Bir şeye ne kadar emek verilirse o kadar iyi verim alınır. Tarlayı ekenler ne yapar? Önce toprağı hazırlar, gerekli tohumları eker, sular, çeşitli ilaçlamalarını yapar ve bitkinin büyümesini seyretmeye başlar. Bitki de verilen emekle ve gerekli iklim şartlarıyla doğru orantılı olarak büyür ve meyvesini verir.
Eğer ekilen tohum o toprağa ve iklim şartlarına uygunsa maksimum verim alınır. İnsan da böyledir. Kendini ne kadar geliştirirse, yenilerse, kendine ne kadar yatırım yaparsa kendinden ve hayattan o kadar verim alır. Bunun en önemli yollarından biri de “kendi işini kendin gör” mantığıdır.
Kendi işini kendi gören bireylerin özgüveni her zaman işini başkalarına yaptıranlara göre daha yüksek olur ve yaptıkları işler daha sağlamdır. Hepimizin bildiği gibi, bir konu hakkında yetkinliğimiz varsa başarılı oluruz. Yetkinlik de kendi işini yapa yapa, kendine yatırım yapa yapa elde edilir.
Başkalarının yardımıyla bir yere kadar ilerleme sağlanabilir. Hepimizin bildiği meşhur bir atasözü vardır: “Taşıma suyla değirmen dönmez.” Derler. Eğer bir yetenek, bir olanak elde mevcutsa, birey o doğrultuda kendi işini kendi görerek başarıya ulaşabilir.
O yüzden bu alışkanlık bireye yetiştirilirken aşılanmalıdır. Geçenlerde bir belgesel seyretmiştim. Ülkenin ismini hatırlamıyorum ama oradaki çocuklar küçük yaşta çeşitli el becerileriyle donatılarak kendi işini kendi görmeye alıştırılıyordu.
Örneğin ufak tefek dikiş işlerini kendileri hallediyorlardı. Ya da yaşlarına uygun olarak çeşitli sorumluluklar alıyorlardı. Meşhurdur ki, “Ağaç yaş iken eğilir.” Bundan dolayı, insan çocuklarını ilerde kimseye muhtaç olmayacak şekilde yetiştirirse daha iyi olur.
Ayrıca kendin için yorulmak güzeldir. Çünkü yine hepimizin bildiği gibi, “kendine yapılan yatırım en güzel yatırımdır.” Bireyin kendisine yaptığı yatırım aslında topluma da yatırımdır. Çünkü bilinçli insanlar bilinçli toplum demektir. Kişi en iyi kendi işini kendi görürken ve kendine yatırım yaparken öğrenir.
Tabi ki, bunu yaşamsal tecrübelerime dayanarak sizinle paylaşıyorum. Çünkü ben de bir işi öğrenirken ilk önce o işin başına geçer ve kimseye muhtaç olmadan yapmaya çalışırım. Birine benim için şu işi yapar mısın demek benim için külfettir. Ismarlama işler genelde yarım olur ve üzerinden ikinci kez geçmek zorunda kalırım.
İkinci bir örnek olarak şu verilebilir. Birey kendisine ne kadar yatırım yapar, kendisini ne kadar geliştirirse vizyonu da o kadar genişler. Geniş bir vizyonsa, bireye gelecek güzel günler açısından çok sağlam temeller attırır.
Örneğin kendine yatırım yapmak için dil öğrenen bir insan, birden fazla ülke görebilir. Gördüğü ülkelerdeki farklı bakış açılarını yeni bir iş kurmak için kullanabilir. Böylelikle kendi ülkesinde de istihdam sağlayarak topluma da hizmet etmiş olur.
O yüzden kendi işini kendin gör cümlesini kendimize ilke edinmeliyiz.