Bayram telaşından çıkmış bir hafta sonuna, dinlenmeye hoş geldiniz. Geçmiş bayramımız hepiniz için kutlu olsun.
Bu bayram kalabalık olarak toplandığımız ve yavaş yavaş covid endişesi taşımayı bırakma...
Bayram telaşından çıkmış bir hafta sonuna, dinlenmeye hoş geldiniz. Geçmiş bayramımız hepiniz için kutlu olsun.
Bu bayram kalabalık olarak toplandığımız ve yavaş yavaş covid endişesi taşımayı bırakmaya çalıştığımız bir bayramdı bence. Otobüste maske takmayı unutmak ne demekmiş onları öğrendik. Ha birde, ben büyüklerimin yanına gitmeye çalışırken az daha Bodrum’da buluyordum kendimi, orası ayrı bir konu. Öğrenilmiş otobüsler vardır ve daima var olacaktır! Sloganımızı attıysak yola açıklayarak devam edelim..
Vücudunuzun öğrendiği hareketleri ne zaman ve nerede öğrendiğini hatırlıyor musunuz? Mesela ellerinizin nasıl yıkandığını, bir yerden bir yere nasıl gittiğinizi, nasıl bisiklet sürdüğünüzü. Tüm bunlar tam olarak nerede öğrendiğimizi bilemediğimiz ve yaparken hiç düşünmediğimiz olaylar. Hareketlerimizi motor hareket haline dönüşene kadar düşünerek yaparız ama sonrasında bunlar için kafa yormanıza gerek yoktur.
Sabah kalkıp işe gidersiniz mesela, araba kullananlarımız nasıl gideceğini düşünmez, ayakları onları götürüyordur zaten.
Benim de yanlış gidişim buna benziyor işte. Her zamanki lokasyondan, her zamanki saatlerde bir otobüse biniyorsanız çoğunlukla, daha önce nereye gittiyseniz oraya doğru çekilebilirsiniz. Ben denedim, oluyormuş. Yanımdaki insanlar çok şaşırıp kafa yangınıma verdi ama olsun, sonuçta gün sonunda doğru yerdeydim!
Bu durum hızlıca kendini şuna bıraktı, acaba vücudumuzun öğrendiği-belki fark bile etmediğimiz- daha neler olabilir?
Duyguları da aynı öğrenmişlikle yaşıyor muyuzdur acaba? Ya da zararlı bir alışkanlığımızı hiç düşünmeden devam ettirme potansiyelimiz buralardan mı süzülüp geliyordur?
Bir danışanımla arkadaşlıklar üzerine konuşuyoruz mesela. Daha önce yaşadığı ve çok kötü hissettiren bir deneyimi var birine güvenmek konusunda. Bir sonraki arkadaşlık ihtimallerinde, her yeni biriyle tanıştığında, zihni ve vücudu bunu ona hatırlatıyor ve herkesi güvenilemez kategorisine koyuyor. Uzun bir zaman sonra da kimseyi bırakmıyor etrafında. Bir kişi dediğime bakmayın, buna benzer bir senaryo çoğunluğumuzda var. Vücudun ve zihnin ‘bir adet’ olayı bile nasıl kaydettiğini ve tepki verdiğini görebiliyor muyuz? Aynen benim yanlış otobüse yönelmem gibi, motor bir hareket olarak güvenilmez kategorisine koyduğumuz o insanların aslında gideceğimiz yerle, yani önceki insanla olan ilişkinizle hiçbir alakası yok.
Yepyeni biri çünkü o!
Bu akan nehirden kendinizi çekmek o kadar zor değil. Sadece valizinizi bir otobüsten alıp diğer otobüse koymanıza benzeyecek. Buradaki düşünce yapısında değil diğer düşünce yapısında olsam, ve yeni tanıdığım herkese aynı tepkiyi vermesem, o zaman neler değişebilirdi?
Öğrenilmiş motor yapılarımızı kırabildiğimiz bir hafta olur umarım!
İyi haftalar!