Artık İzmir takımlarının maçlarına gitmeye korkar oldum. Ne oluyor, nasıl oluyorsa, neredeyse gittiğim hiçbir maçta takımlarımız kazanamadı. Hal böyle olunca yine çekinerek gittiğim Göztepe – Gençlerb...
Artık İzmir takımlarının maçlarına gitmeye korkar oldum. Ne oluyor, nasıl oluyorsa, neredeyse gittiğim hiçbir maçta takımlarımız kazanamadı. Hal böyle olunca yine çekinerek gittiğim Göztepe – Gençlerbirliği maçından da hüsranla döndük. Bütün bunlara rağmen Göztepe iyi oynasaydı, müthiş gol fırsatlarından yararlanamasaydı sorunun gerçekten bende olduğunu düşünebilirdim ama yok işte maçı kazanacak futbol oynamamakta ısrar ediyorlar. Tamam hakem kötüydü ama bu kadar güzel, maçın başından sonuna dek hiç susmadan bağıran taraftarın önünde oynayan takım o maçı kazanmayı bilmeli, o mücadeleyi gösterebilmeli. Pek taktik falan bilmem ama Göztepe forması giyen oyuncuların topu rakip kaleye götürme konusunda sorun yaşadığını herkes gibi görebiliyorum. Televizyonda izlemeye göre stadyumda olmanın diğer avantajı da, her alanı çok rahatlıkla görebilmemiz. Yedek oyuncular kenarda sürekli ısınıyor, sahada oynayan oyuncular takımını ileri taşıyamıyor ama değişiklikler çok geç yapılıyor. Saha kenarında saatlerce koşan, kendini yırtan oyuncu maça 80. dakikadan girdikten sonra bence haliyle zaten çoktan yorulmuş oluyor ve oyuna istenen etkiyi yapamıyor. Artık 5 oyuncu değişiklik hakkı var zaten, her hafta da farklı kadroyla çıkılıyorsa, 45 ile 60. dakikaların arasında oyuncu değiştirmekten bu kadar çekinilmemeli.
NEREYE KADAR?
Yine de eminim ki gelecek haftalarda hem Altay hem Göztepe daha iyi olacak ve galibiyet almaya başlayacaklardır. Altay daha bu hafta ilk puanını deplasmanda aldı. Göztepe ilk haftadan sonra galibiyete yüz çevirdi. Altınordu da pek farklı performans sergilemiyor. Böyle nereye kadar gidebilir allah aşkına? Herkesin gıpta ile baktığı taraftar desteğine sahipken artık daha pozitif futbol ve daha olumlu sonuçlar almaya başlamanın zamanı çoktan geldi.
Bundan sonra maçlara gider miyim bilmiyorum ancak son bir yılda yaşadıklarımı asla unutamam. Gönlümün bir parçası sanki stadyumlardan kalacak gibi hissediyorum. Ne yapayım, insan sevmekten nasıl vazgeçer, nasıl kopabilir sevdiğinden? Sanki bir yandan arabesk çalıyor ama olsun, kısmet...