İlçemizde 775 sayılı Gecekondu Yasası’na dayanan toplu konut talebi nereden geliyor? Kent merkezini ilgilendiren, çalışan kesimin yaklaşık 2 yıldır, pandemi süreciyle birlikte ve 30 Ekim İzmir depremi...
İlçemizde 775 sayılı Gecekondu Yasası’na dayanan toplu konut talebi nereden geliyor? Kent merkezini ilgilendiren, çalışan kesimin yaklaşık 2 yıldır, pandemi süreciyle birlikte ve 30 Ekim İzmir depremi nedeniyle konut talebinin tırmandığını açıklamıştık. Yazlık villalarını terk etmeyen veya yaz kış metropollerden uzak yaşamayı tercih eden varlıklı kesimin ilçemizde ikamete yönelmesiyle şehir merkezinde sorun büyüdü. İş yerleri devlet dairelerinde çalışan kesim, işçi, emekçi ve dar gelirliler, varlıklı kesimin ilçemizdeki ikamet süresi ve oranının değişmesi ile büyük sıkıntıya düştüler. Durumu yaklaşık 2 yıldır yetkili makamlara iletmeye, ilçe merkezinde yükselen talebe çare aramaya devam ediyoruz. Bunun dışında dar gelirli ve yoksul tanımındaki başka bir duruma da çare üretmeye çabalamıştık. İlçemizde yıllar yılı varlığını çadırlarda sürdürmüş Roman aileler için de çok sayıda dilekçe yazmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki vekillerimizi, bölgemizdeki acı tabloya çare üretmeye davet etmiştik. Çocukları ilçemizde doğan, ilçemizde okullara kayıtlı, İlçemizde oy vermeye devam eden 100 kadar aile, yaşamlarını yaz kış çadırlardaki atıl yaşam şartlarında sürdürmeye devam ediyorlardı. İlk önceki yerleşimleri adliye binamızın hemen üst bölümünde Değirmen Tepe idi. Daha sonra Kutlu Aktaş Baraj çevresine itilmişlerdi. Baraj havzası ve otoban viyadüğü çevresinde çeşitli yerleşkeler oluşturmuşlardı. Milletvekillerimizden Özcan Purçu, konuya çözüm üretmek, 775 çerçevesinde insani yaşam standartlarını sağlamak üzere konuya destek oldu. Bu gayretle, çoğunluğu çocuklardan oluşan Roman ailelerin çadırları yıkılarak, karakış ortasında ilçemizden gönderildiler. Bu işlem, ilçemizdeki en önemli gecekondulaşma alanının ortadan kaldırılması, gecekondulaşma riskinin yok edilme biçimiydi. Önceki yazımızda bahsetmiş olduğumuz üzere, 775 sayılı Gecekondu Yasası’nın ilçemizde tezahürü her daim ülkemiz yasal kapsamından farklı algılanmış ve uygulanmıştır.
İMAR BARIŞI
Diğer tarafta ülkemizdeki diğer emsallere eş değer tavrı, İmar Barışı kapsamında yaşadığımızı da açıklamaya çabalamıştık. Bugün 10 milyon ve üzeri rakamlar telaffuz edilen lüks villaların bulunduğu İlçemizde yine aynı villaların hemen hepsinin İmar Barışı’ndan faydalanıldığına şahit olmaktayız. Yani kaçak yapılaşmayı önlemek üzere çıkarılan 775 sayılı kanun dışında, 3194 sayılı imar kanunun da fazlaca önemsenmediğini görmekteyiz. Daha doğrusu, zenginler için tüm kanun maddelerinin nüans sayıldığı, gariban, dar gelirli, yoksul adına çıkarılanların da yine varlıklı kesimin ihtiyaçlarına kullanıldığı açıkça ortadadır. İlçemiz bu anlamda oldukça hukuksuzdur. Petek Evleri, Belkent Villaları’nı da örnek göstererek açıklamaya, tarihe nasıl geçtiklerini izaha çabaladık. Ve şimdi bu bağlamda ilçemiz Reisdere Mahallesi’nde tarihi kararla, gündeme alınan 412 adet villanın şekil şartlarını, 775 tanımındaki yoksul, dar gelirli ifadelerine uygunluğunu inceleyeceğiz. Reisdere’de toplu konut yapılmak istenen Belediyemiz parsellerinin, aynı zamanda Turizm Bakanlığı’na ait turizmi geliştirme sahası tayin edilen proje alanı içinde kaldığını da hatırlatarak, gelişmeleri edeceğiz. Aynı bölgede TOKİ toplu konut yapmış olduğu halde, bir bölüm etabından neden vaz geçerek arazisini imarıyla beraber sattığı, bir bölüm TOKİ arsasının düğün salonu ve kapalı pazaryeri yapılmak üzere Belediyemize devredildiğini, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın kendi projesinden feragat ettiği bölgede yeni bir Gecekondu önleme projesine neden ihtiyaç duyulduğunu, ilgili parsellerin Yargıtay’da devam eden Petek dosyasına neden çözüm sunulmadığını ilgili makamlara soracağız.