Egosantrizm ya da beniçincilik (benmerkezcilik)…
Daha çok çocuklarda görülen bu tutum, yetişkinlerde bir ruhsal bozukluk ya da bir davranış bozukluğu olarak değerlendirilir.
Bu kavram; her şeyi kend...
Egosantrizm ya da beniçincilik (benmerkezcilik)…
Daha çok çocuklarda görülen bu tutum, yetişkinlerde bir ruhsal bozukluk ya da bir davranış bozukluğu olarak değerlendirilir.
Bu kavram; her şeyi kendine dayandırmak, kendine bağlamak, kendine indirgemek, her şeyde kendi görüş açısından hükümde bulunmak, her şeyde kendini esas almak ve kendi fikrini, mantığını ve duygusunu hareket noktası, örnek, ölçü ve merkez almak eğilimi olarak tanımlanıyor.
Geçmiş çağlardaki “Dünyayı evrenin merkezi kabul etme” anlayışı ve “Yalnızca gözümle gördüğüme inanırım, Dünya düzdür” anlayışı insanlardaki egosantrizm eğiliminin örnekleri olarak gösterilebilir.
Sadece toplumsal ya da sosyal hayatta değil ikili ilişkilerde de kişiliğin şekillenmesinde son derece etkili olan bu davranış biçimindeki kişiler, çevresindeki kişileri farkında olmadan yorabiliyor.
Okuduğum bir yazıda “Ego kişinin beklentileriyle uyuşan her şeyi sever. Egomuz, sevme şeklimize baskın olduğunda kendimizi Rus ruleti benzeri bir oyun oynarken buluveririz. En kaprisli ve egoist arzularımız karşılandığı an kazanırız” diyordu.
Bu durum kadın erkek ilişkilerinde de ciddi sorunlara yol açabiliyor. Egosantrik aşk yaşayan kişiler, eski partnerleri üzerine hâlâ hak sahibi olduklarını düşünürler. Bu yüzden onları geri elde etmeye çalışırlar özellikle de o kişinin hayatını yeniden düzene koyduğunu görmüşlerse yaparlar bunu.
Yani kişi onsuzluğa tam alışmışken egosantrik eğilimdeki eski partneri bir anda beliriverir.
Egosantrizmi fazlasıyla benimsemiş kişilerin karşı tarafa ciddi boyutlarda zarar verecek duruma gelmeleri de görülmektedir.
Keza ülkemizde reddedilmeyi ve istenmemiş olmayı kabullenemeyen kadın ve erkek örneklerine her gün bir yenisi ekleniyor…
“Eğer sen kalkıp önüne bakar ve dimdik yürürsen senin özgüvenin ona kendini eksik hissettirecek ve bunu aşk zannederek seninle yeniden denemek isteyecek.”
İşte tam da bu sözde olduğu gibi benmerkezci kişiler karşı tarafın özgüvenli tutumu karşısında ne yapacağını şaşırabiliyor. Bu şaşkınlığın zarar verici boyutlara ulaştığına zaman zaman hep birlikte şahit oluyoruz.
İki kişi adına verimli bir ilişki yaratabilmek için kendi “Benimizin” arzularını müzakere etmemiz gerekir. Yalnızca o zaman iki kişinin de iyi hissettiği bir ilişki kurulabilir.
Sonuçta istenilen sevgi sunulan sevgi kadar önemlidir.
Mutlu olmak istiyorsanız, egonuzun ötesine geçin. Kontrol ihtiyacına, onay ihtiyacına ve yargılama ihtiyacına hayır deyin.
Zira bunlar tam da egoyu tanımlayan ihtiyaçlardır ve belki şimdi değil ama bir gün hüsranla sonuçlanır…