Bir zamanlar İzmir'de Tansaş'lar vardı hatırlarsanız. Bakkalları bitirdi. Mahallelerde o sıcak dostluklar kalmadı. Fakir fukaranın veresiye defterleri de. Hoş kredi kartları yüzünden veresiye defterleri de ortadan kalktı ya. Uzatıyorsun kartı “cırt cırt” işlem tamam. Sen sağ ben selamet. Ne veresiye borcu yüzünden bakkaldan kaçmak var ne de alışverişte sınır var.
Buradan nereye geleceğim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay, dev marketlerin yuttuğu Tansaşları geri getireceğini açıkladı. İlk bakışta güzel bir gelişme. Bundan 40 yıl önce kurulduklarında insanlarımıza nefes olmuş, çağdaş dünyanın nimetlerinden, kendi seçip almaktan Türk Halkı da yararlanır hale gelmişti.
Tansaşların açtığı yoldan, birçok ulusal ve çok uluslu zincir market Türkiye’yi mesken tuttu. Tansaş sadece bir AVM idi. Alışveriş yapar çıkardınız. Ucuzdu ve fiyat istikrarını da sağlar, pahalılık alıp başını gitmezdi. Şimdi Tansaş kurulur da aynı özelliklerini yerine getirir mi bilemem. Sayılarını bilemediğimiz kadar AVM ve zincir market arasında rekabet edebilir mi o da meçhul. Cemil Başkan, müjdeyi verirken bunu mutlaka hesaplamıştır.
Benim asıl üzüldüğüm mesele, geçtiğimiz hafta sonu gelen bir haber. Malumunuzdur, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İZTARIM’a bağlı Ödemiş Et Entegre Tesisi ile henüz açılmasının üzerinden bir yıl bile geçmeyen 100.Yıl Bayındır Süt İşleme Tesisi faaliyetlerini durdurdu. Çalışan personele 2 ay ücretsiz izin verildi. Ben öncelikle o işçi kardeşlerime üzülüyorum. Allah yardımcıları olsun.
Bayındır benim memleketim. O süt fabrikasının terk edilmiş bir eski fabrikadan o hale nasıl getirildiğini çok iyi biliyorum. Baysan olarak 80’li yıllarda çırçır tesisi şeklinde faaliyete geçen fabrika, sürdürülememiş, tuğla fabrikası yapılmış ve sonrasında yerle yeksan olmuştu. Uzun yıllar harabe olarak kaldıktan sonra Tunç Soyer döneminde süt işleme fabrikası haline getirildi.
Açılışına katıldığım günü unutamıyorum. Ulu Önder Atatürk’ün, “Her fabrika bir kaledir” vecizesi fabrikanın duvarına işlenmişti. O gün tören boyunca içim içime sığmadı. Zeytinyağı fabrikaları dışında bir tek fabrikası bulunmayan Bayındır, sonunda bir tesise kavuşmuştu. Bayındırlı süt üreticisinin sütü değerlenecekti. Nitekim markalı ürünler ABD’ye kadar gitti. Ama gelen kapanma haberi ile dünyam başıma yıkıldı. Olmaz, olamaz dedim. 1 yaşını bile doldurmayan güzelim tesis nasıl kapanır hayaller nasıl yok olurdu.
Bir üzücü haber de Ödemiş’ten geldi. Bu kez Et Entegre Tesisi kapılarına kilit vuruyor, işçiler işsiz kalıyordu. Allahım bu nasıl iş dedim kendi kendime. Tansaş’ın bir zamanlar dev bir et işleme tesisi olan Buca Et Entegre Tesisleri’nin yatırımsızlıktan ve ilgisizlikten yok olup gitmesinin ardından Ödemiş tek kamu tesis kalmıştı.
İddialara göre her iki tesisin hayvan ve süt üreticisine milyarlık borçları olduğu söyleniyor. Bunu yapılan açıklamada İzmir Büyükşehir Belediyesi de dile getirdi. O açıklamada Başkan Cemil Tugay, her iki tesisin de sorunları giderilerek tekrar faaliyete geçirileceğini ifade etti. Sanırım borçlar ödenecek ve “güven tesis” edilecek. Zira alacaklarından dolayı üretici et ve süt vermeyi durdurmuş bu yüzdende fabrikalar şalteri indirmiş veya indirmek üzereydi.
Kısacası, bu iş siyasete alet edilmemeli. Tarım ve hayvancılık üssü Küçük Menderes Havzası bu iki değerini yitirmemeli. Başta Büyükşehir olmak üzere, Ankara da bu işe sahip çıkmalı. Gereken iç ve dış kredi bulunmalı. Tesislerde çarklar dönmeli işçiler işlerine kavuşmalı. Aksi takdirde İzmir’in tarım serüveni yarım kalır. Bunda da kaybeden üreticimiz ve halkımız olur. Halkımızı düşünenler, emekten yana olanlar bu kördüğümü çözmeli.