İktidar partisi AK Parti ve Cumhur İttifakı’na dahil partiler seçim günlerini ülkeye yapılan hizmetlerin, açılış törenleriyle süslerken, deprem kontlarının temellerini atıp, Milli Savunma da Türkiye’n...
İktidar partisi AK Parti ve Cumhur İttifakı’na dahil partiler seçim günlerini ülkeye yapılan hizmetlerin, açılış törenleriyle süslerken, deprem kontlarının temellerini atıp, Milli Savunma da Türkiye’nin ilk uçak gemisini denize indirme törenleri yaparken, Altılı Masa ve gizli ortaklarının istekleri ortaya çıkmaya başladı. Terörist başının hapisten salınması, Türk Ordusu’nun sınırlardan çekilmesi, PKK ile mücadele etmemesi gibi. Bir de İttifak partileri seçilme gücü olmadığı için CHP sıralarından listeye gidiği görüldü. Altılı Masa ve gizli ortaklarında kavgalar bitmiyor, sular durulmuyor…
Biz seçim ve seçim sonrasına dönelim isterseniz. Evet, 14 Mayıs seçimine odaklı olarak artık seçim ekonomisinde yürüyor. Seçim sonrasında ekonomi ne olur? Ekonomik politikada değişim olur mu? Faiz artar mı? Düşer mi? Tüm bunların yanında yabancı sermaye sıcak para girişleri olur mu? Borçlanma ve IMF ile ilgili gelişmeler olur mu? Özellikle dövizdeki hareketler nasıl olur? Tüm bunların öngörülememesinden dolayı ekonomik belirsizlik devam ediyor…
Gelelim seçim sonrasına ekonomik politikalar nasıl yönlenecek? Ne olacak hepimiz ayni soruyu soruyoruz. Seçimin kazananına göre politikalar tekrardan oluşturulacaktır. Mevcut yapı değişmez ise ve aynen devam edilirse ayni şekilde ekonomik politika devam edecek gibi görülüyor; çünkü savunulan tez devam ediyor…
Diğer taraftan herhangi bir değişim olursa o zaman yeni bir ekonomi politikası ortaya çıkabilir. Tüm bu politika için yeniden eğitim ve hukuk reformları, yapısal reformlar tekrardan üzerinden geçirilerek yeniden yapılandırıldığı süreçle beraberinde yeni ekonomik politikalara can damarı olacaktır. Bu arada değişimle birlikte yeni kadrolaşmalar olacak. Anlayacağınız Türkiye ekonomisi iki yıl yerinden kıpırdayamayacak ve daha geriye de gidecek görüşleri hâkim…
Düşük faiz olduğunda dolayı ve maaş artışları geldiğinden, ekonomi canlı tutulmaya çalışılıyor ve işsizlik oranları da dengeleniyor. Üretim ve ihracatta ayni zamanda devam ediyor. Şu an mevduat faizleri enflasyonun yaklaşık 30 puan altında seyrederken, kredi faizleri de 15-20 puan aşağıda devam ediyor ama bir gerçek var bu faizler ile bankalar herhangi bir faiz artışı gelirse seçim sonrasında faiz kaybı yaşayabilir ondan dolayı bu dönemlerdeki belirsizlikten bankalarda krediye çok iştahlı olmayabilirler…
Seçim sonrasında döviz ne aşamaya doğru yönlenebilir? Türk lirası değer kayıpları yaşanmaya devam eder mi? Tüm bunlar içerisinde belirsizlik riski doğurur mu? Vatandaş tedirgin olur, döviz ve altın taleplerinde artış gözlenir m? Seçim sonuçlarına göre bu süreci hep beraber yaşayacağız. Mevcut iktidar devam etiği sürece uygulanan ekonomi politikasında süreçler düzeleceği yönünde görüşler alıyorum.
Diğer taraftan eğer mevcut seçimde yeni bir değişim olur ise yapılacak yeni ekonomik politikalar ile yine yapılacak reformlar ve para politikalarının inandırıcılığı ve ısrarcılığı ile makroekonomik süreçlerde faiz dengesi de kademeli bir şekilde sarsılacağı ve ekonominin yerine oturması iki yıllık bir zamanı aşacağı söyleniyor… Mevcut seçimden sonra izleyip tüm bunları hep beraber göreceğiz…