Günlük 200 bin ziyaretçisi, iki bini aşkın tescilli yapısı, 50 bini aşkın konut, farklı çağlardan, kültürden ve dinlerden gelen mimari yapılarıyla Akdeniz'in 2 bin 500 yıldır ayakta kalmayı başarmış,...
Günlük 200 bin ziyaretçisi, iki bini aşkın tescilli yapısı, 50 bini aşkın konut, farklı çağlardan, kültürden ve dinlerden gelen mimari yapılarıyla Akdeniz'in 2 bin 500 yıldır ayakta kalmayı başarmış, yaşamın kesintisiz sürdüğü Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda dönüşüm için yeni bir çalışma başladı.
Tarihi Kemeraltı ve çevresi için kaynak yaratıp ölçeklendirme amacıyla ve toplam 1 milyar dolar yatırım hedefiyle “İzmir Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatırım Fonu” kuruldu.
Fonu geniş kitlelere duyurmak, ulusal ve uluslararası yatırımcıları fon aracılığıyla bölgeye çekmek amacıyla EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi’nde (Portekiz Sinagogu) bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıda yapılan konuşmalarda, İzmir Tarihi Kent Merkezi'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınması için hazırlanan dosyanın, Temmuz ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın UNESCO'ya Türkiye'den gönderilecek tek dosya olmasının düşünüldüğü belirtildi. Bu durumda bölgenin iki yıl içinde Dünya Mirası olacağı dile getirildi.
KAPSAMLI TUR
Fon tanıtım toplantı öncesinde profesyonel turist rehberi Ahmet Murat Turan eşliğinde, yaklaşık üç saat süren Kemeraltı turu düzenlendi. TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, tur sırasında TARKEM'in yaptığı çalışmaları, kurulan gayrimenkul yatırım fonuyla yapılmak istenen değişimi, dönüşümü anlattı. Yapılacak doğru yatırımlarla 2 bin 500 yıldır kesintisiz bir yaşamın sürdüğü Kemeraltı'nda ziyaretçi sayısının artacağını belirtti. "İğne atsan yere düşmez" misali, kalabalık ve hareketli bir Kemeraltı gününde yapılan tur Abacıoğlu Han'dan başladı.
Abacıoğlu Han'daki restoranda rehberleri eşliğinde yemeklerini yiyen keyifli turistleri geride bırakarak hızla Piyale Han, Arap Hanı, İzmir'in en eski hamamlarından olan ve 17. Yüzyıl'da kurulduğu bilinen Yeşildirek Hamamı'nı bugünkü adıyla Yeşildirek Pasajı'nı ziyaret ettik. İneler, orijinal yapının hala korunduğu, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinde ise esnaf dükkanlarının yer aldığı hamamın bir Su Müzesi'ne dönüşmesini istediklerini anlattı.
Pasajı geçtikten sonra Havralar Bölgesi'nde bulunan eski Ali Galip (ALGA) Çikolata Fabrikası'nın iki özgün yapısının önünde konakladık. Çikolata fabrikasının kapandıktan sonra bir süre ayakkabı atölyelerine ev sahipliği yaptığını, atölyelerin Işıkkent'e gitmesinin ardından yaklaşık 30 yıl boyunca da binanın boş kaldığını öğrendik.
TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, 926 Sokak’taki biri tescilli diğeri tescilsiz iki yapının proje alanının yaklaşık bin 650 metrekareden oluştuğunu belirtti. "Kemeraltı'nda günde 80 bin ile 200 bin civarında kişi yürüyor. Ama eski çikolata fabrikasının olduğu sokaktan günde bin kişi bile geçmiyor. Burada bir çikolata müzesi ve etkinlik merkezi, atölyeler yapılmasını istiyoruz. Burada doğru bir yatırım yaptığımızda ziyaretçi sayısında da gözle görülür artış yaşanacak" bilgisini paylaştı.
AMAÇ SOYLULAŞTIRMAK DEĞİL
Çikolata müzesi hayalini geride bırakarak yönümüzü Havra Sokağı'na çevirdiğimiz turda, Küçük Karaosmanoğlu Han'ı (L'agora Old Town), restorasyonu süren Akın Pasajı'nı, Antikacılar Çarşısı'nı geçerek soluklandık bir süre. Sergenç İneler, Kemeraltı'ndaki hanların restore edilerek Abacıoğlu Han ve Küçük Karaosmanoğlu Han'da olduğu gibi ekonomik değerin yükseldiği bir dönüşümün gerçekleşmesini hayal ettiklerini anlattı. Bu örnekleri çoğaltmak istediklerini söylerken, "Amaç sık sık dile getirildiği gibi soylulaştırma yapmak değil, yenilemek. Belli bir zümre buraya giremiyor. Temel amaç ziyaretçi profilini çeşitlendirmek, alt düzey, orta düzey, üst düzey gelsin, bunu yapmak istiyoruz" dedi.
Pilot projelerin 21 tane yapıda sürdürüldüğünü anlatan İneler, "Temel olarak Basmane bölgesinde konaklama, Havralar bölgesi ve içinde bulunduğumuz bu alan yeme içme gastronomi, Kestelli Bölgesi'nde temel ofis, öğrenme alanları, çocuk ve gençlere hizmet eden yapıların çoğunlukta olduğu yatırımların olduğu bölgeler olacak" bilgisini verdi.
TARİHİ SOKAKLAR
Açıklamaların ardından turumuz Başdurak Camisi Turistik El Sanatları Çarşısı, Kemahlı İş Hanı, Salepçioğlu Pasajı, Salepçioğlu Camisi'ne doğru sürdü. Salepçioğlu'nun üst katları giderek atıl kalan pasajının bir otel olarak düşlendiğini öğrendik. Tarihi aksta kalacak konuklar için konaklama tesislerinin yapılması planlandığı belirtildi.
Salepçioğlu Camsii'nin ardından yavaş yavaş derinliklerine girdiğimiz Kemeraltı'nda ilerlerken yıkılmış mekanların otoparka dönen işletmelerinden, “Dikkat yıkılabilir” levhası asılmış koruma telleriyle çevrilmiş, duvarları sarmaşıkların sardığı eski binaların yanından, eli böğründe çıkmalarıyla hala zamana direnen çok sayıda ve onarıma muhtaç işyerine dönmüş eski İzmir evlerinin yer aldığı sokaklardan geçtik. Kestelli Caddesi'ne doğru yol alırken yokuşta gözlerim tarihinin üzeri, dükkanda satılan giysilerle kapatılmış Katipzade Sebili'ni aradı, göremedim.
Kemeraltı Çarşısı'ndaki cıvıltılı ortamın aksine toptancılar ve imalathanelerle dolu, nispeten daha sakin olan sokakları aşarak 100. Yıl Anı Evi'nin (Alanyalı Konağı) bulunduğu 838 Sokak boyunca ilerledik. Daha önce gezmemiş olan arkadaşlarımız için ziyaret etme önerisi kabul edilince Anı Evi'nin son derece etkileyici binasına girdik. Dik merdivenleri çıktık. Binanın her İzmirli'nin görmesi gereken bir yapı olduğunu konuştuk. Binanın arka bahçesindeki avluda yan yana iki tuvalet ilişti gözüme. Biri engelli tuvaleti olarak tasarlansa da, binanın hem girişi hem de içerideki düzen itibariyle "Bir engelli buraya nasıl girer, nasıl gezer?” diye düşünmeden edemedim. En azından girişteki dik merdivenlere engelliler için bir asansör yapılmasını diledim.
KESTELLİ CADDESİ
Hızlı turumuzda TARKEM'in onardığı mekanların yanı sıra çalışmaların sürdüğü binaları da görme olanağı bulduk. 100. Yıl Anı Evi'ne komşu 2 Nolu Vakıflar Konağı da bu mekanlardan biriydi. Bir sonraki durağımız ise projesi yaşama geçmiş olan Kestelli Caddesi'nde hizmete giren Kontak Yenilikçi Öğrenme Merkezi oldu. Yıllarca otobüsle önünden her geçişte atıl kalmasına şaşırıp kaldığım, 2021 yılında onarılarak açılan tarihi İstiklal Okulu'nun binasında öğrencilerin, gençlerin çalışmalarını sürdürdüğünü gördük.
Turumuzun sonlarına doğru yol bizi, iyice ıssızlaşan, çöküntü mekanlarının çoğaldığı, kapı önlerinde tek tük insanların oturduğu, paslı kepenkleri kapalı dükkanların bulunduğu sokaklara doğru götürdü. Yokuş aşağı inerken önünden geçtiğim 925, 958, 930, 919 sokakların terk edilmiş izlenimi veren görüntüsü karşısında içimi hüzün kapladı. Arada tabelalarındaki yazıları dökülmüş iş hanlarının sönmüş neonlarını, rafları boş küçük bakkal dükkanlarını geride bıraktık. Portekiz Sinagogu'ndaki tanıtım toplantısı öncesi son durağımız ise sürpriz bir şekilde karşımıza çıkan Beit Hillel Sinagogu oldu. Kemeraltı'na sıklıkla giden bir İzmirli olmama karşın bu binayı ve çevresini daha önce farketmediğime hayret ettim.
2033 DEĞİŞİM TARİHİ
Tur sona ererken TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler’le kısa bir süreliğine sohbet olanağı buldum. Tur boyunca UNESCO Geçici Miras Listesi'ne giren Kemeraltı'nda neredeyse hiçbir yerde (Güzelyurt Mahallesi Muhtarlık Ofisi kapısındaki afiş hariç) bir tanıtım dökümanı göremediğimi söyledim. İneler, "Aslında var ama içerlerde. Biz sık sık algı araştırması yapıyoruz Kemeraltı'nda bu konuyla ilgili. Bakanlık her yıl Temmuz ayında karar veriyor hangi dosyanın gideceğini UNESCO'ya" dedi. Önümüzdeki ay içinde bu sene Türkiye'den tek dosya olarak Tarihi Liman Kenti'nin UNESCO'ya gönderilmesini beklediklerini ve iki yıl içinde de alanın Dünya Mirası olacağını belirtti.
Kemeraltı ve çevresinde bugün itibariyle yaklaşık 10 bin esnaf, 15 binin üzerinde işyeri olduğunu belirten İneler bu sayının ancak yüzde 3'ünün Kemeraltı'nın en eski esnafı olduğunu belirlediklerini söyledi. Kemeraltı'nı ayağa kaldıracak dönüşüm için kurulan fona Türkiye'nin her yerinden yatırımcı beklediklerini anlattı. Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Fransız Kalkınma Ajansı gibi uluslararası donör kuruluşlarla da görüştüklerini, onları da yatırımcı olarak almak istediklerini söyledi.
Bu değişim, dönüşüm yapılırken kadınlar için bir projeleri olup olmadığını sordum. Sergenç İneler, “Basmane'de Namazgah Hamamı'nın orada Vakıflar Konağı önümüzdeki ay açılacak. Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDEV) ile beraber kadınlara dikiş, protez tırnak, kuaförlük gibi eğitimler verip, kadınların dışarı çıkıp emeğe katılması sağlanacak. Kooperatifler aracılığıyla satılacak ürünleri" yanıtını verdi.
İneler, “TARKEM olarak yenilikçi, ticari, alana örnek olabilecek, bunu yaparken esnafın ayağını basmayıp onları da destekleyecek projeler yapmakla yükümlü görüyorum kendimizi" dedi. Kemeraltı'nın kullanılarak iyileştirecek projeyle, mimari ve tarihi özelliklerinin, zanaatkarının, esnafının, Kemeraltı'nın seslerinin dahi korunacağını vurgulayan Sergenç İneler, "TARKEM'in çalışma planları doğrultusunda önümüzdeki 5-10 yıl yatırım yapma zamanı" derken 2033 yılını hedef gösterdi.
Öngörülen değişimin Kemeraltı'nın ucuz ve düşük gelirlilerin ihtiyaçlarını karşıladığı bir çarşı olmaktan çıkarabileceği endişesi üzerine "Korkular ve endişeler yersiz. Burası 2 bin 500 yıldır yaşayan bir çarşı" yanıtını verdi Sergenç İneler... Tanıtım toplantısında da paylaştığı dileğini, "Çok yakın bir gelecekte tarihi Kemeraltı ve çevresi, Basmane ve Kadifekale'yi de içine alan bu bölüm, dünyanın tanıyıp bildiği, gelip zaman geçirdiği, yerli ve yabancı turistlerin özellikle 7 gün 24 saat vakit geçirdiği, eğlendiği bir yer olmaya aday. Bunu hep beraber yapacağız" diye dile getirdi.