Kitaplarının hepsini beleşten değil, kasa fişiyle okuduğum, yıllanmaya başlasa da yeni nesli gazeteci ve tv programcılarından Candaş Tolga Işık'ın, çok güzel kitaplarındandır 'Liyakat'. Okunası bir es...
Kitaplarının hepsini beleşten değil, kasa fişiyle okuduğum, yıllanmaya başlasa da yeni nesli gazeteci ve tv programcılarından Candaş Tolga Işık'ın, çok güzel kitaplarındandır 'Liyakat'. Okunası bir eser, ama bir solukta değil. Anlaya anlaya düşüne, düşüne. Duayenlerimden ustam, araştırmacı gazeteci, televizyoncu Uğur Dündar da Liyakat'ın önsözünde şöyle yazmış; 'Liyakat, bir kişinin kendisine iş verilirken güven duyulmasını sağlayan kalitesi ve o işe layık olması anlamına geliyor. Yani liyakat bir anlamda başarılı iş yapmanın gereği ve güvencesi oluyor'. Yüzyıllardır ülkemizde ve de çoğu ülkelerde en büyük sorun da budur. Adam derken erkeklik filan değil, lafın gelişi. 'Adama iş, görev verilmez', 'İşe, göreve adam getirilir'. Hak etmesi gerekir. İşi, görevini, haddini, olurunu bilmesi gerekir. Işık usta da Dündar usta da liyakatlidir. Hem de dublesinden liyakatin. Sonradan görme değil, sindire sindire. Tepeden inme de değil. Tırnaklarıyla, kazı kazıya. Kazandıkları isim, ünvan helali hoş olsun.
ÖNCE İNSAN, LİYAKATLİ SPORCU
Her yerde 'liyakat', işini, mesleğini, görevini, hak etme, layık olma şarttır, esastır, temeldir. Mesela benden CEO hayatta, olmaz, bilmem, anlamam ki. Çekten senetten, faizden, ecnebi paradan filan. Göreve tepeden gelirsem de o müessese, özel veya güzel, tüzel olsun, batar. Yazımın sonuna kadar takip ederseniz, yazacağım isimlerin hepsi, herkes liyakatlidir. Torpilsiz, hak ederek. İlk gençlik yıllarımdan beri tanıdığım, hakem-futbolcu birlikteliği yaşadığım, mahalle arkadaşımdır. 30 yıldır en küçük bir sapma göstermeyen bir kişiliktir Mehmet Sait Başdaş, 4 kardeş ticaretle, esnaflıkla çalışırken siyasete atıldı. Diğer üçü ticarete devam. Yalakalık değil benimkisi, torpil değil çok da iyi çalışıyor. Reklama da ihtiyacı yok. Yaptıklarını, yapacaklarını biliyorum, yapıp söylemediklerini de. Göstermelik de yapmadı. Gözümüze sokar gibi iyilik yapmadığını da bilirim, yaşadım, takip ettim. Liyakatlidir, insanı sever, sayar, zengin dostu değil gariban babasıdır. İzmir ASKF için yer aradı, buldu, imza attırdı, onay çıkardı. O parti bu parti demeden Başdaş kaptanım.
ÜCRETSİZ SAHALAR, BİNA, BAHÇE
Liyakatli dedim ya. Halk, millet, toplum için yapar. Bu satırların yazarı da sporcu, spor insanı, futbolcu, kulüp başkanı, antrenör kişiliğiyle ilgilenir. Gerisi de teferruat. Ballıkuyu, Yapıcıoğlu, Kadifekale çevresinde, 5 adet halı saha yaptırdı. Okul bahçesinde gündüz öğrenciler, akşam da amatörler antrenman yapıyor. Mahalle sakinleri yürüyor, hava alıyor. Kötü alışkanlıklardan kurtarmanın hazzını yaşıyor, Allah razı olsun. Yapımdan, imalattan, hizmete sunumdan tek kuruş almadan. Bedava yani, saati bilmem kaç para değil. Para ve amatör spor. Yan yana gelmemesi gereken zıt tanımlamalar. Mahallesinin kapanmak üzere olan kulübü Kadifekalespor'u aldı, elini taşın altına koydu, Yapıcıoğlu Başdaşspor doğdu. Adını, siyasi nüfuzunu kullanarak odalara dalmıyor, 'Vur kır parçala, bu maçı kazan' demiyor, demez. Aileden aldı terbiyeyi, ebeveynlerine minnetle, rahmetle. Hakkıyla çalışanlara selam olsun.
KADİFEKALE CANLANIYOR
Liyakatli Mehmet Sait kardeşim ne yaptı biliyor musunuz ? İlk kez gazeteniz, internet siteniz Ege Telgraf'ta okuyorsunuz. Sabah sabah aradım, dönüş yaptı hemen. Muhabbet, sohbet derken yeni projelerini aktardı. İzmir'de yaşayıp da daha Kadifekale'yi bilmeyen, gitmeyenler var. Bir de 'İzmir'de gezilecek yer yok ki' diyenler. Yıkın şu tabularınızı. Çokca yüzyıllık surlarımız, burçlarımız var, içi de harika. Devasa çam ağaçları aralarında, oynadık, sokak diye orada büyüdük. Ağaçlar kale direğimiz oldu, eğimli sahada. Kuş sesleri mis gibi toprak kokusu. Yakın sayılır, yazdık. Mis gibi saha var, öyle bekliyor. Neyi bekliyor, cesaret, izan bekliyor. 'Güvenlik zor, sağlanmaz' maç veremedi, 'istemezükçüler'. 1 ay içinde çalışma başlıyor ve o sahada maç oynanacak, şükürler olsun. Sait başkanım açıkladı, bir bombası daha var. Herkes gidebilsin diye de surların içine Millet Bahçesi yapılacak. Yer var, bol. Tek ağaç kesmeden, dalına bile zarar vermeden. Sabırsızlıkla bekliyorum, takipteyim. Söz verdi liyakatli insan...
KADIN GÖZLEMCİ; AKİLE ÇAMA
Başlığımda da 'Liyakat' mevcut. Akil akıllı demek, Akile akıllı kadın anlamına geliyor. Devam ediyorum. Hepsi liyakatli. Bir ara toptan anlamayan, hakemliği bilmeyen gözlemci boldu, yok böyle bir dünya. Geçti, gitti, bitti. Çoğu genç hakemliği Gözlemcilik kursu verenler de sınavlardan 90'ın üzerinde not alan ve de gözlemciliğe adım atanlar da liyakatli, işi bilenler, hak edenler. Hal böyle olunca sahadaki adalete de, eşitliğe de yansıyacak. En güzel tarafı da bu. İzmir İHK Başkanı Dr.Raci Köprülü, yönetimde yer alan Hayati Doğan ile Yaşar Can Temizel kursu verenlerden. Temizel soyadı tesadüf, denk geliş, akrabalık yok, ailevi değil. Manisalı efsane isim Necmi Temizel hocam ile İzmirli Gürcan Temizel kardeşimle, birbirleriyle yakınlık yok. Bu da liyakat. Hatta 'Gelin gözlemci olun' diye gençleri arayan, davet eden de ta kendileri. Liyakatli budur işte, hakkı adaleti bilir, kendini vazgeçilmez sanmaz, arar, bulur, çalışır. En çok gençler erkenden hakemliği bırakmayacak, ona sevinirim.
ELMAS, DİLAN, İKİ ARZU, AYŞE
12 genç isim, gözlemciliğe başladı. Amatör maçlara, U Liglerine atanacak müsabakaları, hakemleri izleyecek, not, puan verecek. Kolay iş değil, vicdan ve de liyakat şart. Çoğunu çok iyi tanırım, hakemliklerini bilirim. Ahmet Genç, Akile Çama, Erdi Yaşam Erdoğan, Hakkı Adagide, Hikmet Özcan, Mustafa Girişgen, Orhan Arslan, Orhan Çubukoğlu, Tahsin Apaydın, Taner Alver, Töre Aydeniz ile Uğurcan Uzakgören. Başarılar kolaylık diliyorum, adaletiniz şaşmasın. Dikkatinizi çekmiştir, kadın gözlemcimiz de oldu. İsmail Çama'nın ablası Akile Çama, FİFA Kokartı takan isimlerden. Gözlemcilik, yakışır, yakıştı da. Elmas Arabacı Tatlıcı, Dilan Deniz Gökçek İşcan, Arzu Çalışkanelli Binaoğlu, Arzu Dorsan Ceyhan, Ayşe Dural ve daha niceleri. Kadın hakemlerimiz, bu isim gözlemci. Elmas ablam, hocam ilk kadın klasman hakemimiz ama gözlemcilik yapmadı. Dilan Deniz hanım kardeşim, hocam FİFA idi çok iyi hakemdi. Üst düzey maçlarda gözlemcilik yapyor. Çalışkanelli devam ediyor, Dorsan veda etti. Bir de Ayşe Dural vardı. Hakemlik süresi de gözlemciliği de çok az, bıraktı Dural. Akile kardeşim de kervana katıldı, hakkıyla yükselir, hak da yemez hayırlı uğurlu olsun...