Yaz sıcakları yavaş yavaş kendini göstermeye başladı... Havaların ısınması güzelliklerin habercisi olurken ne yazık ki bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Mesela, terleme gibi...
Hepimiz aşırı...
Yaz sıcakları yavaş yavaş kendini göstermeye başladı... Havaların ısınması güzelliklerin habercisi olurken ne yazık ki bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Mesela, terleme gibi...
Hepimiz aşırı efor sarf ettiğimiz durumlarda veya çok sıcak havalarda terleriz. Terleme vücudumuzun doğal bir kendini koruma yöntemidir. Fakat terlemenin doğal olmadığı haller de mümkündür. Böyle bir durum sosyal hayatımızı olumsuz etkileyebilir. Ter bezlerinin aşırı derecede çalışmasına tıp dilinde hiperhidroz yani aşırı terleme denir. Terleme, egzersiz sırasında, sıcak ya da soğuk havalarda vücut ısısını ayarlamak için gerekli olan fizyolojik bir mekanizmadır. Ayrıca stres ve heyecan durumlarında da terlemede artış görülebilir. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte primer hiperhidrozis, sinir sistemine bağlı bir rahatsızlıktan kaynaklıdır ve olguların genelinde bir aile öyküsü görülür. Gut hastalığı, tüberküloz, diyabet, metabolik hastalıklar ve tiroit bezinin aşırı çalışması gibi durumlardan dolayı da terleme görülebilir. Tanı, fiziksel muayene ile konulmaktadır. Hastalığın bulguları kendine özgü olduğundan tanısı güç değildir.
Ancak, hipertiroidi, diyabet, hipertansiyon ve hormonal bir hastalık olan feokromositoma gibi aşırı terlemeye sebep olan diğer hastalıklardan ayırt edilmesi önemlidir. Bu gibi hastalıklarda terleme yalnızca koltuk altında terleme, ayak ve elde terleme biçiminde değil, çoğunlukla vücudun genelinde görülmektedir.
Aşırı terlemenin belirtilerinden de söz edecek olursak, primer bölgesel hiperhidrozon tanısının konulabilmesi için hastada en az 6 ay süren Terlemenin simetrik olması, terleme düzeyinin hayat kalitesini bozması, 25 yaşından önce ortaya çıkmış olması, aile öyküsü olması, uykuda terleme olmaması, haftada en az bir kez terleme atağı olması gerekir.
Aşırı terleme, kişileri çok rahatsız ettiği için psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilir. Bununla birlikte aşırı terleyen bölgelerde mantar enfeksiyonları da sıklıkla görülür. Aşırı terleme konusunda, ilaç tedavileri, terleme önleyici merhem ve spreyler, iyontoforez tedavisi, botulinum toksin (botoks) enjeksiyonu ve cerrahi tedavi uygulamaları günümüzde başvurulan yöntemlerdir.
Hiperhidroz tedavisinde bazen oral veya sistemik reçeteli ilaçlar kullanılır. Bunlardan bazıları antikolinerjikler, beta blokerler ve clonidine hydrochloride’tir. Bu tür ilaçların teoride ter bezlerinin uyarılmasını engelleyerek genel terlemeyi sınırlandırabildikleri düşünülse de ciddi yan etkileri sebebiyle uzun vadeli kullanımları önerilmez.
Cilde düşük voltajlı elektrik akımı verilerek uygulanır. Özellikle ellerde etkilidir. Tedavinin uzun süreli olmasını gerektirir. Epilepsi hastalarında, hamilelerde ve kalp pili olanlarda uygulanamaz. Ciltte kızarıklık, ağrı, yanma gibi etkiler oluşabilir. Koltuk altında, el ve ayakta birçok farklı sebepten meydana gelen aşırı terlemeyi önlemek için toksin ile tedavi yöntemi günümüzde oldukça yaygın hale gelmeye başlamıştır.
Bu yöntem, terlemede aktif olan bölgelere az miktarda toksin enjeksiyonu (botoks) uygulanarak yapılır. Bölgedeki ter bezlerini uyaran sinir uçlarının geçici olarak çalışmasını bloke ederek etki eder. Botoks ile terleme tedavisinin yan etkisi yoktur.
Her zaman söylediğim gibi bu tarz uygulamalardan önce alanında uzman bir hekime danışmanızda yarar var!
Sağlıklı günler dilerim...