“Bütün cihan işitsin ki efendiler, artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır” Mustafa Kemal Atatürk, bu sözlerle 9 Eylül İzmir’in düşmandan işgalinden kurtuluşunu ilan...
“Bütün cihan işitsin ki efendiler, artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır” Mustafa Kemal Atatürk, bu sözlerle 9 Eylül İzmir’in düşmandan işgalinden kurtuluşunu ilan ediyordu. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege Ordu Komutanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yılını İzmirlilerin katılımıyla birlikte coşku ve gururla kutlandı. Düşman işgalinden kurtulan tüm şehirlerimizin kurtuluş günleri kutlu olsun…
Covid-19’un dünya ülkelerine yayılmasıyla birlikte ülkelerin sınırlarını kapatması ile pandemi ve bunun yol açtığı ekonomik kriz, ülkelerin yerel üretimlerinin ne kadar yaşamsal öneme sahip olduğunu salgınla anlamış olduk…
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile televizyonda birçok canlı yayın yaptım. Kendisiyle bir araya gelip sohbetler ettik. Bakan Pakdemirli, üreticilerimiz üreteceği üretim ile sığınabileceğimiz en güvenli liman olduğunu ve kendi üretimimizle kendi göbeğimizi keseceğimizi, yapacağımız ihracatla da üreticilerimiz kazanacaktır. ‘Tarım Bakanlığı olarak her alanda üreticimizi destekliyoruz ve destekleyeceğiz’ diyordu. Bu pandemi döneminde gördük ki Bakan Pakdemirli ileriyi görerek üreticileri teşvik etmiş ve destek vererek üretime yöneltmiş. Daha doğrusu insanları Kentlerden köylerine gitmelerini sağlamış ve arazilerine ekip biçmeye davet etmiştir…
Covid-19 virüs salgınının pandemiye dönüşmesi ile ülkeler kendi içine kapandı ve öncelikleri değişti. Bakan Pakdemirli de devamlı B-C-D planlarını hazır tuttu. Sağlık ve tarım konusunda devletçi politikaların vatandaşına daha iyi hizmet verdiğini gördük. Bakan Pakdemirli de Covid-19 ile birlikte ülkelerin ulusal politikalarını yeniden gözden geçireceği ve küresel olmaktan çok ulusal tedbirler almaya başladığını göstermiştir…
Salgın sonrası süreçte de ülkelerin yerli üretime çok ciddi önem verdiler. Salgın sürecinde alınan tedbirler sonucunda bazı ürünlerin yurt dışından temin edilebilmesi çok zor hale gelmiştir. Bununla birlikte, salgın sürecinde ayrıca gıda ürünleri gibi bazı ürünlerde önemli ölçüde talep artışı olmuştur. Bu süreçte, yerli üretimin bir ülkenin sürdürülebilir ekonomik performansında ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır…
Pandemi göstermiştir ki ülke olarak salgın sonrası süreçte de ülkelerin yerli üretime çok ciddi önem vermesi beklenmektedir.
Bu sadece Devlet, Bakan politikasıyla yeterli değildir. Üretici, Köylü, kendisi de çaba gösterip ülke kalkınmasına topraklarını işleyerek katkıda bulunmalıdır…
Salgın döneminde ARGE’ye önem veren ülkelerin salgın ile mücadelede öne çıktıkları görüldü…
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, verdiği talimatlarla Tıp cihazları alanında ön plana çıktı. Türkiye, ABD başta olmak üzere, AB ülkelerine ve 179 ülkeye pandemi döneminde TIP cihazları yardımı yapmıştır. Türkiye’nin büyüklüğünü göstermiştir…
Bu çerçevede, ülkelerin önemli bir çoğunluğu da tarım sektörüne daha fazla önem verecektir. Ülkeler tarımsal üretimde daha etkin olabilmek için ciddi çalışmalar yapacaklardır. Bu süreçte, tarımsal üretimin salgın öncesi döneme kıyasla çok daha fazla önem kazanacağı ortadadır. Bunun sonucunda hem insanların hem de ekonominin bir kısmının kırsala kayacağını söyleyebilirim…
Hükümetler, tarım arazilerini koruyucu politikaları devreye koyacak ve çiftçileri yerinde tutabilmek için tarımsal destekleme politikalarında değişikliğe giderek tarımsal üretim yapmalarını sağlayıcı tedbirler alacaktır. Tarım arazileri kesinlikle imara açılmamalıdır…
Böylesine büyük etkileri olan kriz dönemlerinde alınacak her türlü önlemde, yapılacak her uygulamada konunun tarım ve gıda boyutu, gıda güvenliği korunmalı, marketlerde aşırı yüksek fiyatların önüne geçecek tedbirlerinde geç kalınmadan alınması gerekir…