Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkemizi uzaya uçuracak ciddi adım atıldığını ve uzay projelerinin hayat bulacağı kendi mühendislerimizin imal ettiği yerli üretim uzay aracımızı üretmeye ve uzay yolc...
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkemizi uzaya uçuracak ciddi adım atıldığını ve uzay projelerinin hayat bulacağı kendi mühendislerimizin imal ettiği yerli üretim uzay aracımızı üretmeye ve uzay yolculuğunun başlayacağını açıklaması yüzleri güldürdü. Ancak Uzaya gidecek Kişilere Ülkemize uygun isim bulunması konusunda açıklama yapan sosyal medya fenomenleri ve gençliğimiz buldukları isimlerle sınıfta kaldı…
Covid-19 nedeniyle birçok esnafımızın dükkânlarının kapalı olduğu hem ekonomik hem de psikolojik olarak sıkıntılı günler geçiriyoruz. Covid-19 aşısının birinci bölümü devam ederken, İkinci bölüm aşı da önemlidir. Ülkemizin yaşadığı sıkıntılarının bitmesi için herkesin aşılanması şart…
Muhalefet partilerin sağlık alanında koordinasözlük yaşanıyor sözleri gerçekten ayyuka çıkıyor. Bu noktada güven yerine korku politikasıyla halka yön vermeye çalışmak; üzücü ve düşündürücüdür. Tecrübeli ve zinde beyinlerin stratejik adımlara aşı planlamasıyla ülkenin düzlüğe çıkabileceğini unutmamalıyız…
Kontrolden çıkmış, ben bilirim yaparım şeklindeki yaklaşımlar kaos, güvensizlik ve sıkıntıdan başka bir şey getirmez. Covid-19 nedeniyle yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kaldığımız şu günlerde internet üzerinden alınan eğitimler, yüz yüze eğitim alma açığını hiçbir zaman kapatmaz. Çocuklarımız eve kapanarak toplum ve arkadaşlık eğitimlerinden de uzak kalmıştır. Toplum içerisinde girmek ve arkadaş edinmek çocuklar için ülkemizde Eğitim ve okul hayatları çok önemlidir. İnsan kendi hedefleri doğrultusunda hareket ederken de geleceğin resmini çizmeli. Ona göre stratejiler üretmeli. Ülkemizde, öğrenci, bir meslek seçerken, kendini en iyi şekilde ifade etmesini sağlayacak, kişilik özelliklerine uygun, bölümleri seçmeli…
Kişi meslek hayatı boyunca ve yaptıklarıyla psikolojik ihtiyaçlarını karşılar. İnsan geleceğine yön verirken o mesleğin özelliklerini, getirisini ve kendi özellikleriyle uyumuna dikkat etmelidir. Babası ve annesi istedi diye değil; kendi isteğiyle var olmalıdır. Tabii ki insan çevresinden, öğretmenlerinden, anne ve babasından etkilenecektir. Onların görüşlerinden önerilerinden kendisine pay çıkaracaktır; ama kendi kararlarını da verecektir. Öğrenci ne istediğini iyi bilmelidir…
Meslekleri tanıtma konusunda öylesine geç kalıyoruz ki çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor. Meslek seçiminde hatalar yapan ve umduğunu bulamayan anne ve babalar, kendileri başaramadığı için çocukları aracılığıyla ulaşmak istiyor. Çocuklarınıza baskı kurmayın, yardımcı olun, hayat tecrübelerinizi çocuklarınızla paylaşın ama karar verici olmayın. Bırakın meslek seçimini çocuğunuz yapsın. Geleceğine siz değil, kendisi yön versin…
Devlet okullarını eleştiriyoruz. Özel Kolejlerde, sınavları, çok fazla verilen ödevleri durmadan tartışıyoruz. Bilen bilmeyen herkes bu konularda yazılar yazıyor. Peki, Dünyadaki eğitim sistemlerini incelediğimizde birbirinden ne farkları var?
Farklı bireyler yetiştirmeyi hedefliyor mu, bu modern eğitim sistemleri? Misyon ve vizyona bakmayın. Siz uygulamaya bakın. Yaratıcılık, farklılaşma diye nutuklar atıyoruz. Sizce, aynı düşüncelere sahip olmayan bireylerin yetişmesini istiyor mu, Dünya liderleri? Bu sorunun cevabı Dünyada eğitimin en fazla tartışılmasının sebebi olmuyor mu?
Cevap arayacak olursak, eğitimde yapılması ve planlanması gerekenler bitmez. Eğitimde planladıklarının sonucunu almak da kolay değil. Eğitimde çocuklarımız arasında aynılaşmanın bir çıktısını yaşıyoruz. Çocuklarımızın eğitimine ve yüz yüze eğitime önem vermeliyiz…