İzmir bir hafta içerisinde iki şiddet olayı ile çalkalandı. Geçtiğimiz hafta sonu Torbalı’da yaşanan ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sadece İzmir’in değil Türkiye’nin gündemi oluverdi. İpten k...
İzmir bir hafta içerisinde iki şiddet olayı ile çalkalandı. Geçtiğimiz hafta sonu Torbalı’da yaşanan ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sadece İzmir’in değil Türkiye’nin gündemi oluverdi. İpten kazıktan kurtulmuş biri (Tanım yapmak istemiyorum. Çünkü ağzımdan arka arkaya çıkabilecek sıfatların vebalini taşımak istemiyorum) önce para isteğini olumsuz yanıtlayan İlçe Sağlık Müdürü’nü kahpece öldürmüş, sonra da kendisine direnmeye çalışan bir doktor eşini katletmişti. Doktora silah zoruyla bankamatikten 1500 lira çektiren insanlığını kaybetmiş, bir polis memurunu da ağır yaraladıktan sonra da kaçmıştı. Neyse ki İzmir polisinin yaptığı operasyonda ele geçti vicdansız. Ama ne fayda iki can ve iki canın canları yanan cananları.
KANLI PUSU
Daha bu acıların yaraları sarılmadan filmlerde karşılaştığımız bir başka olay: İnönü Caddesi’nde yol kenarında pusu kuran silahlı grup, beyaz bir otomobilin geçişi sırasında gizlendikleri yerden çıkarak silahlarını peş peşe ateşledi. Saldırıya uğrayan otomobil sürücüsü, süratini arttırıp hızla olay yerinden kaçarken, tesadüfen yolda bulunan bir otomobil sürücüsü ile kurye kurşunların hedefi oldu. 2 yaralı kaldırıldıkları hastanede yaşamı yitirirken, polis, saldırganları ve saldırıya uğrayan otomobildeki kişiyi tespit etmek için çalışma başlattı ve ben bu kelimeleri yazarken 9 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Yani pusu ortasında kalan iki alakasız ve suçsuz vatandaş artık hayatta değil.
25 MİLYON SİLAH
Kayıtlara göre; yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunan Türkiye’de şiddet vakaları son 4 yılda yüzde 69 arttı. Uzmanlar, bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi için çeşitli tedbirler alınması gerektiği görüşünde.
Türkiye’de son 10 yılda ruhsatlı veya ruhsatsız silah sayısının en az 10 kat arttığı, bunda Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklerin önemli bir yer tuttuğu bildirilirken, silah taşıma ve bulundurma ruhsatlarının birbirinden farklı olduğu dikkati çekiliyor. Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan değişiklikler sonucu, silah taşıma ruhsatı almaya yetkili meslek grupları sayısının artış göstermesi de dikkat edilmesi gereken bir başka nokta.
DİZİ TEŞVİKİ
Gelelim işin sosyal boyutuna. Her geçen gün Teksas’a dönen ve pamuk iliğine bağlı bir yaşamın hüküm sürdüğü kuralsız, kanunsuz ve güzel ülkemizde bu işin elle tutulur bir yanı yok. Öncelikle cezai yaptırımlar yetersiz. Bana göre değil ha hukukçulara göre. Sonra şiddeti önleyici eğitim yetersiz. Son olarak ta her gece sürekli silahların patladığı saçma sapan diziler. Köroğlu’nun ‘Tüfek icat oldu mertlik bozuldu’ sözünü izninizle ben ‘Televizyon çıktı, vicdan, ahlak ve güzel hasletlerimiz yok oldu’ şeklinde değiştirmek istiyorum. Her ekranda her gece onlarca kişinin öldüğü ve öldürenlerinde bir şekilde kanundan yırttığı bu dizilerle yetişen bu neslin büyümüş halinden korkar oldum. Daha düne kadar literatürümüzde bile olmayan ‘Akran zorbalığı’, ‘Aile içi şiddet’, ‘Cinsel istismarda yeni boyut’ kavramlarının ne kadar çok artış gösterdiği de bence önemli.
Ezcümle: Hükümetimiz bireysel silahlanmanın bir an önce önüne geçecek kanunları çıkarmak zorunda. Yoksa daha çok başımızı ellerimizin arasına alırız. Benden söylemesi vesselam…