Gündelik hayatın koşuşturmacasında, içinde bulunduğumuz durumları ifade ederken en çok kullandığımız kelimelerin başında gelen stres, birçoğumuzun olumsuz duygularla karşıladığı fizyolojik ve psikolojik bir durumu temsil eder. Stres, gerçekten korkmamız ve kurtulmamız gereken bir durum mudur? Stres olmazsa ne olur? 

Deneyimlediğimiz olaylar, verdiğimiz kararlar, gündelik rutinlerimiz… Gün içerisinde ne yapıyor olursak olalım hepsinin içerisinde belirli dozlarda bulunan stres durumundan söz edebiliriz. Stres, kişinin tehlikeli uyaranlar ile karşılaştığında yaşadığı kaygıya ve uyarana tepkisel olarak yaşadığı duygusal, bilişsel, davranışsal ve fiziksel değişiklikler olarak tanımlanmaktadır. Literatürdeki diğer tanımlarına bakıldığında stres, uyaran ya da tepki olarak iki şekilde kategorize edilmektedir: Çevre tarafından ortaya çıkarılan (felaket ve hastalık) ve bireyde oluşturduğu tepki durumu olarak (kaygı, kalp çarpıntısı, heyecan vs.). Stresin kaynakları çok çeşitli ve kişiden kişiye değişebilirken mutlak olarak iyi ya da kötü stresten bahsetmek mümkün değildir. İş stresi, ilişki sorunları, ekonomik konular veya sağlık problemleri gibi durumlar sıkça karşılaştığımız stres faktörleri olarak kabul edilir.

DURUMLUK VE SÜREKLİ STRES

Stres durumunu, kısa süreli ve uzun süreli (kronik stres) olarak ele alabiliriz. Durumluk stres, belirli bir duruma veya olaya karşı kısa süreli olarak yaşanan ve o anki stres kaynağının ortadan kalkmasıyla birlikte azalan stres türüdür. Durumluk stres, performans üzerinde iyi yönetildiğinde bilişsel tüm fonksiyonları hedefe odaklayarak olumlu bir etkiye sahip olabilir. Durumluk stresin yönetimi genellikle olayı doğru bir şekilde değerlendirme, stresle başa çıkma stratejileri kullanma ve olay sonrası rahatlama ve dinlenme gibi teknikleri içerir. Bu tür stres genellikle günlük yaşamın bir parçasıdır ve bireylerin hayatlarında çeşitli zamanlarda karşılaşabilecekleri normal bir tepkidir. Sürekli stres (kronik stres), kişinin uzun süre boyunca maruz kaldığı ve devam eden stres durumunu ifade eder. Bu tür stres, genellikle belirli bir olay veya durumla sınırlı değildir; daha çok kişinin yaşamında sürekli olarak var olan çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Sürekli stres, hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Sürekli stres, genel yaşam kalitesini düşürebilir ve kişinin günlük işlevselliğini olumsuz yönde etkileyebilir.

Psikolojik yaşantımızı bu denli etkileyen ve yön veren stres durumu, nasıl oluyor da kontrolden çıkıyor ve bir sorun haline dönüşüyor? Stresi fizyolojik olarak ele aldığımızda, basit yüzeyde kortizol hormonu ile ilişkisinden bahsetmemiz doğru olacaktır. Kortizol, organizmanın stres tepkisini düzenleyen önemli bir hormondur; stres anında “savaş ya da kaç” tepkisini ortaya çıkaran yaşamsal bir döngüden sorumludur. Adrenal bezden salgılanan kortizol hormonu, gün içerisinde farklı bir patern izler. Sabah erken saatlerde (saat 6-8 arasında) en yüksek seviyelere ulaşır; organizmanın uyanmasına ve günlük aktivitelere hazırlanmasına yardımcı olur. Günün ortasını doğru düşmeye başlayan kortizol miktarı, akşam saatlerinde daha da düşer ve gece ise en düşük seviyelerine ulaşır. Bu patern, vücudun biyolojik saatine (sirkadiyen ritm) göre düzenlenir ve uyku, stres ve genel sağlık durumu gibi faktörlerden etkilenebilir. Stresli durumlar veya uyku düzensizlikleri, kortizol seviyelerini ve günlük paternini değiştirebilir. Kortizol hormonu aynı zamanda, metabolik faaliyetleri, bağışıklık tepkimizi ve kan basıncımızı düzenler. 

Stres durumunu fizyolojik ve psikolojik düzenlemelerle kontrol altına alamadığımızda işlerin nasıl çığrından çıktığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Kısa vadeli stres durumlarında, kortizol vücudu ani tehlikelere karşı korurken; uzun vadeli ve kronik stres durumlarında sürekli yüksek kortizol seviyeleri sağlık sorunlarına yol açabilir. 

Biliyoruz ki, stres seviyemizin düşük olduğu durumlarda herhangi bir durumla mücadele edecek motivasyonumuz da yok demektir; stres seviyemiz çok yükseldiğinde ise kaygılarımızı kontrol edemez ve işlevsel kalırız. Optimal stres, hayatımızdaki işlerliğimizi korumamız için sahip olmamız gereken stres düzeyidir; içerisinde bulunduğumuz duruma ve bize göre optimal stres ayarımızı iyi yapmalıyız.