Menopoz ve beslenme
Hayatları boyunca beş farklı yaşamsal evreden geçen kadınlar, cinsel olgunluk ve yaşlılık dönemi arasında yer alan süreçte menopoz dönemiyle karşılaşır. Fiziksel ve psikolojik değişimlerin yaşandığı, 40-45 yaş ve 65 yaş aralığındaki bu süreç kadınların bedeninde birçok farklılık meydana getiriyor. Hormonsal değişiklikler sonucunda meydana gelen duygusal dalgalanmalar, aşırı stres, fiziksel aktivite yetersizliği, düzensiz beslenme, uyku problemleri ise yaşam kalitesini oldukça düşürüyor. Düzensiz, yetersiz ve kötü beslenme ise kronik hastalık risklerini artıran en büyük etkenlerden biri. ‘Premenopoz’ olarak adlandırılan ve doğurganlığın tamamen durduğu döneme kadar geçirilen menopoz sürecinde beslenmenize dikkat ederek bu dönemde riski artan kronik hastalıklardan kendinizi korumanız mümkün.
SAĞLIKLI YAĞ
Menopoz sonrası dönemde kişinin enerji harcamasının eskisine göre azalması bu dönemde kilo artışlarının ve özellikle göbek çevresinden yağlanmanın en büyük nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca bu dönemde azalan kas kütlesi de kişinin vücut yağ oranının artmasına neden olur. Bunu önlemek adına her gün 30 dakikalık fiziksel aktivite ve kalsiyumdan zengin süt, yoğurt, peynir grubunun günde en az 3 porsiyon tüketilmesinde fayda var. Yemeklerde kullanılan yağın zeytinyağ gibi besin değeri yüksek yağlardan oluşması, kuruyemişler gibi bitkisel yağ kaynaklarına diyette yer vermek de özellikle göbek çevresinden yağlamada etkili alternatiflerden.
SEBZE VE MEYVE
Değişen hormon metabolizması sonucu oluşan vitamin ve mineral dengesizlikleri de bu dönem karşımıza çıkan ve dikkat edilmesi gereken noktalardan. Günlük tüketilen sebze ve meyvelerin en az 2 porsiyonunun yeşil yapraklı sebzelerden ve turunçgillerden oluşması bu durumu önlüyor. Aynı zamanda posa alımını arttırarak insülin direnci, diyabet, kolesterol gibi kronik hastalıkların riskini azaltıyor.
DOĞRU EKMEK
Ekmek tercihlerinde de dikatli olmak menopoz sürecinde son derece önemli. İçeriğindeki karbonhidrat ve glisemik indeksi açısından doğru ekmek tercihi ile diyetin daha sürdürülebir olmasını sağlar ve açlık tokluk sinyallerinizi daha iyi yöneterek kan şekeri dalgalanmalarına ve iştah artışına neden olmazsınız. Bu anlamda tercih edilebilecek ekmekler karışık tam tahıllı tahıllı ekmekler olarak karşımıza çıkıyor. B vitamini açısından da daha zengin olan bu ekmekleri uygun porsiyonlarla diyetinize eklemekte fayda var. Son olarak beslenme rutinine düzenli ve dengeli eklenen kurubaklagiller de diyetin bitkisel protein oranını artırmak bir yana erken menopoz sorununu önlüyor. Ayrıca sürecin fizyolojk olarak etkilerinin daha az hissedilmesine katkıda bulunarak yaşam kalitesini artırıyor.