İyi haftalar sevgili dostlar, bu hafta bol yağışlı geçen, kendim için konuşmak gerekirse, bol evlere kapandığım bir haftaydı. Yağış maratonundan sonra kalmadım tabi evde, hemen attım kendimi dışarı. G...
İyi haftalar sevgili dostlar, bu hafta bol yağışlı geçen, kendim için konuşmak gerekirse, bol evlere kapandığım bir haftaydı. Yağış maratonundan sonra kalmadım tabi evde, hemen attım kendimi dışarı. Geçtiğimiz yazıda bahsettiğim hedonik koşu bandından inmeye, kendimi bu farkındalıkla kutsamaya karar vermiştim. Öyle de oldu, türlü türlü hedeflerle koyuldum yola.
Bugünün başlığı her sabah kendinize tekrarlayabileceğiniz harika bir cümlemiz. Kendinize ‘Bugünün hediyesi ne olabilir?’ diye sormaya başlıyorsunuz. Bu durum gün içerisinde yaşadığınız herhangi bir olayı anlamlandırmanızı ve hediye olarak kabul etmenizi sağlıyor. Günün hediyeleri öyle büyük şeyler olmayabilir! Bir çocuğun size gülümsemesi, çok hoşunuza giden bir kahve, okuyup etkilendiğiniz bir cümle, trafiksiz bir yol, daha niceleri sayılabilir.
Küçük şeylere bile bu nedenlerle anlam kazandırmak zihni pratiğe sürükleyen bir durum aslında. Son zamanlarda değişen dünyaya o kadar iyi uyum sağlıyoruz ki. Terapi oturumlarında negatif yönde ustalaşmış harika zihinler görüyorum. Bu durum bence muhteşem bir şey! Çünkü bize tam tersinin de mümkün olduğunu gösteriyor olabilir.
Yani, negatife düşmek konusunda ustalaşmış bir zihni, pozitife evrilmek konusunda eğitebilir, bu konuda ustalaşmasını sağlayabiliriz. İçinizde başlayıp, fiziksel bedeninize yansıyan bu ustalaşma anı elbette bir fark yaratacaktır. Sizde daha sağlıklı olmayı istemez miydiniz?
***
Her gün görebileceğiniz bu küçük anlamlandırmalar dışında, terapilerde de yaptığımız gibi, hayatınızda yer alan ve sizi son zamanlarda dara sokan bir konuda da aynı yöntemi kullanabilirsiniz. Örneğin bir durum hiç istemediğiniz gibi şekilleniyor ve siz sıkılmaya başlıyorsunuz. Hatta daha da şiddetlendirelim. Çok öfkelendiğiniz ve zor bir duruma düştüğünüz bir senaryo olsun.
O anın öfkesi tabi ki yaşanacak. Ancak anlık patlamanız geçtiğinde ve bir an durduğunuzda kendinize bu durumun sizin işinize yarayacak getirisinin ne olduğunu sorabilirsiniz. Yaşadığınız sinir bozucu durum nedeniyle tetiklenen ve sizin daha çok hoşunuza giden bir ‘an’ oluşabilir. Bu bir his olabilir, biriyle temas olabilir, yepyeni bir durum olabilir, her ne olursa olsun içinde mutlaka pozitife evirebileceğiniz bir noktası vardır. İşte zihnin ustalaşabileceği alanımız burası. Öfke dolu bir andan sonra bile, yaşadığımız noktadaki iyiyi çekip çıkarma becerimiz.
Konumuz buraya kadar ne güzel geldi! O zaman bugünün hediyesi pozitife devrilmek konusuyla ilgili olan bu yazımız olsun.
Keyifli ve bol hediyeli haftalar dilerim!