Baharı görmeden sıcak yaz aylarına girdik. Aşırı sıca...
Baharı görmeden sıcak yaz aylarına girdik. Aşırı sıcaklar bastırdı. Bir yandan da yağmurlar devam ediyor. Ürünler için yararlı mı, zararlı mı? Elde edilecek ürüne bağlıdır. İnsan beynini kemiren bir soru; “Organik ürün” Organik ürün beklentimiz zaten yok denilecek düzeydedir. Bazı uyanıklar, “organik ürün” diye halkı kandırıyor. Geriye kalan beklenti “sağlıklı sebze, meyveden, etten başlayarak sağlıklı gıda ürünleriyle buluşmaktır.” Üretim endüstriyel boyuta geçtiğinde doğal olarak, geleneksel üretim mazide kalıyor… Tarım başlığının altına bakalım. Eskiden domatesten domates tohumu, patlıcandan patlıcan, salatalıktan salatalık tohumu elde edilirdi. Şimdi o imkân yok. Hibrit tohum kullanılıyor. Bilgi kaynakları, “Hibrit tohum, aynı cins bitkilerin farklı çeşitlerinin çaprazlaması olarak elde edilen tohumdur. Diğer bir adı da melez tohum olan bu tohumların yapım amacı daha verimli, daha kaliteli ve daha sağlıklı ürünler elde etmektir… Hibrit çeşitler, standart çeşitlerden farklı olarak her yıl yeniden tohumları satın alınması gereken tohumlardır.” Hibrit tohumlardan arzulanan verimin alınması için endüstriyel gübre ve en genel tanımlamayla zirai ilaç kullanımı gerekiyor. Bunun adı, tohuma bağlı başka ürünleri de satmaktır. Endüstriyel üretim olmayan yıllarda, hayvan gübresi kullanılırdı. İlaçlamada da sınırlıydı. İlkel diye tanımlayabileceği ürünler kullanılırdı. Baktığımızda çiftçi de memnundu, tüketicide doğal sebze meyve yemekten memnundu… PESTİSİT ANALİZLERİUzun yıllardır öyle değil. Bu nedenle zirai ilaç kalıntısı, pestisit analizleri insan sağlığı için yaşamsal önem taşımaktadır. Koruyucu hekimlik anlayışının, en önemli parçalarından biri sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenmede de ‘sağlık gıda’ vazgeçilmezdir. Devletin görevi ülkede üretilen ya da ithal edilen ürünlerin pestisit analizlerinin aksamasız ve güvenilir olarak yapılmasıdır. Bu çok hassas takip gerektiren bir süreçtir… Ticari amaçlı üretim yapan tüm bahçeleri, seralar, kesim öncesi denetlenmelidir. Hal yasası, en kısa zaman devreye girmelidir. Hal yasası devreye girerse denetimde kaçağın önüne geçmeye yarayacaktır. Tüm bu duyarlılığa rağmen şimdi neyle karşılaştık? Bu ne demek? Zirai ilaç kalıntısı için analiz yapılamıyor. Bir zamanlar yapılan ihracatlarda ilaç kalıntısı var diye geriye iade edilen sebze ve meyveler iç piyasaya veriliyordu. Avrupalı’nın yemedikleri iç piyasada halka yediriliyordu. Yerli ürünlerin yanı sıra ithal edilen ürünlerin de pestisit (zirai ilaç kalıntısı) analizlerinin kontrolünden Tarım Bakanlığına bağlı laboratuvarların sorumlu olduğunu anımsatmak istiyorum. Gıda güvenliği tespiti açısından bu analizlerin çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum… SUİİSTİMALLERBu noktada suiistimaller yaşanabilir. Daha önce ülkemize getireceği ürünün testini yapan ithalatçının Türkiye’de yaptırdığı test olumlu çıktığı halde burada yapılan testlerde ürün kalıntılı çıkmıştı. Bu nedenle test kitlerinin acilen tedarik edilmesi gerekiyor. Mevcut durumda, insanımız yerli ve ithal ürünleri, kime ya da neye güvenerek tüketsin? Sağlımız bu bağlamda da pamuk ipliğine bağlıdır, dersek abartılı bir tepki mi koymuş olurum? Elbette hayır. Yetkililer, halkımıza ne öneriyor? Tüketici olarak bunu da duymak istiyoruz…
Birilerinin haklarını da teslim edeyim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar belediye başkanlığı döneminde, ata tohumu ve tohum takas şenlikleri yaptığında çiftçiler çok memnun olmuştu… Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin önderliğinde, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, “Ata tohumu” üretimini ülke çapında etkinliklerle çoğaltma ve çalışmalarını sürdürmesi çiftçiler olumlu karşılıyor. Tekrar “Ata tohumlarımıza” kavuşuyoruz…