Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı, 5 Aralık 1934’te kabul edilen bir yasa ile kazandığı önemli bir hak ve toplumsal eşitlik adına dev bir adımdı. 1935 seçimlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 18 kadın milletvekili seçilerek, bu tarihsel adımın somut bir göstergesi olmuştu. Bu zafer, yalnızca Türk kadınları için değil, tüm dünya kadınları için büyük bir ilham kaynağıydı.

Bugün, 90 yıl sonra, kadınların bu haklarını kullanma oranı geçmişe nazaran bir nebze artsa da yerel yönetimler gibi önemli alanlarda temsil oranları hala istenilen seviyelere ulaşabilmiş değil. Ancak, bu 90 yıl boyunca kadınların yerel yönetimlerdeki temsili her geçen gün artmış, önemli başarılar elde edildi. Yerel yönetimler, doğrudan halkla temas halinde olan, günlük hayatı şekillendiren, insanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir yapı. Kadınların yerel yönetimlerdeki temsili, sadece politik bir mesele değil, toplumsal cinsiyet eşitliği için de bir gerekliliktir. Kadınların yerel yönetimlerdeki varlığı hem belediye meclislerinde hem de belediye başkanlıklarında giderek artıyor.

Son yıllarda, Türkiye’deki kadın belediye başkanlarının sayısındaki artış, kadınların yerel yönetimler üzerinden sesini duyurmasının bir göstergesidir. Örneğin, İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde kadın başkanların görevde olması, kadınların yönetim gücünü elinde bulundurabilmesi adına önemli adımlar atıldığını gösteriyor.Türkiye genelinde 78 kadın belediye başkanı seçildi, İzmir ise sekiz ilçesinde kadın belediye başkanına sahip oldu.İzmir’in kalbi Konak’ta CHP’li Nilüfer Çınarlı, Karabağlar’da CHP’li Helil İnay, Karşıyaka’da CHP’li Yıldız Ünsal, Selçuk’ta Filiz Ceritoğlu Sengel, Foça’da Saniye Bora Fıçı, Karaburun’da İlkay Girgin Erdoğan, Kınık’ta Sema Bodur bu dönem belediye başkanlığını yürütüyor. Gencecik bir kadın ise kent turizminin atardamarı Çeşme’nin başında! Lal Denizli, Çeşme’nin ilk kadın belediye başkanı oldu.

Bunun yanında, kadınların belediye meclislerinde de daha fazla söz sahibi olduğu, toplumsal hizmetlerde kadın bakış açısının daha çok yer bulduğu bir dönemdeyiz.

DAHA GÜÇLÜ TEMSİLİYET!

Yerel yönetimlerde kadın temsili, yalnızca kadınlar için değil, toplumun geneli için de faydalı. Kadınların iş gücüne katılımını artırmak, eşitlikçi politikalar üretmek, kadınların yaşam alanlarını daha güvenli hale getirebilmek için yerel yönetimlerde güçlü bir temsiliyet gerekli. Kadınların yönetici olarak görev aldığı alanlarda daha fazla sosyal destek programları, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi temel hizmetlerde iyileşmeler gözlemlenmekte. Kadınların, özellikle yerel yönetimlerdeki artan temsili, aynı zamanda genç kızların rol modellerine ulaşabilmesi açısından da çok kıymetli. Kadınların seçimde ve yönetimde eşit temsil hakkı, demokrasi ve eşitlik adına önemli bir kazanım olmayı sürdürecektir. Bu 90 yıl, ilerleyen yıllarda daha fazla kadın temsili ile taçlanacak bir yolculuğun ilk adımı…
Tabii ki de bunları konuşurken Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını anmadan bitirmek olmaz. Bizlere bu imkanı sağladıkları, yurdumuzu esaretten kurtardığı ve bize aydın bir gelecek miras bıraktıkları için minnettarız…