Her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan Yerli Malı Haftası etkinlikleri başladı. Kutlama diyemiyorum; kutlayacak ne ürün kaldı ne de ülkü.
Belleklerimizden silinmeyen "Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı" sözünü, basit, ucuz; ancak ülkemizin tarım ürünlerini ve üretimin gerekliliğini anlatabilecek kadar kıymetli ikramlıklarla özümsediğimiz günler geçip gitti.
Meyveleri, patlamış mısırları, kuruyemişleri arkadaşlarımızla paylaşmanın heyecanına, Anadolu topraklarının bereketine hayranlık ve vatan sevgisi karışırdı.
Dün milli bir idrak vardı Yerli Malı Haftası'nda, kendi kendine yetmek büyük itibardı. Çocuklar ailelerine öğrendiklerini anlatır, alışveriş tercihlerinde ailece yeniden düzenleme yapılırdı. Bunları yapan öğretmenler nerede kaldı?
Bugün, bazı okullarda yapılan sözde kutlamalarda, haftanın bir "partileme" aracı haline geldiğini düşündüren iddialar var. Buna göre, velilerinden gruplara ayrılmasını, öğrencilere ayrı, okulun öğretmenlerine ayrı yemek hazırlanmasını isteyen öğretmenler varmış. Elbette zorunlu değil; ama başka sınıflar örnek gösterilerek bir yönlendirme, heveslendirme yapılıyormuş.
İddiaya göre, öğretmen sınıf annesiyle konuşmuş, sınıf annesi kim ne yapmak ister tartışmaya açmış. Menüde çorba, keşkek, tavuk-pilav, köfte-patates, sarma, börek, pizza, lahmacun... Neler neler gündeme gelmiş. Üstelik 3 gün boyunca sürecek, öğretmenlere servisi de veliler yapacakmış. Neyse... İsteyen hazırlamış, direnen listeyi daraltmış; bir de servis gereçleri masrafları eklenmiş.
İddialar doğruysa, sosyal medyada sık kullanılan "Siz çok yanlış anlamışsınız" esprisinin cuk diye oturduğu yerdeyiz. Bu pahalılıkta, insanların mutfağını bilmeden yapılacak organizasyon mu bu? Bir veli de çıkıp, "Siz ne yapacaksınız öğretmenleri olarak?" neden dememiş? Kim, ne zorluklarla gönderiyor çocuğunu okula, hepimiz görüyoruz halbuki.
Yazıktır, günahtır. Lütfen amacımızdan sapmayalım. Bu devlet okulu velilerinin kurduğu Halil İbrahim sofrasının, ne Yerli Malı ile ne de tutumlulukla ilgisi vardır. Amaaa tohumu gönderdiğimiz ülkeden ithalat yapmanın ayıbına, dilimizin dönmediği markaya binlerce lira ödemenin havasına katkısı çoktur, haberiniz ola!