Sayın Bakanımız Murat Kurum, Bodrum, Marmaris Muğla Fethiye Dalaman ve diğer sahil beldelerinde ne yapıyor?
İmar barışından önce yapılan kaçak imalatlar barış süreci ile birlikte yasal statüye sahi...
Sayın Bakanımız Murat Kurum, Bodrum, Marmaris Muğla Fethiye Dalaman ve diğer sahil beldelerinde ne yapıyor?
İmar barışından önce yapılan kaçak imalatlar barış süreci ile birlikte yasal statüye sahip olmuştu.
Ancak pek çok yapı, 2017 sonrasında, imarına aykırı olarak yapılmaya devam etmişti. Devam eden tarama çalışmasının birinci gerekçesi buydu.
Daha önemli kısmı, pek çoğunun aslında ruhsat sahibi yapılar olmasıydı.
Ne demek ruhsat sahibi?
Bir bölgede imar planlarına uygun bina veya işletme yapmak üzere alınan yasal ruhsatlar yapının ebatları büyüklüğü ve hacmi dışında, kullanım şekline de bağlıdır.
İmar planlarında bölgeler tanzim edilmiştir. Milli eğitime ayrılmış parseller, eğitim öğretim kurumlarının yapılacağı yerlerdir. Ticarethane bölgesi, konut bölgesi, turizm bölgesi, sanayi bölgesi şeklinde bölgeler plan notlarında işlenir, bu alanlara yaptığınız binanın kullanım amacı, ruhsatı ve işletmesi de imar durumuna uygun olmalıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanı, imar planlarında turistik tesis izinli alanların, tesis izni ve ruhsatı alarak inşa edilmiş ancak konut olarak kullanılmakta olanlarına karşı mühürleme, varsa yapı kayıt belgesi iptali veya ruhsatlı ise ruhsat iptali taramasını da yürütmektedir.
Bu konuda Turizm Bakanlığı ise geçtiğimiz yıl önemli başka bir uygulama başlatmış, yüzde 20 kadarlık bir bölümün apart villa veya konut olarak kullanılabileceğini, bağımsız bölümlerin mülkiyete dönüştürülüp satılabileceğini yasallaştırmıştı.
Mevcut birçok otel bundan zaten faydalanmaktaydı ancak diğer birçokları için de cazip gelmiş, otellerin bir bölümünü apart daireler olarak tanzim ederek satışa çıkarmışlardı.
Ancak halen 100’de 80 – 90 hatta yüzde 100 bölümlerin daire olarak kullanıldığı binalar mevcut.
Turistik tesis imarlı alanlarda, bir arazi sahibi, eğer turistik işletme yapıyorsa ancak o zaman belirli bir kat ve hacme müsaade alabilir. Örneğin 1 dönüm arsasını sadece kendine konut yapmak için kullanan bir vatandaş, 300 metrekareyi geçemeyen tek katlı bina yapabilirken, aynı parselde otel yapacağım diye ruhsat alırsa, arsanın yüzde 80’ine ve 6 kata izin alabiliyor. 1 konut yerine en az 30 konut yapabiliyor.
İnşaat firmaları bu avantajı kullanarak, otel izni almış, her bölümü konut olarak satarak mülkiyete konu etmiş ve satmıştır.
Bu durumun daha vahim tarafı, emeği çok daha zor olan turizm otelciler için de cezbedici hale gelmesidir.
Binasının tamamında turizm ile uğraşan işletmeler açısından, kolay yoldan zengin olma seçeneği gibi algılanmaktadır.
Ülkemizin en önemli ekonomi kaynakları başında gelen turizm sektörü bu uygulamalar ile gün geçtikçe daha büyük yara almakta.
Sayın Murat Kurum ve Turizm Bakanı Sayın Ersoy’un, rant ve inşaat ekonomisinden başka bir şey yaratmayan, çevre ve turizm katliamına dönüşen, turizmi baltalayan ve sürekli haksız rekabet ortamına neden olan bu uygulamaları tümden ortadan kaldırma mesuliyetleri vardır.
Hem Çevre ve Şehircilik Bakanı hem de Turizm Bakanımızı, Çeşme ilçemizdeki illegal devam eden sürece son vermek, turizm sektörünün önünü açmak, haksız kazanca ve illegal yapılaşmaya engel olmak üzere acilen Çeşmemiz’e davet ediyorum…