Ustaları ve yazılarını hep takip ederim. Hıncal Uluç ustanın da güzel fıkrasını paylaşmak istedim.
Bir gün Nasrettin Hoca bağında bahçesinde çalışırken bir kalabalığın kendine doğru geldiğini görmüş....
Ustaları ve yazılarını hep takip ederim. Hıncal Uluç ustanın da güzel fıkrasını paylaşmak istedim.
Bir gün Nasrettin Hoca bağında bahçesinde çalışırken bir kalabalığın kendine doğru geldiğini görmüş. “Hayırdır, bir şey mi oldu” diye sormuş.
“Aman sorma” demiş içlerinden birisi, “Ağanın eşeği kaybolmuş. Etrafa salındık, eşek arıyoruz. Sen de bağında, bahçende arar mısın?” “Ee, ararım tabii" demiş hoca.
“Köylüler dağılmışlar. Aradan biraz zaman geçmiş, köylüler hocayı bağının içinde türkü çağırıp gezerken görmüşler…
“Hocaaam, hocaaam” diye bağırmış biri. “Ne yapıyorsun hocam?”
“Eee! Dediniz ya, eşek arıyorum, işte” demiş hoca… “Aman hocam, türkü çağırıp geziyorsun. Allah aşkına eşek böyle mi aranır?”
“Eeeee!..” demiş Hoca, “El, elin eşeğini türkü çağırarak arar…”
Yıllardır Türkiye dip bucak aranan bu petrol, bulunduğunda debisi düşük, gerisi yok denip kuyu kapatıldı. “Hep düşündüm, bu petrol, Romanya'da var. Rusya'da var. Azerbaycan'da, İran'da, Irak'ta, Arabistan'da, yani çepe çevre etrafımızda petrol denizi var da, Türkiye de neden yoktur?” Aramalar da yaptık onlarca yıl ama hep yok denilip kuyular kapatıldı...
Tabii bizde o teknoloji olmadığı için arayanlar yabancı şirketler, ya da, her türlü ekipman ve kadrosu yabancı, kiraladığımız sondaj gemileriydi. Dört bir yanımız, petrol ve gaz fışkırırken, biz hala bütçemizin en büyük bölümünü, dağlar gibi dövizimizi petrol ürünlerine aktarıyorduk...
Şimdi Karadeniz, Sakarya Havzası'nda doğalgazı bulan Fatih gemisi ise her parçası ve her uzmanıyla Türk...
Sizin anlayacağınız dilde, aramayı “Türkü söylemeden. Kendi öz kaynağını arama” yapanlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tüm Türkiye insanları gibi bende müjdeyi aldığım zaman, benim de kafamda sorular vardı tabii...
“Karadeniz'de doğalgaz bulduk” haberinin tüm ulus için büyük bir müjde olduğuna yürekten inanıyordum. Bu inancımı sağlayan bu ülkenin muhalif gazete ve yazarları oldu. Sırf muhalefet olsun diye konuşan, Muhalefet her seferinde “Kin, öfke ve nefret kusmak” sanan, bunları yapmaktan başka bir şey yapmayan muhalefetin tek amacı; “Tayyip Erdoğan gitsin de isterse ülke batsın” diye akıllarına gelen her şeyi yapan ve yazan gazeteler ve siyasetçileri, bu ülke insanına en küçük mutluluğu bile çok gören TV’lerde muhalefet konuşmacıları, müjdenin doğalgaz olacağını bir şekilde öğrenmiş, kollarını sıvamışlardı. Başkan’ın açıklaması üzerinden bir saat geçmeden, ekranlarda salvo ateşine başladılar…
Mesela, bir gazete “Bu bir erken seçim palavrası. Erdoğan bu yalanla oy toplama amacında” diyor, hemen yanında da “uzman” konuşuyor; “Bu haber gerçek olsa bile bize hayrı olmaz millet, boşuna sevinmeyin. O doğalgaz en erken 7 sene sonra dağıtılmaya başlar.” Eee!. İyi ya işte.. Erdoğan, yani bugünler, yani seçim, yani oy için değil, yarınlar için müjde vermiş işte, o zaman. Siyasi değil, tertemiz ulusal müjde…
Demek o ki Başkan'ın söylediklerinin doğru olduğundan en başta onlar emin. Bu ülke insanın pandemi döneminde böyle mutlu habere ihtiyacı vardı. Başkan Erdoğan’dan gelen “Enerji” bulduk müjdesi, muhalefet hariç herkesi sevince boğdu. 2023 enerjiyi kullanma zamanı…