İlişkiler yüksek kimya ile başladığı bilinen bir gerçek evet ama süreç içinde ne oluyorda başladığı gibi gitmiyor? İlişki süresince yaşanan yanlış anlaşılmalar ve hayal kırıklıklarının oluştırduğu duygusal ve fiziksel uzaklık çiftleri çatışma döngüsünün içine sokar. Çiftleri bekleyen iki gerçek vardır. Girdikleri çatışma döngüsü ya aralarındaki bağı iyice derinleştirip birbirine yakınlaştırır ya da birbirlerinden iyice koparıp farklı taraflara atar. Her şeyin başta iyi başladığı ilişki bittiğinde tarafların kendilerini şunu sorgularken bulmasına neden olur? Bu kadar iyi başlayan ilişkim ne oldu da kötü bir şekilde bitti? Her romantik ilişki başlarda cinsel bir çekicilikle başlar. Hissedilen kimyanin büyüsü çiftlerin birbirlerinin gerçekliği ile algılamasının önüne geçer. Hissedilen gerilin ve özlem duygusuna odaklanan taraflar uyum sorunlarını göz ardı edebilirler ama ilişkinin devam etmesi için kimyadan daha fazlasına ihtiyaç vardır. Uyumluluk...

İÇGÜDÜSEL GÜÇ

Kimya ve uyumluluk arasında büyü vardır. Kimya çiftler arasındaki uyumu ateşleyen güçken; uyumluluk ise kalıcı bir ilişkinin gelişmesini besleyen önemli bir güçtür. Tutku, her ne kadar ilişkide çiftleri ateşleyen önemli bir kaynak olsa da geçicidir. Kimya, türümüz gereği eş seçerken bizi en sağlıklı genlere götüren iç güdüsel bir güç olup her iki tarafın arasında kalıcı ilişkiyi başlatan ateşleyici güç olan tutkuyu hissettiren önemli bir kaynaktır. Bu kaynak potansiyel olarak bize uyumlu olacak partneri bulmada yardımcı olur. Hatta ilişkinin devam edebilmesi için taraflara uyumluluğu yakalayana kadar birbirlerine tahammül etme sabrı da verir ama ne olursa olsun uyumluluk için ortak değerlere, saygıya, daha derin bağlantıya ihtiyaç vardır. 

Uyumluluk mu kimya mı diye sorduğumuzda bir çok kişi uyumluluğu kimyaya tercih edebilir. Bu kişiden kişiye değişir elbet sadece kimya üzerine kurulan ilişkilerde yaşanılan maliyetinde kişiye yükünün bir o kadar ağır olacağı da bir gerçektir. Yüksek tutku kişinin mantıklı düşünmesinin önüne geçip kendisi için doğru olan şeyleri kaçırmasına neden olabilir. Aradaki tutkunun bütün sorunları aşabileceğine dair yanlış inanç çiftleri zaman içinde yaşanan iletişim sorunlarının yükü altında ezip geçer. Özellikle çatışmaları yönetme sırasında her iki tarafında olaya farklı bilişsel açılardan bakması çatışmanın yönünü de belirleyecektir. 
Günümüzde bir çok çift, aralarında ki farklı değerlere, farklı yaşam tercih ve hedeflere rağmen ilişkilerini yürütmeye çalışmakta, süreç boyunca duygusal ve psikolojik bir çok sorunla baş etmeye çalışmaktadır. 

Kimyanın büyüsü tarafları anlık olarak her şeyin üstesinden gelebileceklerine dair büyük bir umut versede; arzuya, tutkuya ve yüksek uyarılmayı sağlayan kimya uyumlulukla taçlandırılmadığı sürece ilişkilerde kalıcılığın olamayacağı da önemli bir gerçektir.