Deprem gibi sallanıyoruz… Karadeniz’de gaz bulduk, eksen değişikliği olacak, enerjide büyük başarı… Bazı mihraklar sevinmiyor, bazı vatan hainleri mutlu değil demek son derece yanlış ifadeler. Oysa ül...
Deprem gibi sallanıyoruz… Karadeniz’de gaz bulduk, eksen değişikliği olacak, enerjide büyük başarı… Bazı mihraklar sevinmiyor, bazı vatan hainleri mutlu değil demek son derece yanlış ifadeler. Oysa ülkede bizim gibiler nerdeyse zil takıp oynayacak. Bir kısım da zil takmayacak ama çok seviniyor. Niye zil takmıyor da seviniyor, çünkü tereddütlü. Eleştiren, temkinli yaklaşan var. Neden derseniz, ülkemizde güven kayıp.
Efendim, Doğu illerinde petrol dolu, ABD betonlamış çıkaramıyoruz. Bir ay sonra basın Doğu’da yüz yıllarca yetecek petrol bulundu yalanı yüz sene süren tek ülkeyiz. Karadeniz’de gaz bulundu diye kırk kez duydum desem azdır. Her seferi fiyasko! Tabii bunlar eski iktidar hataları… Bulunduğu olmuyor mu, oluyor. Hesap, kitap, konu işe yaramayacak kadar zayıf sessizce üstüne yatılıyor. Ama bu kez öyle değil işte...
Sene 1970. Ülke 1965-70 yılları arasında çılgın yatırımlar yapıyor. Gelirler artıyor, pahalı konularda özellikle enerjide arka arkaya barajlar, GAP gibi projeler geliyor ve Hora Piri Reis bakılıyor ki küçük, kiralık, teknolojisi yetersiz sondaj gemileri ile yürümeyecek. Oruç Reis gibi mükemmel bir sondaj gemisine kadar iş geliştiriliyor. Kim geliştiriyor, şimdiki iktidar ve onun Başkanı. Karadeniz’deki başarımız herkesi sevindirdi. Çatlak bir iki laf varsa halktan değil. Ancak geçmişte yapılan açıklamaların yarattığı sükutu hayal sonucunda bir güven duraklaması da yok değil.
Ülkeye hizmetin bu kadar abartılı takdimi, aksilik olursa güveni temelli yok eder. Dikkat!
Halkın içi içine sığmıyor, benim gibi ama bir şüphe de var. Şimdi bir şey daha araya sıkıştırayım. Muazzam bir gaz depolama kompleksi yapılıyor. Hayırlısı olsun. Diğer bir konu da durmadan geçmişi yok farz etmek, yapılanı sevimsizleştiriyor. Unutmamak gerekir ki eskinin seçmeni tamamen bugünkü iktidarın seçmeni. Ne Kıbrıs Savaşı ne GAP ne demir çelik sanayi ne elektrik enerjisindeki patlama ne şeker ne çimento fabrikaları davul zurna ile yapılmadı. Dahası hastane sayısı okul sayısı -ki şimdi kapatılıp minibüsler taşıyor- her saat televizyon ile yayınlanmadı. Esas konu yüzde 99.6 gaz da yüzde 94.2 akaryakıtta mevcut emperyal bağımlılıklardan kurtulmak. Nükleer santralımız bir an önce bitirilmeli ki en çok alkış da ona olacaktır. Gizlilik gibi demokratik olmayan durum asla olmamalı. Halkımız iktidarın her konudaki anlatımına alıştı. Muhalefet ise tren gelecek de trenden şerif inecek diye beklemede ne yazık ki. Şu var ki bu insanlar Sayın Cumhurbaşkanını seviyor. Yorumculara bir sözüm var; Karadeniz gazı için isimsiz vatan hainleri ifadeleri ile konuşmamaları. Yani kraldan çok kralcı olup halkı kırmamak lazım.
Çok mutlu günler yaşıyoruz. Dosta, düşmana bir ve beraberliğimizi göstermeliyiz. Halkın sevdiği hatta bir kısım insanların iktidar partisine muhalif olsa bile güven duyduğu bir Cumhurbaşkanı var.
Şimdi esamesi okunmayan geçmişteki partilere oy vermiş insanlar bugünkü iktidarın ta kendisi unutmayın. Sayın Cumhurbaşkanı ve Karadeniz gazı onurumuzu yüceltti. Allah kullanmak nasip etsin. Emeği geçen herkese şükranlarımızı sunarız. Allah mahcup etmesin inşallah.