Son yıllarda sağlık dünyasında dikkat çeken yenilikçi tedavi yöntemlerinden biri olan ozon tedavisi, birçok hastalığın tedavisinde olumlu sonuçlar vermesiyle giderek daha fazla tercih edilmeye başlandı. Ozon, üç oksijen atomundan oluşan bir gaz olarak, özellikle eklem ağrıları, nörolojik hastalıklar ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde etkili olduğu biliniyor. Medipol Üniversitesi Sefaköy Hastanesi'nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Kıvanç Katmerlikaya, ozon tedavisinin nasıl uygulandığını ve sağladığı faydaları detaylı şekilde açıkladı.
Ozon Tedavisinin Kullanım Alanları
Ozon tedavisi, birçok farklı hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar gösteriyor. Dr. Katmerlikaya, ozonun özellikle kireçlenme ve eklem aşınmaları gibi ortopedik sorunların tedavisinde kullanıldığını belirtti. Ayrıca, nörolojik hastalıklar arasında Parkinson ve MS gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici etkiler sağlandığını vurguladı. Ozon tedavisinin etkili olduğu bir diğer önemli alan ise bağışıklık sistemi üzerine sağladığı faydalardır.
Dr. Katmerlikaya, ozon tedavisinin uygulanmasının oldukça pratik olduğunu, tedavi seanslarının sadece 15-20 dakika sürdüğünü belirterek, "Çoğu hastaya güvenle uygulayabiliyoruz, ancak bazı özel durumlar hariç. Özellikle favizm (halk arasında ‘bakla hastalığı’ olarak bilinir) ve tiroit fonksiyon bozukluğu olan hastalara bu tedaviyi uygulamıyoruz. Ayrıca, gebelere ozon tedavisi önerilmemektedir" dedi.
Ozon Tedavisinin Uygulama Yöntemleri
Ozon tedavisinin iki ana uygulama yöntemi bulunuyor: Sistemik ve Lokal uygulama.
Sistemik Uygulama: Bu yöntemde hastadan yaklaşık 100 cc kan alınır ve ozonla birleştirilerek tekrar vücuda verilir. Ozonun etkinliği için kullanılan malzemelerin ozona dayanıklı olması gerektiğine dikkat çeken Dr. Katmerlikaya, aksi takdirde tedavinin etkisinin düşebileceğini belirtti.
Lokal Uygulama: Ozonlanmış kan, kas içine enjekte edilir. Genellikle omuz veya kalça bölgesine yapılan bu uygulama, kan dolaşımını iyileştirir ve bağışıklık sistemini düzenler.
Farklı Hastalıkların Tedavisinde Etkili
Dr. Katmerlikaya, ozon tedavisinin yalnızca eklem ve nörolojik hastalıklarla sınırlı kalmadığını, psikolojik durumları da olumlu şekilde etkilediğini belirtti. Ozon tedavisinin depresyon gibi ruhsal hastalıklarda serotonin seviyelerini artırarak fayda sağladığını vurgulayan Katmerlikaya, ayrıca şeker hastalığı (diyabet) tedavisinde, özellikle diyabetik ayak sorunlarında da başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi.
Belirtilen hastalıkların yanı sıra, bel ve boyun fıtıkları, kronik yorgunluk sendromu ve romatizmal hastalıklar gibi rahatsızlıklarda da ozon tedavisinin etkili olduğunu belirtti. Eklem kireçlenmeleri için ozonun doğrudan eklem içine uygulanabileceğini söyleyen Dr. Katmerlikaya, kas ağrıları olan hastalar için de tedavinin uygun noktalarına ozon enjektesi yapıldığını ifade etti.
Yan Etkisi Yok, Sonuçları Yüz Güldürücü
Ozon tedavisinin en büyük avantajlarından biri de düşük yan etki profilidir. Dr. Katmerlikaya, ozon tedavisinin bilinen ciddi yan etkilerinin olmadığını belirterek, hastaların tedavi sürecinde konforunun bozulmadığını söyledi. Tedavi seansları genellikle haftada bir ya da iki kez yapılır ve tedavi süresi 10-12 seans civarındadır. Ancak hastaların durumuna göre tedavi süresi uzatılabilir veya yıl içinde tekrarlanabilir. Dr. Katmerlikaya, tedavi süreci sonunda genellikle yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirtti.
Sonuç olarak, ozon tedavisi sağlık alanında güçlü bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. Düşük yan etki profili ve çok çeşitli hastalıklar üzerindeki olumlu etkisiyle, ozon tedavisi sağlık dünyasında daha da yaygınlaşmaya devam edecek gibi görünüyor.