Afgan göçünü yazmıştım geçen hafta, bugün konu Taliban’a gelecekti ki, askıya aldım. Acil bir konumuz var değerli okurlar. Özel gereksinimli çocukların aileleri bu kayıt döneminde de kara kara düşünüy...

Afgan göçünü yazmıştım geçen hafta, bugün konu Taliban’a gelecekti ki, askıya aldım. Acil bir konumuz var değerli okurlar. Özel gereksinimli çocukların aileleri bu kayıt döneminde de kara kara düşünüyor; çünkü yasal bir zemini yok ama özel okullar çocuklarını kabul etmek istemiyor. Ders zili 6 Eylül’de çalacaksa önce bunu konuşalım. “Sınıf kalabalık olmazsa, öğretmenle daha fazla iletişim kurabilir, ortamı belki daha konforlu olur” diye kolejlerin yolunu tutuyor aileler. Onca masraflı desteğin, eğitimin ardından bir kez de öğrenim için yola koyuluyorlar ancak kapılar yüzlerine kapanıyor. Neden, diğer veliler çocuklarını istemediği için… TANISAN SEVERSİN Sevgili anneler, babalar, çocuğunuzun yanında down sendromlu bir arkadaşının olması sizi neden rahatsız ediyor? Otizmden neden korkuyorsunuz? Fiziksel engeli olan bir çocuğa gülümsemek mümkün değil mi? Özel gereksinimli çocukları istememe sebebiniz, cehaletinizdense, araştırın; kitapları var, internet siteleri var, en azından, otizmli çocuk annesiyle görüşün. Korkulacak, nefret edecek hiçbir şey yok, göreceksiniz. Emeklerinin altında ezileceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Belki de en çok siz seveceksiniz. Yok, önceden yaşadığınız bir sorun olduysa, okul yönetimi ve aileyle bu konuyu konuşun. Gerekli tedbirlerin alınmasına katkı koyun. Ama lütfen okul yönetimine baskı uygulayarak, çocukları okuldan uzaklaştırmayın. Belki kendi ihtiyaçlarını temel düzeyde giderebilecek bir çocuğu eve hapsedecek, topluma kazandırılmasına engel olacaksınız. Belki dünya çapında takdir kazanacak bir yeteneğin önünü kapayacaksınız, yapmayın, Bu hepimizin geleceği, yarınlarımızı çalmayın. Hayat bizim çocuklarımıza sunduğumuz camdan, içi pamuklarla dolu bir fanus değil ki. Ağlamanın, gülmenin, sevmenin, hayal kırıklığının, başarmanın ama en önemlisi öğrenmenin beşiği. Bırakın hayata karışsınlar, gerçekleri görsünler. Farklılıklarla zenginleşip, güçlü bağlar kursunlar. Dışlamasınlar, hak arayana omuz versinler. Siz cesur olun ki çocuklarınız da korkmasın, sevgiyi, saygıyı önce sizden öğrensinler. Özel gereksinimli öğrencisi olacağını öğrendiğinden beri hazırlanan canım öğretmenler, güzel yüreğinizden öpüyorum. KAYYUMA SERT YANIT Bu hafta iki ayrı mahkeme kararına göz atacağız. Ben yorumladım, sıra sizde. Başlayalım, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi, Türk Hava Kurumu (THK), kayyum heyetinin kurumun mallarını satma talebine 27 Temmuz’da verdiği kararla izin vermemişti. Kayyumun İzmir, Bodrum, Köyceğiz, Antalya’da THK'ya ait 44 gayrimenkulü satışa çıkaran THK'yı durduran karara itiraz ettiği ortaya çıktı. İtiraz dilekçesinde bu satışlara ek olarak 14 uçağın satışı ve 2 sıfır eğitim uçağı alımı için de izin isteyen kayyuma, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi 9 Ağustos 2021 tarihli ek kararında, şahane bir yanıt verdi. Mahkeme, talebe ilişkin değerlendirmesinde, adeta Türk halkının hislerine tercüman oldu. Uçakların teknik bakımlarının neden yapılmadığının sorulduğu değerlendirmede, uçakların çalışır hale getirildikten sonra, piyasa fiyatı üzerinden satılması gerektiği bildirildi. Filoda uçak varken neden yeni uçak alınacağı sorgulandı, uçakların neden THK Üniversitesi’nde değerlendirilmediği gibi daha pek çok doğru soru yönlendirilerek “Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Kayyum Heyetinin itirazlarının tamamının reddine” karar verildi. Doğrusu, uzun zamandır görmeyi beklediğimiz hakkaniyetli bir değerlendirme olmuş. Helal olsun. Yüreğimizden geçenleri okumuş Mahkeme! Hiçbir fırsatçılığa izin verilmemiş.

CAM KIRANA MÜEBBET

Bu da ikincisi. Şanlıurfa’da 28 Ağustos 2015’te AK Parti Eyyübiye ilçe binasının camının kırılmasıyla ilgili tutuklanan biri kadın beş kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. Sanıklar, emniyet sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemede, ifadelerinin işkence altında alındığını söylemişti. Buna rağmen Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, her 5 sanığa “devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma”, “tasarlayarak, yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verdi. Sanık avukatları, itirazlarını Yargıtay’a taşıdı. Taşıdı ancak, bu karar adalet dağılımı konusunda uzun uzun düşünmemize yol açıyor, değil mi? Onca ormanımız kül oldu, yıllardır kadınlarımızı toprağa gömüyor, çocuklarımızı saklayacak güvenli bir yuva arıyoruz. Hiçbir erkek şiddetinde bu adaleti, hassasiyeti maalesef göremedik! Yolsuzluk yapan bakanları, alkışlarla, evet alkışlarla, teşekkürlerle uğurladık! Soruyorum, adaletin de ısmarlaması olur mu? İYİ HABER: NASA, “Sciencistfor a day” etkinliği kapsamında, Gebze Yücel Boru Fen Lisesi öğrencisi Derya Karadeniz’in ardından Türkiye birincileri İzmit Mehmet Akif Ersoy Kız İmam Hatip Lisesi öğrencileri Esma İclal ve Semanur Kılıç’ın da ‘Oberon’ hakkındaki makalesini yayınladı. Hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimiz Arif Dülger ve Fatma Tatlı Adal ile gurur duyduk. GÜZEL İÇERİK: ‘Akıl Sanatı’ takibe alabileceğiniz en keyifli, en öğretici sayfalardan. ‘Sevgi eylem gerektirir’ diyen instagram hesabında, bilim, sanat, kültür, edebiyat paylaşımlarıyla gündemin değerlendirildiğini görebilirsiniz.