaket denilecek kadar çok. Söylendiği kadar sanayi için ucuz kredilendirme amaçlı bir uygulama imiş. Sanayinin şahlandığını kim görmüş kardeşim. Bütün yanlışlar doğrular gösteriyor ki kaderiden kaçmak mümkün değil. Asparagas haber,yalan beyan, insanların hayal dünyasını süslemek boş vaatler biten hiç bir sevgiyi geri getirememiştir. Millet sanki kararını verdide gününü bekliyor. Trilyonlar adaletsizlikler çığ gibi iken bir belediye de 23 milyonluk pankart acizlik gibi duruyor. Yanlışlar devam ettikçe sona koşmak da kaçınılmaz oluyor.