Büyük depremde, on binlerce insanın canından olmasın, yaralanması ve sakatlanmasına, evsiz kalmasına, düşlerinin, umutlarının tükenmesine yol açan deprem umalım ki derslerini bırakarak gitmiştir. Faci...
Büyük depremde, on binlerce insanın canından olmasın, yaralanması ve sakatlanmasına, evsiz kalmasına, düşlerinin, umutlarının tükenmesine yol açan deprem umalım ki derslerini bırakarak gitmiştir. Facianın acı mesajı: Bilim ve akıl yerine kaderi, rantı, imar aflarını koymamak gerek. Geleceğine ilişkin kararlarda söz ve irade sahibi olma duyarlılığını gösteren bir ulusa dönüşmeyi beceremezsek yeni felaketlerin kapımızı çalması kaçınılmazdır…
Tüm insanlarımız deprem şokunu yaşıyor. Hayat, neresinde neyle karşılaşılacağı belli olmayan, meçhule giden ince ve naif bir yoldur. Acı - tatlı sürprizlerle dolu bu yolda kesinlikle bilinen tek şey, bir yerinde mutlaka bir ölüm durağının olduğudur. Dilerim o durak, şok yaratan türden ölümlerin durağı olmaz hiç kimse için. Deprem faciasını televizyon karşısında ve oğlum Halil Dabakan, Kahramanmaraş’ta faciaları haber yapan ekibin içerisinde telefonla anlatıyor ve bir yandan facianın büyüklüğünü anlatıyor…
Son yıllarda meydana gelen, depremler, sel, orman yangınları dâhil afetler yaşamımızın bir parçası olmaya başladı… İşte bu bağlamda, her aile kendi afet planını oluşturmalı. Aile afet planına göre, her evde yapısal ve yapısal olmayan tehlikeler göz önüne alınarak en güvenli ve en riskli yerlerin belirlenmesi gerekiyor. Aile bireyleri ev içerisinde oluşturulabilecek yaşam üçgeni bölgelerini belirlemeli ve afet acil durum çantası oluşturmalı…
Bazı alçakların yaptıkları hiç unutulmayacaktır. İnsanlıktan nasibini almış olanlar eşine ender rastlanan felaket için yas tutarken, alçakça tepkiler verenlere de tanık olundu bu arada. Almanya'nın Recklinghausen şehrinde, depremzedeler için toplanarak depoda bekletilen yardım malzemeleri kimliği belirsiz soysuzlarca kundaklanıyor...
UTANÇ TARİHİ
Fransızların meşhur, ama çok ahlâksız mizah dergileri o kahrolası Charlıe Hebdo'nun yayınladığı karikatür utanç tarihine geçecek türündendi. Yıkıntı çizgilerinin üstün “Türkiye'de deprem... Tank göndermeye gerek kalmadı” yazılarını kondurdu sözüm ona mizahçılar bunlar. Adiliklerini gösteriyorlardı…
İngiltere'de Ant Payne adlı radyo sunucusu felaketi gırgıra alma rezilliğine soyunarak “Türkiye'ye ucuz ucuz rezervasyonu ve dişlerinizi daha ucuza yaptırabilmenin tam zamanı” şeklinde anons yapanlar… Ucuz uçuştan niye kendisi yararlanmaz? Dişleri eline verilir ve tedavisi de bir güzel ucuza yapılır… İnsaniyet dışı alçaklıklar için ilahi adalet er geç tecelli eder bir gün…
Sanatçılar, kayıtsız kalmadı. Kahramanmaraş merkez üssü olan ve toplamda 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6’lık depremler, 40 binin üzerinde can kaybına, iki katından fazla da yaralanmasına neden oldu ve bir coğrafya parçasını haritadan silerken, Türk sanat camiası yaşananlar sonrası yardım için tek yürek oldu...
Benim gördüğüm şudur ki sanatçıya güven siyasetçiye güvenden çok daha fazlaydı… Yaraların sarılması için yürütülen bağış kampanyalarında önemli ve ünlü sanatçılar insanlık rollerini gerçek kimlikleriyle oynuyorlar. Buna, milyonları televizyon ekranlarına kilitleyerek milyarlarca bağış toplanmasını sağlayan “Türkiye Tek Yürek” görsel kampanyasında da tanık olduk… Siyasi görüş ortaya koymadan, Sanatçıların kitlelere rol model olması sanatın gücünü de yükseltiyor…
Sahada yoğun kurtarma faaliyeti gösterenler gözlerimizi yaşarttılar. Deprem felaketinde bile muhalefet yine muhalefet yapıyor. Aslında böylesi felaket olaylarında muhalefet partileri de vatandaşları için devletin yanında olmaları gerekir. İnşallah bir gün onlarda akıllarını başlarına toparlarlar…