Ramazan geldi, oruçlar tutuldu... Akşamları çekirdek aileyi birleştiren sofralar da kuruldu. Sofralar büyümesin, virüsler coşmasın diye kısıtlamalar da duyuruldu!
Akşam saat 21.00 olan sokağa çıkma s...
Ramazan geldi, oruçlar tutuldu... Akşamları çekirdek aileyi birleştiren sofralar da kuruldu. Sofralar büyümesin, virüsler coşmasın diye kısıtlamalar da duyuruldu!
Akşam saat 21.00 olan sokağa çıkma saatleri saat 19.00’a çekildi. Hafta sonu sokağa çıkmamaya da devam... Ha, bu arada uymazsanız da iki hafta sonra kısıtlamalar tavan! Bende hala umutlar yeşil; umutlar coşkun deniz... Biraz daha sıkarsak dişimizi, inanıyorum ki alacağız maskesiz bir nefes...
***
Havalar da İzmir’in yüzüne bir türlü gülmedi... Baksanıza, nisanın ortalarına geldik hala solgun, hala eserli... Tabi kentin hava durumundan farksız olan bizler de bu aralar biraz bunaldık sanki... En son ne zaman kalabalık bir ortamda rahat rahat hareket ettiğimi merak ediyorum. Sokağa çıktığımda ne zaman keyif aldığımı, o mis kokulu rüzgarı en son ne zaman ciğerlerime çektiğimi hatırlamıyorum. Eminim ki birçoğunuz da benim gibisinizdir. Hal böyle olunca da sıkılıyor insan. En çok siz şahitsiniz; bir senedir hem bu duruma alışmak hem de zamanımı daha kaliteli bir şekilde kullanmak için resmen canımı dişime taktım. Turşular mı kurmadım, tuvaller mi boyamadım... Ekmediğim çiçek, okumadığım kitap kalmadı... Ama sonunda ben de tükendim... Evvelsi gece boş boş duvarları izlerken bir anda durdum ve ‘Kız Semra! Yeni bir hobi edinme zamanı geldi’ dedim...
Küçük bir araştırma sonrası okuduğum bir yazı beni kendine çekti; Nefes Alma Teknikleri eğitimlerine katılın, hayatınızı değiştirin...
Yazıda diyordu ki, “Gün içinde binlerce kez yaptığımız için nefes almak bize sıradan bir olay gibi geliyor. Aslında hem stres yönetiminde hem de sağlığımızda büyük rolü var. Bu yolla odaklanma problemlerini çözmeye çalışanlar bile var. Bir eğitmen bulun ve başlayın, bakalım hayatınızda neler değişecek.”
Şimdi bu devirde eğitmen falan bulmak hak verirsiniz ki bana zor geldi... O yüzden ben de internetten ufak bir araştırma yaptım, videolar izlemeye başladım. Zaten daha önceden bir yoga altyapım olduğundan da zorlanmadım.
Ara ara size nasıl ilerlediğimi anlatırım ama bu gün sadece benim en çok hoşuma giden iki tekniği paylaşmak istedim.
Nefes Sayma: Oldukça kolay olan nefes sayma egzersizinde saymaya odaklanarak nefes alışverişi gerçekleştirilir. Uygulanması şu şekildedir: Rahat bir yere dik bir şekilde oturun. Başınız öne hafifçe eğik olsun. Gözlerinizi kapayın. Birkaç derin nefes alın, verin. Ardından nefesinize müdahale etmeyin, bırakın vücudunuz kendi kendine halletsin. Nefesiniz daha yavaş ve sessiz olacaktır ama ritmi ve derinliği farklı olacaktır. Egzersize başlarken nefes verirken '1' diye sayarak başlayın. Diğer nefes verişinizde '2' diye devam edin, 5’e kadar gelin. Yeni bir döngü yaratmak için '1' diyerek tekrar başlayın. Sayarken her bir döngüde 5’in üstüne çıkmayın ve sadece nefesinizi verirken sayın. 8,12, hatta 19’a çıktığınızı fark ettiğinizde dikkatinizin kaybolduğunu göreceksiniz. Bu egzersizi 10 dakika boyunca yapmaya çalışın.
Gördünüz mü hem bedavaya hem de hiç yorulmadan nasıl da rahatladınız... Şifayı kendi içinizde bulmak size bir soluk kadar yakın!